“Eski Girne bitti… İmar Planı olsa ne olur?”
Beton yığınına dönene Girne’de yüksek katlı apartman furyası devam ediyor… Şehrin merkezinde oturan Girneliler her cadde ve sokak aralarına yapılan binalar ve apartmanlardan dolayı oldukça dertli...
Didem MENTEŞ
Ülkenin gözde beldelerinden Girne tamamen yüksek katlı binalara teslim oldu. Yıllarca imar planı olmaksızın farklı farklı emirnamelerle, kat sayısı giderek artan apartmanlar artık her sokakta kendini gösteriyor. Şehrin merkezinde oturan Girneliler her cadde ve sokak aralarına yapılan yüksek katlı binalar ve apartmanlardan dolayı oldukça dertli.
Bazı Girneliler, şehrin eski görüntüsünün tamamen hafızalarda kaldığından dert yanarken, küçük bahçeli evlerin arasına yapılan dev apartmanlardan yakındı.
Yüksek binaların şehrin merkezinde çoğalmasının nedeninin yine mallarını satan Girneliler olduğuna da dikkat çeken yurttaş, önü alınmaz şekilde betonlaşmanın hızla devam ettiğini vurguladı.
İmar planın yapılması ve uygulamaya konulmasında artık geç kalındığını söyleyen Girne halkı, “ne deniz ne dağ ne de manzara kaldı. Komşularımız da kalmadı, eski sosyal yaşantımız da… İmar planı yapılsa ne olacak” diye sordu.
YENİDÜZEN Fevzi Çakmak Caddesi ve Semih Sancar Caddesi civarında oturan Girneliler ile görüştü, bu konudaki sıkıntılarını dinledi.
Mehmet Güven
“Güneş ışığım, havam, gökyüzüm gitti… Mağdurum”
“Girne’ye yapılan yüksek katlı apartmanlardan memnun değiliz. İyi kötü bir imar planı vardı. Yeni yasayla yolun güney tarafına çok katlı izin verdik, kuzey tarafına vermedik. Bu irdelenirse yolun kuzey tarafındakine iki türlü haksızlık olur. Birincisi yolun genişliği ve alt yapısı bakımından. Ben 5 metre arayla bir katlı evimle 8 katlı binaya komşu olacağım üstelik güneş ışığım, gökyüzüm ve havam da gitti. TV yayınlarım da gitti çünkü antenimin önü kesildi. Ayrıca 8-9 katlı binayla 1+1 ya da 2+1 dairelerde 40 hane var ve bunların yarısının arabası olsa 20 tane araba nere park edecek? Evini verip mevcut yasadan faydalanıp 9 katlı bina yapılmasına izin veren, 40 yıllık komşum da gitti. Yerine 80 tane bilmediğim insan gelecek. Tüm sosyal yaşantım gitti. Komşuma verilen hak bana verilmeyecek büyük bir adaletsizliktir. Komşum rant yüzünden zengin oldu para kazandı ama aynı haklar tanınmadığı için ben mağdurum. Biraz da üzgünüm çünkü Girne’nin Cittaslow yapısı artık bitti. Alıştığımız yaşam biçimi bitti. Hatta bazı iddialara göre bu gökdelenlerin çoğunu yurt dışından başka insanların yaptırdığı duyumları gelir. Bunu yapanlar bizim insanımız değil. Bu da sosyal bir yönüdür. Dünyanın hiçbir yerinde olmaz, acayip bir durumdur”
Nadir Biddacı
“Apartmanların içinde kaldık… Girne daha kötüye gider”
“Yıllardır Fevzi Çakmak Caddesi’nde oturum. Seneler önce evimin önüne apartman yapıldı. Ben bu yüksek binalardan hiç memnun değilim. Önüm kesildi, güneşim kesildi, dağ manzaram kesildi. Apartmanların içinde kaldık. Hatta evimin biraz aşağıdan hep evleri sattılar. Aldı kumarcılar kumarhane yapacaklar. Eskiler gitti yeniler geldi. Eski Girne yok artık. Apartman falan istemeyiz ama yapılmaya devam eder. Tek istediğimiz dirlik düzendi o da bozuldu. Girne gittikçe daha kötüye gider. Hep beton oldu ne deniz kaldı ne dağ. Eski Girne ne arar? Kıbrıslıların esamesi okunmaz artık”
