ET PİYASASI KARIŞTI
‘İthal et’ ve ‘fahiş fiyatlar’ gölgesinde yaklaşan Kurban Bayramı, et piyasasındaki bazı sektörleri karşı karşıya getirdi
Fehime Alasya
‘İthal et’ tartışmaları ile hareketli günler yaşayan et piyasası, kurban bayramına sayılı günler kala çeşitli iddialarla hareketlendi. Sanayi Odası’nın ‘ithal et izni verilsin’ mealindeki açıklamasına tepki gösteren Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, her ne şekilde isterse olsun ithal etin adadaki üretimi daha da geriye götüreceği konusunda duyduğu endişeyi dile getirdi. Bazı et ürünleri imalatçıları ise sanayi tipi donmuş ete verilecek olan ithal izninin piyasayı rahatlatacağını savundu.
Tüm bu tartışmaların arasında, yüksek fiyatlardan dolayı kasaptan kilo ile et almaya korkan vatandaş, kurbanlık kesimi için geri çekilmiş durumda…
600 TL’den başlayıp 10 Bin TL’ye kadar çıkabilen kurbanlıklara, alıcı çıkmıyor. Geçen yıla oranla kurban kesimi yarı yarıya düşmüş oranda.
Ellerinde et olmadığı için yılda birkaç kez üretimlerinin durma noktasına kadar geldiğini anlatan et ürünleri imalatçısı Hasan Bozkaya, “Karkas et getirin demedik, sanayi tipi donmuş ete izin versinler piyasa rahatlasın düşüncesindeyiz” diyerek, ithal etin piyasayı nasıl rahatlatacağı konusuna değindi. Şoklanmış et kullandıklarına dikkat çeken Bozkaya, otellerden gelen taleplere yetişmekte zorlandıklarını kaydetti. Et ve et ürünleri Sanayi alanında adada yıllardır hizmet veren Beyköy Et Ürünleri Direktörü Hasan Bozkaya, aynı zamanda çiftlik sahibi de olduğunu ifade ederek, hayvancıya hiçbir şekilde zarar gelmesini istemediğini ve bu konuların çözümü için her türlü anlaşmaya hazır olduğunu ifade etti.
Konu kökünden çözülmeli…
Öte yandan bir diğer et ürünleri imalatçısı, Abdullah Aktolgalı ise ithal et tartışmalarına “Taşıma su ile değirmen dönemez” diyerek yaklaştı.
İthal etin köklü ve kalıcı bir çözüm olmadığına değinen Aktolgalı, bunun yerli üreticiyi çok olumsuz etkileyeceğinden duyduğu endişeyi anlattı.
Yakın geçmişte ithal et konusunda yapılan başarısız girişimi anımsatan Aktolgalı, “Her şeyi yurt dışından getirsek bu insanlar ne yapacak? Nere gidecek? Yetkililerin artık hayvancının veya yerli üretimin sorunlarına eğilmesi ve yerli üretimi kalkındırması için harekete geçmesi gerek, ithalat için değil… Ben üretime inanıyorum, her şeyi ithal edeceksek biz ne yapacağız? Halkımız anlayış göstermeli, yetkililer de bu konuya kökünden eğilmeli…” dedi.
“Biz bu filmi çok izledik”
Ülkedeki üretimin teşvik edilmesi gerektiği yerde, ithal et söylentilerinin yayılmasına şiddetle karşı çıkan Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, “Biz bu filmi çok izledik, ithal eti getirirlerse üretici hayvanlarını pazarlayamayacak, tüketici de yine eti çok ucuza alamayacak, birkaç kişi zengin olacak.
Ülkenin geleceği açısından her türlü olumlu adıma, üretime her şekilde katkı koymaya hazırız, gelsinler konuşalım. Sadece ithal ederek, üretim yapmadan hiçbir şeyi başaramayız” diyerek sitem etti.
