1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Eşin öldü, geçemezsin”
“Eşin öldü, geçemezsin”

“Eşin öldü, geçemezsin”

Öğretmen İlknur Işıl Türkmen, Ay Demet (Kermia-Metehan) barikatında Kıbrıslı Rum polisin uygulaması sonrası zor anlar yaşadığını anlattı

A+A-

YENiDÜZEN Haber Merkezi
Kıbrıs’ın güneyine geçişte, Türkiye doğumlu öğretmene “eşin öldü, artık buradan geçemezsiniz” dediler.
Öğretmen İlknur Işıl Türkmen, 2 çocuğu ile birlikte yaşadıkları sonrasında hem Kıbrıs (Rum Yönetimi )İçişleri Bakanlığı’na hem de Ombudsman’a mektup yazarak, olayı protesto etti.
2 çocuğu ve arkadaşı Reşat Korel ile Güney’e geçmek isteyen İlknur Işıl Türkmen, Türkiye doğumlu olması nedeniyle güney polisinin ‘keyfi uygulaması sonucu sıkıntılı anlar yaşadı.
Sürekli güneye geçtiğini dile getiren Türkmen, geçtiğimiz gün güneye geçmek için güney kontrol noktasında hukuk dışı olayla karşılaştığını söyledi.
“Türkiye doğumlu olmak benim suçum değil” diyen Türkmen, “ Güneye sık sık geçiyorum ancak ilk kez böylesi bir muamele ile karşılaştım. Benden su faturam istendi, kızıma babası soruldu, öldü dedi, belgeyi gösterdi, ‘geçemezsiniz’ denildi” dedi.
Yaşadığı zor anları YENiDÜZEN ile paylaşan Türkmen, yaşadıklarının uluslar arası hukuk kurallarına, seyahat özgürlüğüne uymadığını dile getirerek, yapılanları protesto ettiğini ve Rum Yönetimi İçişleri Bakanlığı’na ve Ombudsman’a mektup yazarak şikayetçi olduğunu söyledi.

“Elektrik su faturası istendi…”
Türkmen başından geçenleri şöyle dile getirdi:
“Önceki gün saat 13.30 gibi güneye geçmek için kızlarımla barikata gittik. Güney polisinde 520 yaka kartlı kişi görevli “sen Türkiye doğumlu musun? dedi. Ben de ‘evet’ dedim. ‘Geçmen için elektrik veya su faturanı ver’ dedi. ‘Yanımda yok ki bu uygulamayı ne zaman başlattınız’ dedim. Aylar olduğunu söyledi ve beni uyardıklarını iddia etti. Ben daha pazar günü geçtiğimi böyle bir uyarıda bulunmadıklarını söyledim. ‘Get Aut’ dedi. Araba sürücüsü olan arkadaşıma ‘döndür arabanı git’ dediğinde, O da uygulamayınca arabanın kapısını açtı, uzanıp kemerini çözdü ve ‘in arabadan’ dedi.”
Üstüne horoz gibi yürüyüp burnun dibinde durdu. Dokunmadı evet ama bedeni ile baskı kurmak için karşılıklı aralarında 2-3cmlik mesafeyle bakıştılar. Diğer memurlardan biri geldi İngilizce arkadaşımla konutsu uzun uzadıya... bu arada 520 uzaklaştı. Aklimize e-fatura geldi cep telefonundan baktık maillere ve bulduk gösterdik.

“Kızıma babasını sordular, ölüdür dedi, kağıt gösterdi”
Kızıma ‘baban burada mı’ dediler. Kızım ‘babam ölüdür ölü belgesi de burada’ diyerek 8 sene önce yetkililerinin verdikleri belgeyi uzattı. ‘Geçemezsiniz’ dediler tekrar. Arkadaşım o taraftaki hastaneye gidecekti. ‘Sen git işin önemli’ dedim. Onlar ayrıldı-2 kişiydiler- ‘Sen de bu binayı dön arka taraftan sana kimliğini uzatacağız’ dediler. Kızlarımla gittik ta kuzey barikatına. Ne kimlik veren var ne gelen-giden. Döndük geri. Bu arada arabasıyla geri kuzeye giden bir arkadaş kornaya bastı selam versin diye. Ben dost bulmanın verdiği gevşemeyle başladım ağlamaya...
Geri tekrar güney barikat polisine geri döndük. “Nedir ama sızın yaptığınız bir kadının esi vefat ettiyse çocuklarıyla gezemez , utanın” dedi. ‘Geçin ama bu son’ dedi 520....bu arada kadın memur kızlarıma nere gideceksiniz ne yapacaksınız? sorularını da sordu”


“Eşi ölmüş, hakkını kaybetmiş”

Araç sürücüsü Reşat Korel de polisin agresif davranışlar sergilediğini söyleyerek, “Şikayetçi olacağız” dedi.
Korel yaşadıklarını özetle şöyle dile getirdi:
“İlknur yaşananları anlattı. Polis ile benim aramda yaşanan ise bana arabayı çekmemi söyledi. Ben de biraz ileriye çektim. Sonra dön geriye diye adeta bağırdı. Kime bağırıyorsun diye sorduğumda, ‘ben polisim bana ittihat et” dedi, ben de ancak yasalara ittihat edebileceğimi söyledim. Polis daha da hiddetlendi, aracın kapısını açtı kemerimi çözdü, ne yapacak diye merak ettim ama bir şey yapmadı. ‘İn arabadan tutuklusun’ dedi. Tutuklanma gerekçemi sordum, sinirlendi kapıyı hızlıca kapattı, elimi ezilmekten son anda kurtardım”
Başka bir polisin ise tartışmaya dahil olduğunu söyleyen Korel, “İlknur’dan fatura istediler, elektronik fatura gösterelim dedik, kabul etmediler. Ardından da İlknur’a 10 yıl önce kocasını kaybetmesi nedeniyle güneye geçme hakkını kaybettiğini söylediler. Hangi yasada bunun yazdığını sorduk, yazılı olarak bunu istedik. Kazanılmış bir hak eşi ölünce nasıl kaybedilir ki?  Sonuç itibarıyla bize neden İlknur’un ve çocuklarının güneye geçemediklerini izah edemediler. Çok sinir bozucu bir gün yaşadık. Polisin keyfi uygulamasına maruz kaldık” dedi.

Bu haber toplam 3960 defa okunmuştur