Bitmek bilmeyen UBP Kurultayı bu hafta da devam edecek…
Geçtiğimiz hafta, kurultay öncesi bir yazı yazmış, Ersin Tatar'ın hafife alınmaması gerektiği söylemiştim.
Ben bu yazıyı yazarken kimileri Ünal Üstel'in ikinci gelerek ikinci tura kalacağını iddia ediyordu…
Hatta kimileri, Gezici Anketi'ni ileri sürerek Ünal Üstel'i başkan bile ilan etmişti…
Neyse…
Konumuz Gezici değil, Ersin Tatar…
“Ben söylemiştim” demek istemiyorum ama...
Geçen hafta yazımda şunları yazmıştım:
“Sürecin en başından beri adaylığın hakkını veren tek adayın Ersin Tatar olduğunu düşünüyorum.
Tatar, henüz kabine oluşmadan adaylığını açıklamış, bir genel seçim gibi bölge ziyaretlerine başlamıştı.
Kimi adaylar için söylenen ‘Kabineye giremedi, o yüzden aday oldu’ suçlamasını Ersin Tatar için kullanamazsınız.
Zira Tatar, kabine konusundan önce resmen ve gayrı resmi olarak adaydı zaten…
Ben tüm sürece baktığımda bu anlamda Tatar’ın adaylığın gereklerini yerine getiren tek başkan adayı olduğunu düşünüyorum.”
                                          
***

Tatar'ın aldığı oya hiç şaşırmadığımı belirtmek istiyorum.
Zira adım atmadık yer, elini sıkmadık UBP'li kalmadı bu süreçte…
Diğer adaylardan farkı vardı.
Çok çalıştı…
Üstelik adaylığını yeni kurulan kabineden önce ilan etti…
Yarışa erken başladı.
Kazanır ya da kaybeder, artık UBP’de ismi öne çıkan önemli bir figür olarak yer alacağını düşünüyorum.
                        
***

Şimdi kurultaya 3 gün var.
Bundan sonrasını adaylar arasında pazarlık süreci şekillendirecek.
Bir de belli güç odakları…
Derviş Eroğlu'nun doğal olarak Tatar'dan yana tavır almasını beklemek normal.
Zira önceden beri Özgürgün’e karşı olan duruşu biliniyor.

Ancak UBP oyları çantada keklik oylar mı?
“Hadi şuna verelim” demekle blok oylar da sandığa gitmeyecek, bu kesin.
Bu açıdan bakıldığında Tatar'ın Özgürgün’den çok daha fazla çaba göstermesi halinde şansının yüksek olduğunu düşünüyorum.
Çok daha çabadan kastım, adaylarla değil, bizzat UBP üyeleri ile kuracağı diyalog…
Özgürgün başkan olmanın getirdiği rahatlıkla % 44.3 oy aldı.
Ancak  sahadaki performansı, üyelerle olan samimiyeti, muhalif duruşu, diğer adayların tavrı ve Eroğlu faktörü Tatar'ın elini güçlendiriyor.
Peki Ersin Tatar ne düşünüyor?
Aradım sordum.
Ersin Tatar özellikle parti meclisi adaylarının sayımının yapılmayarak ertelenmesine çok kızgın…
“Böyle maskaralık olmaz” diyor…
PM adaylarının kurşun kalem ile işaretlendiğine dikkat çekerek bu durumun manipülasyona açık olduğunu belirtiyor.

İşte Tatar'ın söyledikleri:
• PM sayımını gelecek haftaya bırakmaları tam bir skandaldır. 
• Oylar güya optik okuyucu ile sayılacak diye kurşun kalemle işaretlenmiştir.
• Kurşun kalemle işaretlenen oyları alıp partiye kapattılar. Böyle iş olmaz. Madem ki optik okuyucu ile sayılacaktı, niye sayılmadı? Hani 1 saatte sayım bitecekti?
• Özgürgün’ün desteklediği PM adayları kazanamayacağı için sayımı yapmadılar. Hafta içinde moralleri bozulmasın, ikinci tura daha iyi hazırlansınlar diye sayımı yapıp gerçekle yüzleşmek istemediler!.. Bunu ben söylemiyorum, onlarca PM adayı da infial içindedir, PM adayları söylüyor.
• Divan böylesi bir hukuk dışı kararla kurultaya şaibe düşürmüştür.
• Özgürgün futbolcudur, iyi oyun oynar, bu sefer de iyi bir oyun oynamaya çalıştı. Bu oyunu belli ki düşünmüş, tasarlamış. 100 sene düşünsem aklıma gelmezdi.
• Diğer adaylarla görüştük, yine görüşeceğim. Bir sorun yoktur, bana desteklerini açıklayacaklar. Bu iş oldu. Kazanacağım, herhangi bir sorun görmüyorum

