Eşitlik! arayışı
Görüntüyü ilk gördüğümde “ne bu acayiplik!” demiştim.
Ortak olabilirlerdi, koalisyon kurmuş olabilirlerdi ama kardeş kardeş yan yana oturmaları biraz garipti doğrusu…
Başbakan Yardımcısı olabilirdi Serdar Denktaş ama sonuçta dip dibe, neredeyse kucak kucağa oturdukları kişi Başbakan’dı… Diğer 10 bakana ‘baş’lık yapan bakandı yani…
Bakanlar Kurulu masasında o ‘baş’lığı belirtecek bir şekilde konumlanmalıydı ama görüntü öyle değildi.
Sonradan sanal medyada dönen görüntülerde izliyoruz ki aslında kurulu düzen düşündüğüm gibiymiş. Yani Serdar Denktaş’ın koltuğu diğer bakanlarla birlikte yer almış, Başbakan’ın hemen yanındaki sağ başta yer almıştı.
Ama o da ne!
Serdar Denktaş odaya girdi ve konuşmaları kameralara yansıdı. Düzeni beğenmedi ve Başbakanlık görevlilerine kızdı;
"Burayı bir düzeltebilir misiniz? Burayı bir düzeltin. Koalisyon hükümeti olduğunu unutmayın!"
Bu arada Denktaş bizzat kendi, Başbakan’ın koltuğunu öteye itip kendi koltuğunu da yanına çekiyor ve ‘eşit!’ hale getiriyor.
Bu sırada diğer bakanlar da koltuklarının başında oturmayı bekliyorlar ve Serdar Denktaş’ın bu kızgın halini izliyorlar.
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, içeriye giriyor, koltuğuna doğru yürüyor, manzarayı görüyor.
Serdar Denktaş baş yere çektiği koltuğuna oturmuş, Başbakan’ı bekliyor ve karşılıyor;
"Hoş geldin, sefa geldin, hayırlı uğurlu olsun, Bismillahirrahmanirrahim"
"Bu gidişle hayırlı olmayacak be Serdar anladığım kadarıyla..." diye yanıtlıyor Yorgancıoğlu belki açık olan mikrofonlardan seslerin yansıdığını fark etmeden… Başbakan, başka bozuntuya vermeden Kurulun ilk toplantısını açıyor.
Kurgulanmış bir öykü gibi izlediğimiz ama gerçek olan Bakanlar Kurulu’nun ilk toplantısı Serdar Denktaş’ın ‘eşitlik!’ arayışıyla başladı.
***
3 gün, 33 gün olduğunda…
Koalisyonun parti meclislerinde oylandığı gecede Kıbrıs işlerinden sorumlu TC’li bakan Beşir Atalay’ın Özkan Yorgancıoğlu’nu arayıp UBP’yle hükümet kurmalarını istemesiyle başlayan ve CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy’un da resmi ağızdan olayı doğrulamasıyla tartışmalar ve sorular da başladı. Acaba hükümet ve CTP bundan sonra da bazı istekler karşısında dirayet gösterebilecek mi?
Acaba bu ay maaşlar ödenecek mi?
Türkiye ile imzalanan protokol ellenebilecek mi?
Acaba özelleştirme konuları ne olacak? gibi…
Tabii ki önemsiz sorular değil ancak şimdiki hükümetin aralarında imzaladıkları bir protokol var. Anayasa değişikliği istiyorlar, Türkiye ile imzalanan protokolde düzenlemeler planlıyorlar, geçici 10. maddenin değiştirilmesi hedefleniyor. Dolayısıyla sorulan soruların yanıtları önümüzdeki günlerde hükümetin ortaya koyacağı icraatlarla verilebilecek.
3 günlük hükümet 33 günlük olduğunda yavaş yavaş ortam daha net görülebilecek.
Bir de Akansoy’un “Önemli olan Kıbrıslı Türklerin öngördüğü sistemi yaratmaktır. Tahakkümcü, hegemonyacı bir yaklaşımı kabul etmemiz mümkün değil. Kendi düzenimizi yaratacağız. Tahribatın önüne geçeceğiz” sözlerini not etmek gerekecek herhalde.