Üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kurban Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Eroğlu, mesajında bayramların gerek bireysel ve aileler arası gerekse toplumsal önemine dikkati çekti.

Derviş Eroğlu, Kıbrıs konusuna da değindiği mesajında Rum tarafının uzlaşmaz tutumu dolayısıyla görüşme sürecinin başarısızlıkla sonuçlandığını, Rumların kabul edilemez taleplerinden geri adım atmayacaklarının ortaya çıktığını belirtti ve bu olgu göz önünde tutularak herkesin yeni bir siyaset belirlemesi çağrısında bulundu.

3’üncü Cumhurbaşkanı Eroğlu Kurban Bayramı mesajında şunları kaydetti:

“Bayramların önemi büyüktür”

“Bir milleti, halkı kaynaştırmanın, birlik-beraberlik içinde tutabilmenin önemi çok büyüktür. Devleti vücuda getiren millet, kederde, sevinçte, ortak hedef ve değerlerde birleştikçe güçlenir, çalıştıkça, başardıkça ileriye gider. Bayramlar, bizleri bu doğrultuda kaynaştıran günlerdir ve anlamına uygun bir şekilde kutlanmasında büyük toplumsal fayda vardır. Bayramları fırsat bilerek, aile içi bağlarımızı, aileler arası ilişkilerimizi, dost, akraba ve tanıdıklarımızla muhabbetimizi, toplumsal birliğimizi daha da güçlendirmeli, bazı sıkıntılar varsa bunları aşmalıyız.

Maalesef son yıllarda artan terör olayları ve bazı yerlerde hala devam eden sıcak savaşlar tüm insanlığı ve bizleri derinden üzmektedir. İslam dünyası ve bölgemiz başta olmak üzere tüm Dünya’nın bir an önce barış ve sükunet içine girmesi, terörizimle,  çatışmaların durması, sorunlara karşılıklı, saygı anlayışla çözüm aranması en samimi temennimdir.

“Rum tutumu sonucu başarısızlık olmuştur”

Kıbrıs konusunda Rum tutumu yüzünden yine bir sonuca ulaşılamamıştır. Rum tarafı bir kez daha siyasi eşitlik ve iki kurucu devlet temelinde oluşturulacak yeni ortaklık devletinde yönetimi bizimle paylaşmak istemediğini ortaya koymuştur. Rumlar, bizim sosyo-ekonomik varlığımızın devamını, güvenliğimizi de içeren bir çözümü gözetmediklerini, 1974 öncesine dönüşü bizlere empoze etmek istediklerini son Kıbrıs görüşmelerinde toprak, mülkiyet, güvenlik ve garantilerle ilgili olarak önerdikleri ile gözler önüne sermişlerdir.

Rumların bu olumsuz tutumu ile;  8 Temmuz 2006 yılında dönemin Rum Yönetimi Başkanı Papadopulos’la, dönemin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Mehmet Ali Talat arasında başlayan, 2008-2010 yılları arasında dönemin Rum lideri Hristofyas ile Sayın Talat arasında, 2010-2103 yılları arasında benimle dönemin Rum lideri Hristofyas, 2014 yılı ile 2015 yılı Nisan ayına kadar benimle Rum lider Anastasiadis,  o tarihten bu yılın Temmuz ayı başlarına kadar da Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı ile Rum lider Anastasiadis arasında gerçekleştirilen yaklaşık 11 yıllık görüşme süreci çökmüş, başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

“Yeni siyaset belirlenmelidir”

Rum liderliği, Sayın Akıncı’nın bana göre asla verilmemesi gereken bazı tavizler vermesine  rağmen Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğüne, güvenliğine, ekonomik yok oluşuna yol açacak taleplerinden asla geri adım atmamıştır ve belli ki atmayacaktır. Bu olgu herkesçe idrak edilmeli,  tüm partilerimiz bu olgunun gereği yeni politikalar saptamalı, hükümetimiz, Meclisimiz bu olgu ışığında adımlar atmalıdır.

Kimsenin Kıbrıs Türkü’nü olumsuz, uzlaşmaz, maksimalist Rum tutumu ortadayken mağdur etme, dünyadan izole, ambargo altında tutma hakkı yoktur. Kıbrıs Türk tarafı Anavatan Türkiye ile istişare içinde yeni bir politika, yeni bir yol haritası belirlemek ve harekete geçmek zorundadır.

Eğer, hala Rum niyetini anlamadan politika belirler atmamız gereken cesur adımları atamaz, Rumların işine yarayan pasif, tavizkar, basiretsiz bir yol izlersek, gelecek nesiller bizden iyi bahsetmeyecektir.

“Çekinecek pısırık kalacak bir durumumuz yoktur”

Korkacak, çekinecek, pısırık kalacak bir durumumuz yoktur. Haklıyız ve çok haklı bir davayı savunuyoruz. Gösterebileceğimiz tüm esneklikler fazlasıyla gösterilmiş ama Rum anlaşmaya yanaşmamıştır. Güçlüyüz ve en büyük gücümüz de devletimizdir. Birlik-beraberlik içinde Devletimize sahip çıktığımız, Anavatan Türkiye ile kardeşçe ilişkilerimizi sıcak tutarak geliştirdiğimiz, ekonomimizi güçlendirdiğimiz, halkımızın refah seviyesini artırdığımız, artan şikâyetlerini gideriğimiz sürece aşamayacağımız hiç bir sorun yoktur. Bu duygu ve düşüncelerle tüm vatandaşlarımızın, Anavatan Türkiye’deki kardeşlerimizin, İslam aleminin Kurban Bayramı’nı candan kutlar, herkese kazalardan uzak, sağlık ve mutlulukla geçecek bayram günleri dilerim.”