--------------------------------------------------------------

not defteri

• 'GEZİCİ' HİÇ GEZMEMİŞ!...  Bizdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi ile havası artan Gezici Araştırma Şirketi Türkiye’deki seçim ve UBP Kurultayı ile çuvalladı… Türkiye’deki seçim için AKP % 39 tahmininde bulunan Gezici % 9 yanıldı, AKP % 49.4 oy aldı. UBP Kurultayı için ise % 36,2 Özgürgün, % 29.1 Ünal Üstel diyerek ikinciliği Ünal Üstel ilan eden Gezici'nin imajı da yerle bir olmuş oldu… Bu manipülatör şirketi Kuzey Kıbrıs’a çekenler, pofpoflayanlar çeksin gaileyi… Birkaç yılda bol bol para kazandı, şimdi çuvalladı… Alın size Gezici! 

• “RENO TX” İLE MÜDAHALE…  Ercan'daki kazada dikkat çeken ve gazeteci dostlarımızın fotoğraflarına takılan detaylar var… Aslında soru şu: Ercan, önceki günkü kazadan daha büyük bir kazayı atlatabilecek donanımda mı?  Gazetelere yansıyan fotoğraflarda, kaza sonrasında normal bir itfaiye aracının uçağa yanaştığı görülüyor. O itfaiye aracı bir uçak yangınına müdahale edebilecek donanımda mı? Uçak etrafında polise ait bir de Renault TX araç var… Böylesi bir kaza için 'TX' biraz eski ve donanımsız bir araç değil mi? İçeriğini bilmesek de genel görüntü pek güven vermiyor, bilmem anlatabildi mi?

• 'CADILARA' DAHA FAZLA GÜVENLİK ŞART… Kurultaydı, seçimdi derken arada kaynamasın… Cumartesi “Cadılar Bayramı”ydı… Lefkoşa Dereboyu’nda da güzel bir etkinlik vardı. Hatta yol trafiğe kapatıldı. Eğlence açısından iyi, güzel bir gelişme… Avrupa'nın her yerinde yapılan organizasyonları andırdı. Ancak kimi yanlışlıklar ve eksiklikler geceye gölge düşürdü. Yeterli güvenlik önlemi alınmadı, polis yetersizdi. Kavgalar oldu… Ayılanlar, bayılanlar… Umarım seneye güvenlik güçleri daha etkili önlem alır.

• KUDRET ÖZERSAY’IN PARTİSİ KASIM SONU-ARALIK BAŞI... Cumhurbaşkanlığı seçiminde % 20 civarında oy alan Kudret Özersay’ın bu ayın sonunda parti kurulmasına ilişkin ilk somut adımı atacağı iddiaları var. Siyasi kulislerde ve Özersay’a yakın çevrelerde dile getirilen bu iddia boş değil... Şimdilerde ‘kurucular kurulu’ konusunda nabız yoklandığı da gelen bilgiler arasında...  Bir de tüzük ve manifesto hazırlığı var... Çevresindeki isimlere bakıldığında ‘merkez sağ’ bir parti olacağını ilk etapta söyleyebiliriz, yeni partinin... İsmiyle ilgili ise henüz net bir karar yok... Ama net olan Kasım sonu, Aralık başı partinin kurulacağı...
Neler yaşanacak, “Yeni Yol” nasıl bir yol olacak göreceğiz...
----------------------------------------------------------

Haberiniz var mı, ne oldu?

Gazetecilikte haber konusu ararken kendi aramızda sık sık tekrarladığımız bir soru kalıbı vardır: Ne oldu?
Şu ne oldu? Bu ne oldu?
Geçmişte meydana gelen haberlerin takibini yapmak adına ara sıra bu soruyu bir birimize soruyoruz.
Kimi zaman yanıtsız kalan sorular oluyor.
Mesela bazıları:
• Cumhurbaşkanlığı önündeki kaçak yapı ne oldu? Hani yıkılacaktı? Ne oldu?

• Geçitkale’deki mezarlıktan kafatası çalma olayı ne oldu? Birileri tutuklanmış, soruşturma açılmıştı, ne oldu?

• Lefkoşa Belediyesi'ndeki soruşturma, Sayıştay, yargı süreci ne oldu? Birileri ceza alacak mı? Ne oldu?

• Koopbank'ın çalınan ve büyük kısmı bulunamayan 3 milyon TL'si ne oldu?

• Lefkoşa'nın göbeğine konan dinamitlerin failleri ne oldu? Bilen, duyan, öğrenen varsa anlatsın, biz de bilelim