Besim Besimler
“İmar Planı yapılsa ne olacak? Gökdelenler yapılmaya devam ediyor”
“Girne’ye yapılan yüksek katlı apartmanların hiçbir düzeni yoktur. Bir tarafta 3-4 katlı diğer tarafta 7-8 katlı apartmanlar var. Sabit bir kat yapılsa tamam ama sürekli katların artırılması nedeniyle gün gelecek dağı görmeyeceğiz. Manzara denilen bir şey kalmadı. Denizi zaten görmüyoruz. Bir zaman boğazdan aşağı indiğinize şahane bir görüntü vardı şimdi hep beton yığını. Bundan sonra İmar Planı yapılsa ne olacak? İmar Planının uygulanması zordur çünkü her tarafa gökdelenler yapıldı, yapılmaya da devam ediyor. Buna dur diyecek bir mevki de yok”
Muzaffer Felek
“Birileri rant elde etmek için Girne’nin güzelliği bozuldu”
“Ben yıllar önce bir arsamı 18 bin STG sattım. O zaman iki kat yasası vardı. Şimdi o arsa 100 bin pound eder çünkü gökdelenlere izin veriliyor. Ben gökdelen yapılmasına kesinlikle karşıyım. Girne’nin bu güzelliği doğasını bozmaya kimsenin hakkı yoktur. İleride 2 katlı binalar da kalmayacak, onlar da yıkılacak 7-8 katlı gökdelenler yapılacak. Bir zamanlar boğazdan aşağı indiğinizde yemyeşil bir manzara vardı. Lapta’ya giderken yeşillikler içinden geçer giderdiniz ama şimdi yok. Şimdi evlerin bahçelerinin içine dahi gökdelenler dikiliyor. Birileri rant elde etmek için Girne’nin güzelliğini bozuldu.”
Ertan Biddacı
“İmar planı hazırlıyorlar ancak geç kalındı”
“Gökdelenler nedeniyle Girne mahvoldu. Bıktık usandık artık. Her yere apartmanlar yapıldı. Ne trafikte yürünür ne hiç. İmar planı hazırlıyorlar ancak geç kalındı. İmar planı olsa da hiçbir şey olmayacak. Torpilli olan apartmanlarını gene yapacak. Eskiden yeşillik görürdük, liman portakal ağaçları her yeri süslerdi. Şimdi her evin mükemmel bahçeleri vardı. Şimdi o evler yıkıldı, apartmanlar doldu. Dağların eteklerine kadar daha da dolacak. Yetkililer ne yaparsa yapsın olacak olan oldu. Nüfus arttıkça binaların sayısı da artacak”
Aytaç Dayı
“İyi teklifler karşılığında evler satıldı, her yer apartman doldu”
“Girne neden gökdelen boyunda apartmanlar doldu biliyor musunuz? Çünkü insanlar oturdukları evleri çok büyük para teklifleri karşısında vererek gitti. Maddi durumu iyi olmayan insanlar, 2-3 kat karşılığında evlerini satarak, gökdelenlerin dikilmesine fırsat yarattı. Politikacılar etrafındaki insanları memnun etmek için yasaları sürekli değiştirdiler. Gelen bir emirname çıkarır, diğer gelen başka bir emirname çıkarır. Siyasilerin politikaları hep değişken olduğu için bunlar olur. Siyasi istikrar yok. Bunlara köklü çözüm getirmeleri gerekir. Gerek iktidardakiler gerekse muhalefette olanlar ortak bir karar üreterek bu tür uygulamaları hayata geçirmelidir. Biri yapar diğeri bozarsa olmaz. Politikacıların geleceği görmesi lazımdır. Bu ülke yap boz tahtası haline geldi. Siyasiler ‘nasıl oy alırım’ hesaplarını bırakmalıdır. ‘Oy’ uğruna hareket edilmemesi, ülkenin geleceği için kararlar vermelidirler. Bir siyasi görüşü savunduğumuz için değil, biz bunları yaşayarak gördüğümüz için söylüyoruz. Bu konu tüm politikacıları ilgilendirir.”