1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Eskici dükkanı
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Eskici dükkanı

A+A-

 

Neler eskitmedik ki sabah sersemliğiyle akşam yorgunluğunun arasına sıkışmış nice telaşta.
Güneşin üzerimize doğmadığı sabahları eskittik...
Sıcak bir muhabbetin içimizi gülümseteceği sevdiklerimizle ortak kahvaltı sofralarını...

***

Masmavi hohlamak yerine, ‘kahır’la kararttığımız ilk ışıklarında günün, yarınlara dair iyimser hayaller kurmayı eskittik.
Yağmura gülümsemeyi...
Bir dostun kapısını çalmayı...
Baharda koşmayı, tabiatın uyanışa adımlarımızla eşlik ederek, çığlık çığlığa, tarifsiz bir sevinçle...

***

Omuz başlarını eskittik, yaslanmak yerine ‘yük’ olarak sürekli...
Badem ağaçlarında gelinlik kızlar gibi dizili çiçeklere bakarak aşk sözcükleri fısıldamayı eskittik, sevgilin kulağından...
Gürültülerde boğulduk, sessizliği eskittik ve suskunluğu...
Karanlıklara kibrit çakmayı...

***

Çiğlikleri, kötülükleri, yüzsüzlükleri, bencillikleri, yalanları eskitemedik de; samimiyeti eskittik, içtenliği, sevecenliği...

***

Öpüşleri eskittik, ‘sevmeleri’, aşkı eskittik aşkı...
Utançları yenilerken, kırık kalplerden tespihler çekerken ha bire, didişmeler akıtırken ömrümüzün nehrine, ‘iyilikleri’ eskittik ve hoşgörüyü...

***

Parmaklarımızın ucunda konuşmayı, yürümeyi, tat almayı dilimizin ucunda ve burnumuzun direğini kırmadan koklamayı eskittik...

***

Çocuk gözlerinde umudu eskittik, ‘nereden geldiğimizi’ bilmeden dün’ü, nereye gideceğimizi hiç düşünmeden yarın’ı ve ‘şimdi’yi eskittik, yaşamasını bilemeden...
Eskici dükkanında ‘yenilerini’ arıyoruz şimdi, eğer kalmışsa, iyiliğe dair ses, söz, tat, his, düşünce...

Bu yazı toplam 1851 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar