Esnaf ve Zanaatkarlar Odası'ndan Federasyon etkinliğine destek
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası, Bu Memleket Bizim Platformu tarafından düzenlenen “Federasyon Yolunda Birlikte” etkinliğinde “yeni ve yeniden bir mücadele başlatmak” için yarın “Peyak” önünde toplanma çağrısı yaptı.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası, Bu Memleket Bizim Platformu tarafından düzenlenen “Federasyon Yolunda Birlikte” etkinliğinde “yeni ve yeniden bir mücadele başlatmak” için yarın “Peyak” önünde toplanma çağrısı yaptı.
Oda, “Bu statüko, bu düzen devam etmez” diyerek, “Onurlu bir yaşam için, kimsenin aç kalmadığı, işsiz ve yalnız kalmadığı, özgürlüklerin yaşandığı bir toplum için, dayanışma ve adalet için sesimizi yükseltmeye, bir arada olmaya davet ediyoruz” dedi.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, özeleştiri yapılması gereken bir noktaya gelindiğine işaret edilerek, “ülkede siyasetin çözüldüğü, ‘şükran hamaseti’ ile ‘parayı biz alırız, bizi seçin’ çığırtkanlıkları ile hükümet olmanın başarı sayıldığı” ileri sürüldü.
Esnaf ve Zanaatkârlar Odası, açıklamasına, şöyle devam etti:
“Başarısız da olmadık hani… Devlete işçi alımı, devlete memur istihdamı olarak geri döndü bu siyaset. On yılda emekliliğin, bolca ikramiyelerin olduğu bir düzen inşa ettik. Cevizcinin çuvalından oynadıkça oynadık. Tatlı mı tatlı çevremizi, partililimizi, seçmenimizi ihya etmenin siyasetini yaptık. ‘Devlet malı deniz, yemeyen domuz’ du artık… Yürüdük, kimsenin bizleri tutamayacağı bir yolda. İşe alırken, terfi yaparken, prensip, kural, liyakat da neyin nesiymiş elimizin tersiyle hepsini bir kenara attık. Bunları yaparken üretimi, hizmeti, katma değeri, insana saygıyı yaşamımızdan çıkardık. Ürettiğimiz kadar tüketmemiz gerektiğini ayıp saydık…Taşıma suyla değirmenin dönmeyeceği, dönemeyeceğini unuttuk. Bir toplumun, bir halkın kapasitesinin ancak yönetmekle, sorumlulukla, kurumlara sahip çıkarak, akıl ve hukukla kurulabileceğini aklımıza bile getirmek istemedik. Kişiliksizliği, kimliksizliği, biat etmeyi öyle bir benimsedik ki yanı başımızdakini bile göremez olduk. On yıllar içinde öyle bir düzen, öyle bir yapı yarattık ki sıkıştıkça, sarsıldıkça ders almak yerine tarlaya, arsaya, ranta dayandık. Ne plana razı olduk ne de programa… Sadece ağzımızda geveledik. O kadar hızlı yol aldık ki sahilleri, dağları parsel, parsel tükettik, dağıttık, kirlettik. Ne turizm diyebileceğimiz bir turizm ne de çok övündüğümüz, eğitim adını verebileceğimiz eğitim bıraktık.”
“Her gelen krizde ve salgın süresince de yaşadığımız gibi ne dayanışma ne de paylaşmaya razı olduk. Yarattığımız statüko, düzen toplumun yarısını kapı dışarı ederken dahi aklımıza düşürmek istemedik” denilen açıklamada şöyle devam etti:
“Soru şudur: Her zaman yaptığımız gibi elimiz yıkayıp kirlilikten kurtulabilecek miyiz? O kadar ki değerli yalnızlığını yaşıyor, her çevre, her zümre, her birey, Bu kadar mı diyeceksiniz, evet bu kadar. Bu statüko, bu düzen devam etmez. Temel meselemiz insanın, insana saygısı temelinde ezmeyen, tüketmeyen, üretken bir ülke, barış içinde bir Kıbrıs, bir dünya için mücadele etmek; çoğalmayı, çoğaltmayı başarabilmektir. Yarın Peyak önünde yeni ve yeniden bir mücadele için toplanma çağrısı yapıyoruz. Onurlu bir yaşam için, kimsenin aç kalmadığı, işsiz ve yalnız kalmadığı, özgürlüklerin yaşandığı bir toplum için, dayanışma ve adalet için sesimizi yükseltmeye, bir arada olmaya davet ediyoruz. Yeni ve yeniden başlamak için…”