Kurbanlık satışlarında düşüş
Kurban bayramına sayılı günler kala tüketicinin kurbanlık sormadığına değinen Naimoğulları, kurbanlık satışlarının geçen yıla oranla yarı yarıya düştüğünden yakındı. Hem kurban bayramı tatilinin uzun olması, hem de kurbanlık kesim yapma alışkanlığı olan insanların gün be gün azalmasının buna etken olduğunu belirten Naimoğulları, vatandaşın alım gücünün çok düştüğünü ifade etti.
Her bütçeye gör kurban fiyatları
Kurbanlık fiyatları araştırmasında ise 600 TL’den başlayan rakamlar, 8 Bin TL’ye kadar çıkabiliyor. İnançlarını yerine getirmek isteyen ve kurban kesme hazırlığında bulunan bir kişini kuzu kurbanlık için ödeyeceği rakam 600 TL’den başlarken, bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Büyük baş kurbanlıklarda ise bu rakam 5 ile 8 Bin TL arasında değişiyor.
Sanayi Odası ne demişti?
Odadan yapılan açıklamada, hayvancılık politikaları gözden geçirilmesinden, ülkedeki üretimin talebi karşılamasına ve pahalı et fiyatları üzerinden mağdur olan vatandaşın rahatlatılması gerektiği yönünde bazı konulara dikkat çekilmişti. Açıklamada et sektöründe yaşanan sorunların çözümü için sadece et ürünleri imalatından kullanmak üzere, bu konuda tesis yatırımı yapan işletmelere belirli bir süre boyunca ve belirlenecek kurallar çerçevesinde sanayi et hammaddesi ithalat izni verilmesi gerektiğine işaret edilen açıklamada, bu izinle büyükbaş hayvana olan talebin, azalacağı ve et fiyatlarının düşmesinin mümkün olacağı kaydedilmişti.
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları:
“Hayvancılık ve üretimin geleceğini düşünmeden sektörü zora sokacak açıklamalar yapıyorlar”
Sanayi ve Tic. Odası karkas ve sanayi tipi et ithalinin serbest kalması konusunda açıklamaları var. Yıllardan beridir fikir birliği olmayan iki odanın bu konuda birleşmesi sevindirici fakat bir o kadar da üzücü.
Hayvancılık ve üretimin geleceğini düşünmeden sektörü zora sokacak açıklamalar yapıyorlar.
Açıklamamızda sürekli kaçak etler dillendiriliyor, bu konuda halkı ve hükümeti uyararak baskı oluşturarak, nitelikli olmayan etlerin ithali konusunda açıklama yapıyorlar. Yarın gelsinler güneydeki hayvancılık politikasını uygulayalım, et fiyatları, süt fiyatları, destekler, her şeyi uygulayalım. Güneyde çok fazla destekleri var. İşlerine geldiği noktaları ortaya koyuyorlar. Bu ülkede çok fazla işsizlik var ve buna rağmen üretimden koparılmak isteniliyor. İthal et getirecekler diye üretim küçülecek, işsizlik artacak. Üretimi arttırmalılar. Girdi maliyetlerini düşürmeliler. Türkiye’de çok yüksek fonlarla tarım ve hayvancılık desteklenmektedir. Yerli üretim artmalı, halk daha ucuza et ve süt ürünü tüketebilmelidir. Biz vatandaşın daha pahalıya et yemesini istemiyoruz.
Bu ülkede daha çok üretim yapılmalı ki girdi maliyetleri düşmeli, ucuzlamalı…
Sanayi tipi ürünlerin sürekli fiyatları artıyor. Türkiye’den daha pahalıdır fiyatları çünkü girdileri çok fazladır, Türkiye’nin kat ve kat fazlasıdır. Sanayicinin de girdi maliyetleri düşmeli.
Ekonomik akılla bu işi yapalım diyorlar.
Bize güneydeki tarım modelini mi yapalım Türkiye’deki modeli mi? Biz aylarca süt döktük, yarı fiyatına verdik ama bize hiç yardımcı olmadılar, o zaman bu odalar neredeydi?
Beş bin hayvancı üyem var, binlerce kişi bu işten ekmek yiyor. İthal et diyerek herkesin ekmeğiyle oynamayın.
Neden ilgili bakanlık çıkıp da açıklama yapmıyor? Şu anda seçimi düşünüyorlar, sanayi odalarına hiçbir şey söylemiyorlar… Ne suya ne de sabuna dokunuyorlar… Doğru politika ortaya koysunlar, girdi maliyetlerini düşürsünler, üreticiyi desteklesinler, köylüsüne, işçisine, toprağına sahip çıkmalılar…
3-5 tüccarın para kazanması için binlerce kişinin ekmeğiyle oynamalarına kimsenin gücü yetmez, izin vermeyiz…
İthal eti getirirlerse üretici hayvanlarını pazarlayamayacak, tüketici de yine eti çok ucuza alamayacak, birkaç kişi zengin olacak.
Daha önce de biz bunları yaşadık gördük, bu filmi çok izledik…
Ülkenin geleceği açısından her türlü olumlu adıma, üretime her şekilde katkı koymaya hazırız, gelsinler konuşalım. Sadece ithal ederek, üretim yapmadan hiçbir şeyi başaramayız.
“Kimsenin kurbanlık sorduğu yok
Kurban bayramı geldi kimsenin kurbanlık sorduğu yok. Geçmiş yıllara oranla satışlar yarı yarıya düşmüştür.
İnsanlar 8 günlük bayram tatilini yurt dışında geçirecek. Tatilin uzun olması ve kurban kesme alışkanlığı olan kesim giderek azalıyor. İnsanların alım gücü çok düştü, 4-5 kişi birleşir büyük baş hayvan alıyor.
“Gıda güvenliği ve aracılara dikkat!”
Ya aracılar, ya da ard niyetli kişiler daha yüksek hayvan fiyatı veriyor. Bu noktaya çok dikkat edilmeli.
Gıda güvenliği konusuna da dikkat etmeliler, mezbahalar çok önemli, olur olmaz yere gitmeyin.
“Kurbanlık ihtiyacına yetecek hayvanımız var”
Kurbanlık ihtiyacını karşılayacak kuzu oğlak ve dana olmak üzere canlı hayvan mevcuttur. Şu anda kasaplık çok fazla hayvan vardır. Kurbanlık hayvan da mevcuttur.
Fiyatların yüksek oluşu bizden kaynaklanmıyor. Serbest piyasa ekonomisi yanlış değerlendiriliyor.
Kurbanlık Fiyatları:
Canlı Dana 6 ile 10 Bin TL arası,
İnek: 5 ile 6 Bin TL arası,
Oğlak: 400 ile 600 TL civarında
Kuzu 600’den Bin TL’ye kadar çıkabiliyor…
Hasan Bozkaya (Beyköy Et Ürünleri):
“Karkas et getirin demedik, sanayi tipi donmuş ete izin versinler piyasa rahatlasın”
Ben de hayvancıyım, kendi çiftliğimiz de var. Hayvancıyı en iyi anlayanlardan birisiyim. Kurak yıllar, üretimin düşmesi, hastalık ve ölümlerin artması. Hastalıktan dolayı kesimlerin azalması gibi nedenlerden dolayı hayvan sıkıntısı yaşanıyor. Kalifiyeli etlere izin verildi fakat bunlarla bitmiyor. Esas üretimimiz sanayi tipi etlerdir, hayvanın ikinci derece kullanılabilir parçalarıdır... Güneyde et ucuz, hayvancı mutlu, onlar, Avrupa’dan da her istediği eti getirebiliyor, buna rağmen herkes memnun… Bunu rayına oturttular, biz yıllardır oturtamadık, üzerine bir de kaçakçılığı önleyemiyoruz. Fabrikamızda sanayi ithal etlere ihtiyaç vardır. Hem Türkiye’den şoklu et getirip fabrikada kullanıyoruz hem de iç piyasadan et alıyoruz. Yurt dışında birçok yerde bu yaygındır.
