“Esas muhatap KTFF olmalıydı”
Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören’in ziyaretini değerlendirdi
Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, “Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı gelip ‘FIFA’ dedi. Bunu bilmek için, gelip de Cumhurbaşkanlığı’nda toplantı mı yapmak gerekirdi? Bu göz boyamacılığından vazgeçerek gerçekleri bu halka söylemek ve o yönde mücadele etmek lazım. Gerçek durum neyse topluma onun izah edilmesi lazım, ben yıllardır bunu yapıyorum” dedi.
Mustafa Akıncı dün Genç TV’de bir programa katılarak son günlerin en çok konuşulan konularından biri olan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in ziyareti başta olmak üzere çeşitli güncel konuları değerlendirerek soruları yanıtladı.
Akıncı “Önce Futbol Federasyonu ziyaret edilmeliydi”
Programda Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in ziyareti ve Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan görüşmenin ardından verilen demeçleri değerlendiren Akıncı, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı’nın apar topar gelip üç saat kaldıktan sonra ülkesine döndüğüne işaret ederek şöyle konuştu:
“Bana sorarsanız bunun ardından birkaç tane olumsuzluk ortaya çıktı. Birincisi, Türkiye Cumhuriyeti, KKTC’yi tanıdığını söylüyor ama Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, muhatabı olan Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nu ziyaret bile edemiyor. Onun yerine Cumhurbaşkanlığı’na gidiyor. Cumhurbaşkanı da ‘seçim arifesinde bir şey çözüyoruz’ havası yaratmak amaçlı böyle bir toplantıya ev sahipliği yapıyor. Elbette böyle bir toplantı yapılabilir ama önce Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’yla görüşüp ardından Cumhurbaşkanlığı’na nezaket ziyareti yapılabilirdi, esas muhatabın Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu olması gerekirdi.”
“Sertoğlu’na destek olmak istiyorum”
Demirören’in kısa ziyaretinin ardından ‘FIFA kuralları çerçevesinde halledilecek’ şeklinde bir demeç verdiğine işaret eden Akıncı, Kıbrıs Türk gençlerinin de artık uluslararası alana açılmaları yönünde, bir yandan Kıbrıs sorununun çözümü için uğraş verilirken, bir yandan da uygun ara formülerin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu nedenle KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu’na yaptığı çalışmalarda destek olmak istediğini kaydeden Akıncı, ‘Çünkü gençliğin önü kapalı, Fenerbahçe, Trabzonspor geliyor, Güney’de maç yapıyor, bizim gençlerimiz ise kendilerinin de o sahalarda olma hakları varken, böyle bir karşılaşmayı ancak tribünlerden izliyor’ diye konuştu.
“Türkiye kağıt üzerinde tanıyor”
Türkiye’ye giden sporcuların da haklı olduğunu, dünyaya açılmak istediklerini söyleyen Akıncı, ancak sporcular bulabildikleri imkândan faydalanmak isterken kulüplerinin mağdur olduklarını kaydetti. Akıncı konuyla ilgili açıklamalarına söyle devam etti;
“Bunlar bize Kıbrıs sorununun çözümünün ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Ancak toplumumuza hep bir yalan söyleniyor. Bu konuları gündeme getirdiğimizde ‘Türkiye KKTC’yi tanıyan tek ülke’ deniyor. Ben de yıllardır bir şey söylüyorum; ‘evet, kâğıt üzerinde öyle ama işin gerçeği ne acı ki bu değil. Türkiye Cumhuriyeti KKTC’yi ‘tanıdım’ dese de tanımanın gereklerini; Rumların yönetimindeki Kıbrıs Cumhuriyetini ‘tanımıyorum’ dese de tanımamanın gereklerini yerine getiremiyor. Bunun en somut göstergesi spor alanıdır. Şimdi Türkiye Futbol Federasyonu başkanı gelip ‘FIFA’yı işaret etti. Bunu bilmek için, gelip de cumhurbaşkanlığında toplantı mı yapmak gerekirdi. Bu göz boyamacılığından vazgeçerek gerçekleri halkımıza söylemek ve o yönde mücadele etmek lazım. Gerçek durum neyse topluma onu izah etmemiz lazım.”
İskoçya örneği
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun KOP’a gitmesiyle ilgili konuda ise Akıncı şöyle konuştu:
“Biz, bu adada federatif bir sistem kuracağız. İskoçya’nın olduğu gibi bizim de burada milli takımımız olabilir, spor, eğitim, kültür konuları ayrı ayrı olabilir, arzu ederse iki federasyon tek bir milli takım yaratabilir, bu artık iki tarafın ve öncelikle ve özellikle her iki spor camiasının vereceği kararlara bağlıdır. Şimdi bizim de ortak paydaş olacağımız ara formüller üretmemiz lazım. Yani tüm yönetim onlardayken bizim basit bir üye olarak katılmamız söz konusu olamaz. Geçiş süreci için belki bir ad- hoc yönetim mekanizması kurulması gerekir.”