Hasan Sertoğlu Salı günü Kanal Sim’de katıldığı sabah programında çok net mesaj verdi. KTFF-KOP sürecini anlatan Sertoğlu, siyasetin sporu çok fazla kaale almadığını, bu yüzden siyasilerden destek bulamadığını, bilinen bazı çevrelerden olumsuz eleştiriler almasına rağmen, bu yoldan asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.
KTFF-KOP ilişkilerinin başladığı ilk gün itibariyle, Sertoğlu federasyonuna destek verenlerden biriyim ve bu desteğim iki  federasyonunun ilişkileri devam ettiği sürece devam edecektir. Tirbünde değil, sahada olmayı savunanlardanım. Irkçı davranış ve düşünceleri de tümüyle reddedenlerdenim.
Birkere şunu herkes çok iyi bilmeli. Dünyada spor ayrılıkcı değil birleştirici olmuştur. Örnekleri sıralasam YENİDÜZEN gazetesi, tüm sayıfalarını bana ayırmış olurdu. Ancak ne hikmetse, KIBRIS denilen küçücük adada spor bir türlü birleştirici olamıyor. Doğru deyimle birleştirilmek istenmiyor. Her dönemde karşımıza abuk subuk argümanlar çıkartılıyor. Halbuki, bizlerin istediği her iki taraf gençlerinin spor müsabakaları yapıp yakınlaşama sağlamalarıdır. Belli ki, iki tarafın gerici unsurları bu duruma sıcak bakmıyor. Çünkü yapılacak spor müsabakaları ve genç nesilin yakınlaşaması , idolejilerine ters düşüyor. Barbarlık tohumları, kin ve nefret onlar için en doğru adımdır. İş paraya gelince, alış verişler, köy ziyaretleri, yeme içme, uçuşlar, kumarhaneler, ikili işler, ayinler, dualar, doktorlar, iki toplumlu festivaller, maça gitmeler gibi unsurların tümü neredeyse serbest. Ama iki tarafın gencecik çocuklarının top oynaması “YASAK”. Bu aptalca durumu çıkıp bana kimse izah edemiyor. Çünkü amaç belli. Genç nesiller yakınlaşırsa,her iki tarafın “sözde ilerici” ve gerici unsurları sıkıntı yaşayabilir.
Özellikle bu konuda sol kesmi hiç anlamış değilim. Heşa huşa, yeme içme, Baf’lılar, Leymosun’lular, Larnaka’lılar, Mağusa’lılar, federal insiyatif platformu ve diğer bir çok konuda ortak açıklama yapılabiliyor. İş spor ve gençliğe gelince Hasan Sertoğlu gibi çıkıp kimse mertçe konuşamıyor. Anlaşılan her iki taraf da gençliği “uyuşturucu ile uyutmak” için derslerine çok iyi çalışmış.
Tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldırabilmek için Serrtoğlu federasyonuna eskisinden çok destek vermeliyiz. Kıbrıs adasında bugüne kadar atılmamış en doğru ve en ciddi adımı atmıştır. Dünya futbolunu yöneten iki kurumunun yani UEFA ve FIFA’nın gündemine Kıbrıs Türk gençliğinin de bu adada futbol oynadığını hatırlatmıştır. Hem de bu olumlu tabloyu  olumsuzlaştırmak isteyen “beyinsizlere” rağmen
Federasyon binalarında oturup iki kuruş bütçe almak için kafa patlatma dönemi artık bitmeli. Şu anda spor top yökün dibe vurmuştur. Gençliğin motivesini artırmak için farklı yolların açılması kaçınılmazdır. KTFF’nin başlattığı devrim nitelikli adımı diğer federasyonlar da zorlamalı. Siyasilerden tutun da sendikalara kadar bu konuyu herkes iyi okumalı. Genç nesille ilk adımlar atılıp teşvik edici unsurlar yaratmalı. Bireysel kazanımlar artık mide doyurmama noktasına gelmiştir.
Eğer bizler önümüzdeki dönemde 10 ile 20 yaş arası gençlerimize karşılıklı spor müsabakaları yaptıramıyacak, kaynaştıramayacak ve sosyalleştiremiyeceksek, bu noktada her iki toplumun solcusu, sağcısı, ortada duranı, sendikacısı ve sözde liderleri sınıfta kalmış demektir. Zaten sınıfı ne zaman geçebilmişler ki?