Hayvancılar fiyatlar düşecek, hayvanları ellerinde kalacak diye korkuyorlar. Hayvancı olarak konuşacak olursam da çeşitli sıkıntılarımız olduğunu söyleyebilirim. Birinci düşmanımız mazot, bu artıp eksilmeyen bir giderdir. Hayvan fiyatını sabitlemeye çalışırsak hayvancı da zarar edecek. Hayvancı malının elinde kalacağından dolayı korkuyor. Ama bu böyle bir şey yoktur. Kim arayıp hayvanım var dese gidip alıyorum. Yalvarıyoruz, bayramda bizi etsiz bırakmayın diye... İthal et gelirse üretimimiz yüzde 25 daha artar. Biz ihtiyaç olduğu halde karkas et getirelim demiyoruz, ama karkas et ithali yapılmalı. Yaz girişlerinde üretimin durma noktasına geldiği günler de oluyor.
Bir de özellikle yaz girişlerinde... Karkas et getirin demedik, sanayi tipi donmuş ete izin versinler piyasa rahatlasın. Bu durum vatandaşın cebine nasıl yansıyacak diye soranlar var, bu etleri sadece üretimde kullanacağız, vatandaş da eti bugün 40 TL'ye alıyorsa, belki 35 TL'ye alacak, çok az da olsa bir düşüş olacak. Fiyatlarda oynama olacak ve denginde duracak.
Otellerden çok fazla et talebi alıyoruz ama yetişemiyoruz…
Ciğeri yetiştiremiyoruz, telp yetiştiremiyoruz, piyasada çok fazla talep var fakat bizim elimizde ham madde yok.
Çözüm odaklı bir yaklaşım istiyoruz, kimseyi zorda bırakmak amacında değiliz.
Abdullah Aktolgalı (Aket Et Ürünleri):
“İthal etin bir çözüm olamayacağını düşünüyorum. Taşıma su ile değirmen dönemez”
Daha farklı bir yaklaşım içerisindeyim. Ülke ekonomisinin yerli üretimle ayakta kalabilir, bu tip arayışlar içine girilmesindense üretimi arttırmanın yollarını aramalıyız. İthal etin bir çözüm olamayacağını düşünüyorum. Taşıma su ile değirmen dönemez. Geçmişte bu denenmişti ve başarılı olmadı. Dünyadaki en pahalı etlerini alıyoruz ama bunu çözümü ithalat değil üretim desteği ile genişletebiliriz.
Bu çok geniş bir yelpazedir, biz et ürünleri üretimi yapıyoruz, 30 farklı çeşit ürünümüz var. Ham maddemiz ise buradaki üreticilerden canlı hayvandır. Salam sosis gibi pek çok ürünümüz var. Gelen taleplere yetişebiliyoruz. Piyasadaki etler bize yetiyor. Fiyatlar yüksek olmasına rağmen, hayvancıların bu işten çok fazla para kazandığını da düşünmüyorum. Ülkede modern hayvancılık modern üretim yok, ülkedeki üreticiler de çok fazla para kazanamıyor. İlgili bakanlık üretimi nasıl kalkındırabilir diye odaklanmalı.
Her şeyi yurt dışından getirsek bu insanlar ne yapacak? Nere gidecek? Yetkililerin artık hayvancının veya yerli üretimin sorunlarına eğilmesi ve yerli üretimi kalkındırması için harekete geçmesi gerek, ithalat için değil… Ben üretime inanıyorum, her şeyi ithal edeceksek biz ne yapacağız? Halkımız anlayış göstermeli, yetkililer de bu konuya kökünden eğilmeli…