“İstikrar… Aşağıya doğru mu?”

Türkiyeli bakanların sık sık Başbakan İrsen Küçük’e destek olarak yorumlanan ve “KKTC’de istikrar var” açıklamaları ile gündeme gelen “istikrar” polemiğine Cumhurbaşkanı Eroğlu da katıldı. İrsen Küçük’e olan tavrı ile bilinen Eroğlu “İstikrarlı gidiş yukarıya doğru mu aşağıya doğru mu? Bunu tartışmaya başlamamız gerekir herhalde” dedi.

EROĞLU’NDAN HÜKÜMETE:

·        Ülkede yönetim boşluğu var, bu çarkların dönmediğini gösterir.

·        İstikrarlı gidiş yukarıya doğru mu aşağıya doğru mu?

·        Ekonomide sıkıntı var, bu gerçek görülmeli, tedbir alınmalı

·        Bazı kronikleşmiş sorunlar var, onların halledilmesi gerekir.

·        Demokrasimize yön verecek bazı yasal tedbirlerin süratle alınması gerekir.

·        Eskiden KKTC demokrasisinden gıptayla bahsederlerdi, son zamanlarda şikayetler başlamıştır.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ülkede yönetim boşluğu hissediliyorsa, bundan bahsediliyorsa, bunun; çarkların artık dönmediği anlamına geldiğini söyledi.
“İstikrarlı bir gidişten bahsederken, istikrarlı gidişin istikameti sorgulanmaya başlanır. İstikrarlı gidiş yukarıya doğru mu aşağıya doğru mu? Bunu tartışmaya başlamamız gerekir herhalde” diyen Eroğlu, ekonomik istikrarın ancak ekonomik çarkların dönmesi, ekonomik büyümenin halkın da hissedeceği şekilde gerçekleşmesiyle mümkün olduğunu vurguladı.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Yönetim Kurulu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu ziyaret ederek, ülkede yaşanan sorunları aktardı ve yönetim zafiyeti yaşandığını savundu.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Hürrem Tulga, ziyarette yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun ülkede olup bitene ilgisiz olmadığını bildiklerini, bir süre sonra Kıbrıs müzakerelerinin başlayacağını, ülke iyi yönetilmezse, ülke ekonomisi kötü olursa bunların Eroğlu’nun masada işini zorlaştıracağını kaydetti.

“NEREDEYSE YÖNETİM YOKLUĞU YAŞANIYOR”

“Yönetim zafiyetini geçtiklerini, ülkede neredeyse yönetim yokluğu yaşandığını” savunan Tulga, yaptıkları analiz ve araştırmaların ülkenin iyiye gitmediği, işsizliğin tavan yaptığını, davaların çok büyük rakamlara ulaştığını ve görülemeyecek noktaya geldiğini, davalık olmayan aile neredeyse kalmadığını ileri sürdü ve bunun, “alarm zillerinin çoktan çaldığını gösterdiğini” iddia etti.
İş bulmanın imkansıza yakın olduğunu, işyerlerinin kapandığını, bu rakamın geçen yıla oranla yüzde elli arttığını savunan Hürrem Tulga, ülkede göçlerin yeniden başladığını öne sürdü.
Doğu Akdeniz Üniversitesi’yle birlikte bir çalışma yaptıklarını, bu çalışmanın toplam işgücünün ancak yüzde 49’unun üretime katıldığını ortaya koyduğunu dile getiren Hürrem Tulga, geriye kalan oranın ise ya emekli olduğunu ya da üretime katılamaz noktada olduğunu belirtti.
Karşılaştıkları sorunları çözmek için çalışma yaptıklarını kaydeden Tulga, meslek okulları, istihdam olanakları ve kurdukları kooperatifle ilgili bilgiler verdi ve faaliyetlerini anlattı.

“YENİ BİR BAŞLANGICA İHTİYAÇ DUYULUYOR”

Ülkede yönetim zafiyeti yaşandığını, yönetimle istişare edilemediğini, diyalog kurulamadığını ileri süren Tulga, yenilenmeye ve yeni bir başlangıca ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Yaşanan olumsuzlukların toplumun da moralini bozduğunu, ancak her şeye rağmen mücadeleye devam edilmesi, “yönetim zafiyetinin” giderilmesi için hamle yapmak gerektiğini kaydeden Tulga, bu sorunları Cumhurbaşkanı Eroğlu’yla paylaşmak istediklerini, ziyaretlerinin amacının bu olduğunu kaydetti ve konuyla ilgili olarak yaptıkları çalışmayı Eroğlu’na sundu.

