1. YAZARLAR

  2. Mehmet Çağlar

  3. ESKİ REJİM ALTINDA KENDİ DEVLETİNİZİ KURMANIZA İZİN VERMEYİZ !
Mehmet Çağlar

Mehmet Çağlar

ESKİ REJİM ALTINDA KENDİ DEVLETİNİZİ KURMANIZA İZİN VERMEYİZ !

A+A-

 

Bazı insanların söylemleriyle,
neyin, hangi ideoloji ve rejimin iddiasında olduklarını, bir türlü kestiremiyorum...
Acaba böylelerinin ufku,
"sandalye" ve "hükümet" ile mi sınırlıdır diye düşünmeden edemiyorum...

İnsan, gücünü kendinden, kendi akıl ve fikirlerinden mi yoksa başkasından mı alır?
Gücünü ve fikrini  başkasından alanlara sormak lâzım,
"aklın-fikrin-zikrin yoksa, ne diye siyaset yaparsın?" diye...

Akıl ve fikir, kendi toplumsal ihtiyaçlarına dönük olarak kendi insanının ortak aklının üretimi yerine, başka toplumların kendi bakış açılarının sonucunda gelince, kazanımlar toplumsal mı oluyor?!
Böyle bir durumda cevap bekleyen soru şudur:
"Sizin sosyal "paydaşlarınız" kim ya da kimlerdir?"

Peki, ya Adalet...?
Adil bölüşümün ilkeleri nedir?
Bu ilkeleri ön plana çıkaran yol haritalarının hiç mi önemi yok sizce!?

Yoksa,
toplumun Barış ve İnsan Hakları taleplerini,
"gombina şartları" altında mı var edeceksiniz?

Gerçekten,
biriniz diğerini yeyip bitirmeden başka, hiç mi bir amaç taşımıyorsunuz?
Sizler yüzünden bu toplum,
çıkarlar çizgisinden bir türlü uzaklaşamıyor...
kendi kendinin mağduru olarak yaşamaya mahkûm oluyor...

Siyaset üretemiyorsan,
bari tutarlı ol, itibarlı kal!
Unutulmasın ki, sosyal ilişkiler de kendi içinde bir değerdir...
Bir insanın, bir partinin kendi itibarı da değer yaratabilir...
Dürüstlüğü, güvenirliği, tanınmışlığı, itibarı da bir sosyal sermaye olabilir...

Evet, aklını ve fikrini başkalarından alanlara şunları da sormak lâzım:
"Sizin adil toplum talebiniz hiç mi yok?
Kendi potansiyelinizi,
siyasi pozisyonunuzu,
topluma ve insanlığa katkıda bulunabilmek adına kullanmak,
hiç mi önemli değil?
Varsa yoksa başkalarının gözünde itibar ve büyüklük mü sizlerin amacı?"

Yarım asırdır net olarak deneyimlenmiştir ki;
yanlış çabalar yanlış çözümler sunar...
"Koltuk" mantığı ile siyaset yapmak, yanlış şeyler için çabalamak demektir...

CTP ne yaptı?
Toplumun aleyhindeki şartları lehine çevirmek için uğraş mı verdi?
Peki bu "suç" mudur?
Bir toplum başka türlü nasıl ilerler ki?
Aleyhindeki şartları lehine çevirmeden ilerleyen bir toplum görülmüş müdür?

Unutulmasın ki matematik evrenseldir!
KIB-TEK  "ben kendi birikimim ile şartları lehime çevirebilirim" diyor...
Elde edilen son sayısal rakamlar da bu görüş ve duruşu destekliyor...
Hal böyleyken,
başkalarının aklı ve fikri ile güç elde etmeye çalışan sen,
halkın malını illa ki "kanun gücü" ile başkalarına mı devredeceksin?!
Buna izin vermeyiz...

CTP'nin hükümet görevine talip olup, görevi Cumhurbaşkanı Akıncı'dan talep etmesi,
kendine ve topluma olan inancın bir göstergesi ve girişimidir...
Teşebbüse geçmektir...
Zorlukların aşılması, teşebbüse geçilmesine bağlıdır...

Bilinsin ki,
toplumu ileriye taşımak ve toplumsal değerlerimize değer katmak isteyen yurtsever ve toplumseverler olarak,
eski rejim altında "kendi devletinizi" kurmanıza izin vermeyiz!

Bu yazı toplam 2255 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar