Esad Kıbrıs’ı bombalar mı?
İşte size bir Kıbrıs klasiği...
Ne diyorlar Kıbrıs adası için?
Stratejik...
Hangi açıdan?
Birilerinin çıkarı açısından...
Kıbrıslılar bakımından stratejik bir önemi var mı adanın peki?
Yahut söyle sorayım: Bu stratejik olmanın Kıbrıs’ta yaşayanlara sağladığı bir çıkar var mı?
Değil çıkar sağlaması, bir sürü olumsuzluğu da beraberinde getiriyor adanın bu şekilde algılanması...
Yani birilerinin stratejik çıkarları yüzünden Kıbrıslıların başı dertten kurtulmadı, kurtulmayacak gibi de gözüküyor!
**
1990’lı yıllarda bölgede iki önemli savaş yaşandı.
Hatta üç...
Biri Kuvey’te...
Diğer ikisi Irak’ta...
Her üç savaşta da Kıbrıs işin içindeydi.
Nasıl?
Ne Yunanistan tarafı bu savaşlarda, ne de Türkiye...
Kıbrıs’ın iki tarafı da ‘kayıtsız’ durmuştu.
Amma ve lakin ‘bizim’ olan bu memlekette başka ‘egemen’ güçler de vardı.
Ağrotur ve Dikelya Üsleri ne zaman bölgede silah sesi duyulsa alarma geçer.
Alarma geçmekle kalsa birşey değil...
Savaş uçakları hemen inip kalkmaya başlar.
İngiltere, ‘müttefik kuvvetler’ adına Kıbrıs’taki İngiliz üslerini savaşta alenen kullanıyor.
Geçen yıl Libya’da Kaddafi devrilirken de Kıbrıs’taki üsler devredeydi.
Ve şimdi son örnek Suriye...
**
Beşşar Esad kimyasal silah kullandı mıydı, kullanmadı mıydı?
Biz Kıbrıslıların boyu böyle sorulara cevap verecek kadar uzun değil.
Zaten kimse de fikrimizi sormadı, sormaz da...
Bu işleri ‘büyük’ devletler pişirir, bölgesel ‘güç’leri yanına alır, sonra savaşa sokar. ‘Büyük’ güçler gün ağarırken ve tarumar edilen, insanların öldüğü bölgeden çekildiği vakit, ‘bölgesel güç’ler komşularıyla başbaşa kalır.
Sadece sınırların ayırdığı, çoğunluğu akraba olan insanların arasına husumetler girer ve nesiller boyu fanatizm kendi kendini besler, büyütür.
Şimdi bizim fikrimizi kimse sormuyor ama Kıbrıs adası Suriye’ye müdahale etmeye hazırlanan Batılı müttefiklerin ‘savaş gemisi’ olarak kullanılmak üzere...
Bunun anlamı şu: Bölgede akacak kanın önemli bir kısmı, Kıbrıs adasından kalkacak uçaklardan atılacak bombaların eseri olacak!
**
50 senedir Kıbrıs’ta çözüm masasına oturan liderlerin en çetrefil konusu değil midir egemenlik?
Öyledir.
Nedir egemenlik peki?
Toprağın, denizin ve havanın ‘efendisi’ olmak.
Adayı egemenlik bakımından pay edemiyoruz bir türlü...
Oysa ‘tam egemen’ durumdaki İngiliz Üsleri ‘gereğini’ yapıyor her zaman...
Suriye’nin başına bomba yağdıracak uçaklar bizim Leymosun’dan, egemen Ağrotur Üssü’nden kalkacak.
Bir şekilde Kıbrıs adası savaşın içinde olacak demek değilse nedir bu?
Peki, Beşşar Esad burnunun dibindeki Kıbrıs’tan kalkan uçaklar nedeniyle burayı ‘vurulacak hedef’ listesine koyarsa haksız olur mu?
Haksız olsa ne yazar!
O listeye girdiğimiz vakit ne olacağını tahmin edebilen var mıdır acaba?
‘Egemenlik’ kavgası veren Eroğlu ve Anastasiadis versin bu sorunun yanıtını!..