EROĞLU’NAN HÜKÜMETE

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da konuşmasında, çizilen tablo karşısında üzüntüsünü dile getirdi ve “Acı bir tablo çizdiniz, ülkenin gerçekleri bunlar” diye konuştu.
Eroğlu, Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Tulga’nın sözlerinde yönetim boşluğundan bahsettiğini, bunun çok önemli olduğunu, bir ülkede yönetim boşluğu hissediliyorsa, bundan bahsediliyorsa çarkların artık dönmediği anlamına geldiğini kaydetti.
“İstikrarlı bir gidişten bahsederken, istikrarlı gidişin istikameti sorgulanmaya başlanır. İstikrarlı gidiş yukarıya doğru mu aşağıya doğru mu? Bunu tartışmaya başlamamız gerekir herhalde” diyen Eroğlu, ekonomik istikrarın ancak ekonomik çarkların dönmesi, ekonomik büyümenin halkın da hissedeceği şekilde gerçekleşmesiyle mümkün olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Tulga’nın işyerlerinin kapanmakta olduğu, halkın borçlarını ödeyememesi nedeniyle mahkeme koridorlarında olduğu bir tablo çizdiğini, bunların; ülkede sıkıntıların olduğunu ve bazı gerçeklerin gizlenemeyecek noktaya geldiğini ortaya koyduğunu ifade etti.

“YENİDEN YAPILANMANIN ARTIK GÜNDEME ALINMASI GEREKİR”

Yeniden yapılanmanın da artık gündeme alınması gerektiğini dile getiren Eroğlu söyle konuştu:
“‘Siyasi istikrar yok, ekonomik istikrar yok’ ifadeleri artık çok fazla konuşulmaya başlanmıştır ki en büyük odalarımızdan bir olan Esnaf ve Zanaatkarlar Odası bu cümleleri ifade ederken elbette yaptığı araştırmalarda elde ettiği verilere göre bu konuşmayı yapmaktadır. Artık bu gerçeğin görülmesi ve ona göre tedbirlerin alınması gerekir. Meclis’te sıkıntı olduğunu Meclis Başkanı ifade ediyor, ekonomik hayattaki sıkıntıları sizler ifade ediyorsunuz, Sanayi Odası’yla Ticaret Odası da fırsat buldukça söylüyor. Bu gerçekleri görüp de bu gerçekler dışında alınması gereken tedbirleri, gerçekleşmesi gereken yeniden yapılanmayı, özellikle devlet dairelerinde sonuç alıcı işler bekleyen vatandaşlarımızın o gibi şikayetleri dikkate alınarak tedbirler alınması gerekir diye düşünüyorum.”

“GERÇEKLERİ HALKLA PAYLAŞMAK GEREKİR”

Bu gerçekleri Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Tulga ortaya koyduktan sonra, kendisinin sessiz kalmasının bir şey ifade etmeyeceğini, kimseye fayda sağlamayacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu gerçekleri halkla paylaşmak ve hükümet edenlerin de bu doğrultuda hareket etmesi ve tedbir alması gereğinin ortaya çıktığını ifade etti.
Mahkemelerdeki durumun da ortada olduğunu, burada da sıkıntılar bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, bir çok dava olduğunu, ancak hakim eksikliği yaşandığını belirtti ve “Demek ki bu hakim eksikliği, Yüksek Mahkeme Başkanı’nın da ifade ettiği gibi, dikkate alıp da çaresini bulmazsan, mahkemelerde yargının karar vermesi, davalardan sonuç alınması uzun zamana yayılacaktır. Bu da adaletin çok geç tecelli etmesini sağlayacaktır ki, ‘çok geç tecelli eden adalet adalet değildir’ sözleri de her zaman söylenir” diye konuştu.
Anayasa’nın, Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nın, Meclis İç Tüzüğü’nün, Siyasi Partiler Yasası’nın günün koşullarına göre değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Eroğlu, bir kaç yıldan beridir bu konuların tartışıldığını, ancak bugüne kadar sonuç alıcı bir durumun ortaya çıkmadığını dile getirdi.