"Esas olan bütün bir Kıbrıs olarak dünyayla kucaklaşmak"
Tüccar, esas olanın Kıbrıs’ta yaşamı, onun nimetlerini hesapsızca paylaşmak, ötekini dışlamadan kendi bütünlüğünün bir parçası olarak görmek, bütün bir Kıbrıs olarak dünyayla kucaklaşmak olduğunu kaydetti.
Girne Düşünce Derneği (GDD) Yönetim Kurulu üyesi ve İdari Sekreteri Hüseyin Tüccar, Kıbrıs Sorunu konusunda değerlendirmede bulunarak, “Hedef herhangi bir çözüm değil, geçmişin acılarını dindirecek, örtecek ve gelecekte geçmişi yaşatmayacak bir çözüm ve çözüm arayışı olmalıdır” dedi.
Tüccar yaptığı yazılı açıklamada, “Kendimizi bildik bileli, küçük ama tarih boyunca ‘iç ve dış şeytanların’ gazabına uğramış, acılara, yıkımlara, göçlere, ayrılıklara, toplu mezarlara ve ölümlere ev sahipliği yapmış, Doğu Akdeniz’deki yurdumuz Kıbrıs ve bu adada yaşayanlar hala ruhsal ve bedensel olarak huzurlu olmanın çok uzağındadırlar” ifadelerini kullandı.
Yıllarca adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir uzlaşı ve çözüm arayışı adına gerçekleştirilen görüşmelerin şu veya bu sebeplerden dolayı sonuçsuz kaldığını belirten Tüccar, “Kimin suçlu, kimin suçsuz olduğuna değinmek istemiyoruz. Zaten aktörler ortada, taraflar aynı. Hepimiz bunu görüyor ve biliyoruz zaten” dedi.
Aynı kesimler ve tarafların Mart ayında bir kez daha “5+1 gayrı resmi Kıbrıs görüşmeleri” adı altında yeniden buluşup çare ve çözüm arayacaklarını ifade eden Tüccar, tarafların her telden çaldığını savundu.
“Bildiğimiz, yıllarca duyduğumuz yaklaşımlar ve ötekini suçlamalar bu kesimlerin tümünün de samimiyetsizliğini ve gerçek bir çözümden kaçtıklarını gösterir” ifadesini kullanan Tüccar, şunları kaydetti:
“Bu konferans sonunda da büyük ihtimalle taraflar kendilerince tüm iyiniyetli çabalarını ortaya koyduklarını ama karşı tarafın uzlaşmaz tutumu yüzünden bir sonuç alınamadığını ve kendilerinin her zaman adil bir çözümden yana olduklarını söyleyeceklerdir.”
Tüccar, esas olanın Kıbrıs’ta yaşamı, onun nimetlerini hesapsızca paylaşmak, ötekini dışlamadan kendi bütünlüğünün bir parçası olarak görmek, bütün bir Kıbrıs olarak dünyayla kucaklaşmak olduğunu kaydetti.
Yıllarca sürdürülen görüşmelerin bu anlayış ve felsefe ile yürütülmediği için hep başarısız kaldığını, Mart ayındaki konferansın da öyle olacağa benzediğini savunan Hüseyin Tüccar, hedefin, herhangi bir çözüm değil, geçmişin acılarını dindirecek, örtecek ve gelecekte geçmişi yaşatmayacak bir çözüm ve çözüm arayışı olması gerektiğini belirtti.