ET KRİZİ BÜYÜDÜ
Nereden ithal edileceği, kaç ton olacağı ve ne kadar süreyle devam edeceği… Bilinmezliklerle dolu “donmuş” ithal etin bir kısmının bugün Kıbrıs’ın kuzeyine ulaşması bekleniyor. YENİDÜZEN, ithal edilecek etin görüntülerine ulaştı.
Serap ŞAHİN
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği’nin, UBP-YDP-DP hükümetinin aldığı ithal et kararına karşı başlattığı süresiz eylemi toplumsal bir direnişe dönüşürken, ithal etin bir kısmının bugün ülkeye geleceği öğrenildi.
İthal edilecek etin 2022 yılında paketlendiği ve son kullanma tarihine yaklaşık 1 yıl kaldığı iddia ediliyor…
Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları ve Kamu-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu, ithal eti halk için değil, otellere ve gazinolara yönelik olduğunu öne sürdü.
“Kimler hayvancıya saldırıyorsa ve hükümetin yanındaysa bugün etin gelmesini isteyenler onlardır” diyen Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın etleri İspanya’dan getireceğini söylediğini ancak ithal etlerin üzerindeki mühürlerin Yeni Zelanda olduğunu belirten Naimoğulları, etlerin bir kısmının bugün adaya geleceğini belirtti, “Bunun peşindeyiz, inceleyeceğiz” dedi.
İthal et konusunda “peşkeş” olduğunu savunan Naimoğulları, “Bunun içerisinde bazı büyük kasaplar, bazı oteller ve ithalatçılar var” dedi.
Gerekli plan ve program yapılmadan “yangından mal kaçırır gibi” hükümet tarafından ithal et kararı alındığına dikkat çeken Kamu-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu, “Ben bu ithal etlerin halka gideceğine inanmıyorum. Bunların tamamen otellere ve gazinolara dâhil olacağını düşünüyorum” dedi.
“Sırf üç tane tüccarı memnun edecekler, onlara yeni bir iş sahası açacaklar diye, plansız programsız bir şekilde üretimi bu hale getirdiler” diyen Serdaroğlu da ihalesiz olan her şeyin “peşkeş” anlamına geldiğini vurguladı, “Bunun başka bir açıklaması yoktur” dedi.
Başbakan Ünal Üstel’in halka ucuz et yedirmek bahanesi ile algı yaratmaya çalıştığını ifade eden Serdaroğlu, “Bu algıyı yaratacak ki alelacele, ihalesiz bir şekilde yapılsın. Bunlar hep oyun. O yüzden ihalesiz verilen her şey eleştirilir” şeklinde konuştu, niyetin halkın ucuz et yemesini sağlamak olmadığını kaydetti.
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları:
“Bunun içerisinde bazı büyük kasaplar, bazı oteller ve ithalatçılar var”
“Kimler hayvancıya saldırıyorsa ve hükümetin yanındaysa bugün etin gelmesini isteyenler onlardır” diyen Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın etleri İspanya’dan getireceğini söylediğini ancak ithal etlerin üzerindeki mühürlerin Yeni Zelanda menşei olduklarını söyledi.
Bir kasabın sosyal medyada ithal etleri yayınladığını ve üzerinde Yeni Zelanda mührü olduğunu yineleyen Naimoğulları, etlerin bir kısmının bugün adaya geleceğini söyledi. “Bunun peşindeyiz, inceleyeceğiz” dedi.
İthal et konusunda “peşkeş” olduğunu savunan Naimoğulları, “Bunun içerisinde bazı büyük kasaplar, bazı oteller ve ithalatçılar var” dedi.
“Donmuş kıyma ve donmuş kuzu etini ithal eden bunlardır. 4-5 kişiyi geçmezler” diyen Naimoğulları “Bunlar Başbakanlıktan hiç çıkmıyorlar. Her gün Tarım Bakanlığı ve Başbakanlıkta bu konuyla ilgili bugüne kadar baskı yaptılar” şeklinde konuştu.
Kamu-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu:
“İthal et tamamen otellere ve gazinolara dâhil olacak”
Gerekli plan ve program yapılmadan “yangından mal kaçırır gibi” hükümet tarafından ithal et kararı alındığına dikkat çeken Kamu-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu, “Ben bu ithal etlerin halka gideceğine inanmıyorum. Bunların tamamen otellere ve gazinolara dâhil olacağını düşünüyorum” dedi.
“Yanılacaksak da bu düşüncemizde önümüzdeki günlerde göreceğiz” diyen Serdaroğlu, “Halk da ucuz et yiyemeyeceğini görecek. Bu hükümete inandığımız sürece, daha ne kadar yanlış yapılacağını görecekler.” şeklinde konuştu.
Serdaroğlu, “Denetimli bir şekilde karkas olarak gelecek mi?” sorusunu sordu, kasaplar ve hayvancıların yönetiminde ithal etin halkla buluşturulmasının daha sağlıklı olabileceğini ifade etti.
“Üretime ciddi anlamda bir darbe”
“Toprak Ürünler Kurumu’nun yetkisini kullanarak et getirip, otellerdeki her şey dâhil sistemine eklemek son derece yanlış bir uygulama ve üretime de ciddi anlamda bir darbe vurmak” ifadelerini kullanan Serdaroğlu, “Daha nüfusunu bilmeyen bir hükümet, nasıl bir plan program yapmış ki bu memleketin ithal ete ihtiyacı olduğuna karar vermiş? Halkın ucuz et yemesini istiyorsan ve bu devleti yönettiğini düşünüyorsan önce kendi üreticinin ürettiğini halkına yedirmek için çareler bulacaksın. Hayvancıların bunlarla ilgili girdilerini kontrol edeceksin. Hükümet halkına gerçekten ucuz et yedirmek istiyorsa, önce yerli üretimi desteklemeli” şeklinde konuştu.
Serdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Eğer bu hükümet, memleketi yönettiğini iddia ediyorsa, yerli üretimi hiç etmeyecek. Rekabet edilebilirliği sağladıktan sonra bunu yapmalı. Yeni Zelanda'nın ve başka ülkelerin ürettiği eti buraya donmuş bir şekilde getirerek değil.”
“Üretimi çok hafife aldılar”
“Bunu da yüzlerine gözlerine bulaştılar” diyen Ahmet Serdaroğlu, “Üretimi çok hafife aldılar. Üretmeyen bir ülke, ülke olamaz” ifadelerini kullandı.
Toplumun et dahi bulamayacağına işaret eden Serdaroğlu, “Üreticiyi çok hafife aldılar” dedi.
Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, turizm Bakanı fikri ataoğlu ve Başbakan Ünal Üstel’in şu anda zafer kutlamaları yaptığını belirten Serdaroğlu, “Üreticileri kaybettiler, farkında değiller.
“Sırf üç tane tüccarı memnun edecekler, onlara yeni bir iş sahası açacaklar diye, plansız programsız bir şekilde üretimi bu hale getirdiler” diyen Serdaroğlu, ihalesiz olan her şeyin “peşkeş” anlamına geldiğini vurguladı, “Bunun başka bir açıklaması yoktur” dedi.
Başbakan Ünal Üstel’in halka ucuz et yedirmek bahanesi ile algı yaratmaya çalıştığını ifade eden Serdaroğlu, “Bu algıyı yaratacak ki alelacele, ihalesiz bir şekilde yapılsın. Bunlar hep oyun. O yüzden ihalesiz verilen her şey eleştirilir” şeklinde konuştu, niyetin halkın ucuz et yemesini sağlamak olmadığını kaydetti.