Ertuğruloğlu yine geçmişi UNUTTU!..
“Eroğlu’nun kapasitesi yok!”
Fayka Kişi
Tahsin Ertuğruloğlu yine açıklamaları ile ortaya çıktı. Hava nerden estiyse, ne olduysa, Eroğlu’nu savunma politikasına girişti Dışişleri Bakanı Özdil Nami’ye çirkin bir üslupla sataştı.
Daha düne kadar Ertuğruloğlu’nun Eroğlu’na ne sözler sarfettiği unutulmadı, “Kıbrıs sorununda kapasitesi yok” suçlamasında bulunmuş ağır ifadeler kullanmıştı.
Ama gelin görün ki şimdi Eroğlu’nu en savunur durumda olan O…
Ertuğruloğlu öyle ‘tutarsız’ davranışlar ve söylemler içerisinde ki sormayın…
Evet herkes haddini bilmeli öncelikle de Ertuğruloğlu!..
İşte Tahsin Ertuğruloğlu’nun ‘dün dündür bugün bugündür’ politikasına kısa bir yolculuk:
28 Mart 2010
-Devletin kaynaklarını çıkar çevrelerine dağıtmak suretiyle heba etmiştir
-Eroğlu'nun ulusal Kıbrıs davasını yürütecek bir kapasitesi yoktur. Sağlam bir siyasi duruşu olmayan, bugün savunduğunu yarın inkâr eden, Kıbrıs konusuna derinliğine vakıf olmayan, uluslararası tecrübeleri bulunmayan bir görüşmeci, devletimizin saygınlığı ve haklarımızın savunmasında zafiyet yaratacaktır."
15 Şubat 2011
-Eroğlu hanedanlığı ve ikiyüzlü siyasetin sonu gelmiştir
13 Ekim 2012
-Partiyi babasının çiftliği görüyor.
4 Şubat 2013
-‘Eroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı’na yakışan bir performansı var mı’ öncelikle buna bakmak gerek
- “Bu adamın kim olduğunu, nerden nere geldiğini bu halk çok iyi bilir. Ailesini de bilir, geçmişini de bilir. Bugün geldiği konuma nasıl geldi. Bugünkü varlığı nerelere dayanır. Bugünkü varlığını elde ederken neler yaşandı. Bunları herkes bilir. Bilir ama ya bilmezden gelir, ya da ‘acaba bundan ben da faydalanır mıyım’ diye susar”
- Kendi acizliğini, kasaba politikacığını ortaya koymaktan başka bir şey yaptığı yok
- Esas mal varlığını açıklaması gereken Eroğlu’dur. Kendi adına olan mal varlığı, eşinin adına olan mal varlığı, hanedanın belli adamları üzerinde görülen ama aslında kendine ait olan mal varlığını açıklasın
14 Nisan 2013
- Derviş Bey, UBP’yi babasının çiftliği olarak görüyor. Kişisel kapasiteleri bakımından, ülkeyi bugünlerden ileriye taşımak adına herhangi bir vizyonları olmayan insanlardan bahsediyoruz. Dinamizmden bahsetmek söz konusu değil. Çünkü ülke yönetimine hükmeden kişilerin kendilerinde dinamizm yok. Tek amaçları, kendilerini nemalandırmak.