1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Etik demişken…
Etik demişken…

Etik demişken…

...yasalar bireysel ve zümresel menfaatlere hizmet etmek amacıyla değil, bir toplumun adil, eşit ve nesnel kriterlere göre yaşaması için ortaya koyulan kurallar düzenidir.

A+A-

Feminist Atölye

 

Etimolojik kökeni itibarıyla Yunanca ‘töre’,  ‘karakter’ anlamlarına da gelen ethos sözcüğünden türeyen etik kavramı felsefenin dört ana dalından biridir. Uygarlık tarihi boyunca farklı toplumların kültürel bağlamlarına göre farklı anlamlar kazanmakla birlikte, etik kavramı hayatın örgütlenişinde yazılı olmayan iyi değerleri ifade etmek üzere kullanılagelmiştir. Çoğu zaman ahlak kavramı ile karıştırılan lakin dinsel içerikle de bezenmiş ahlak kavramından öte mantık ile bağlantılı olan etik kavramı hukuku da etkilemektedir.

Doğruyla yanlışı, haklı ile haksızı, iyiyle kötüyü, adil ile adil olmayanı ayırt etmek ve buna uygun davranışları ifade etmek için de kullanılan siyasi etik kavramı ise adalet, tarafsızlık, dürüstlük, saydamlık, hesap verilebilirlik ve kamu yararını gözetmek ilkeleri ile doğrudan bağlantılıdır. Bu ilkelerin gözetilmediği ve kişisel menfaatler çerçevesinde ortaya koyulan icraatlar yasalara uygun olsa bile siyasi olarak meşru değildir, çünkü kamu yararı bireysel ve zümresel menfaatlerin üzerindedir. Ve yasalar bireysel ve zümresel menfaatlere hizmet etmek amacıyla değil, bir toplumun adil, eşit ve nesnel kriterlere göre yaşaması için ortaya koyulan kurallar düzenidir. Toplumun bir kişiye geçici olarak tevdi ettiği siyasi görevlerin o kişi tarafından şahsi menfaat sağlamak üzere istismar edilmesi etik açısından problem olmanın ötesinde yasal olarak da sorun olmalıdır. Bu bağlamda meclise düşen görev kabinede görev alan ve aktif olarak siyasi irade kullanma yetkisine sahip siyasilerin bu tip istismarları yapmasını önleyici yasalar çıkarmaktır.


KTÖS Genel Kurulu üzerine…

Geçtiğimiz hafta sonu toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları konusunda önemli çalışmalar ortaya koyan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası'nın genel kurulu yapıldı.  KTÖS'ün gerek ilkokul kitaplarında toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen ifadeleri raporlaştırmasından, gerek toplumsal cinsiyet eşitliği ilkelerine dayalı bir bakış açısını okullara getirme çabasından, gerekse Kıbrıs kadın tarihi açısından tarihsel bir öneme sahip Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu'na verdiği emekten yola çıkarak, genel kurulunda bu ilerleyişine yeni adımlar eklemesi en büyük beklentimizdi. Oysa KTÖS Genel Kurulu'nda siyasi etik ile bağdaşmayan ve oldukça erkek egemen bir yöntemle yürütülen seçim çalışmaları sonucunda toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili mücadele veren feminist kadın arkadaşlarımızın büyük bir kısmı ve pro-feminist erkek arkadaşlarımız liste dışı bırakıldı.

Demokratik ve şeffaf bir seçim süreci yerine, Kıbrıslı deyişi ile "gombina" çevirmeyi tercih eden kişilerin, feminist adaylar aleyhine el altından yürüttüğü propaganda boyunca "feminizmin ve lgbt haklarının sendikal mücadele ile alakası olmadığını" söylemeleri ve "toplumsal cinsiyet politikalarının sendikal mücadelenin önüne geçtiğini" iddia etmeleri sendikadaki eril yapıyı gözler önüne serdi. Halbuki öğretmenlerin ortaya koyduğu emek ve hak mücadelesi ile doğrudan bağlantılı olan toplumsal cinsiyet eşitliğinin, başta eğitim politikaları olmak üzere hayatın her alanında yaygınlaşmasının demokratikleşme açısından elzemdir. Üyelerinin çok büyük bir bölümünü kadınların oluşturduğu KTÖS'ün ülkemiz demokrasisi açısından ortaya koyduğu emeğe gölge düşüren bu sonuçlar bizleri derinden üzmüştür. İnsan hak ve özgürlükleri ile ilgili mücadelenin sendikanın ana mücadele alanlarından biri olması hasebiyle yapılan tüzük değişikliklerinde "İnsan Hakları ve Eşitlik Sekreteryası"nın yürürlüğe koyulmaması da bir başka üzüntü nedenidir. Temennimiz ülkemizde verilen eşitlik ve hak mücadelelerinin öncü kurumlarından biri olan KTÖS'ün yapılan tüzük değişikliklerini yürürlüğe koyması ve toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili bugüne dek verdiği emeği katlayarak çoğaltması yönündedir. Bu bağlamda yeni dönemde görev alan tüm arkadaşlara başarılar diler, gerekli özeleştiri mekanizmalarını tartışma süreçlerinde işletmelerini dileriz.


MOR KİTAPLIK:

ETİK VE POLİTİKA DERSLERİ

kitap-003.jpg

Henri Bergson
PİNHAN YAYINCILIK

Bu kitap, Fransız filozof Henri Bergson’un 1891-1893 yılları arasında Paris’in ünlü Henri-IV Lisesinde etik ve politika üzerine verdiği dersleri kapsar. Bergson bu derslerle öğrencilerini École Normale Supérieure sınavlarına yani Jean-Paul Sartre, Michel Foucault ve Jacques Derrida gibi dünya çapında birçok filozof yetiştiren yüksekokulun sınavlarına hazırlıyordu. Tarihsel bir perspektif sunmanın yanında onları güncel felsefi tartışmalardan da haberdar kılıyordu. Tabii bunun yanında ilerdeki eserlerinin de yapıtaşlarını sunuyordu.


CADI SÜPÜRGESİ

Ellerinde bulunan siyasi yetkiyi kendi aile çevrelerine menfaat sağlamak üzere kullanan, devlet arazilerini kendi aralarında bölüşmek suretiyle ülke geleceğini ciddi şekilde zarara uğratan, Vasilya'dan Tatlısu'ya, Ötüken'den Kumyalı'ya, Girne'den İskele'ye kadar memleketi parsel parsel yağmalayan UBP-DP hükümetini süpürmek istiyoruz.

 

 

 

Bu haber toplam 2918 defa okunmuştur
Etiketler :
Gaile 421. Sayısı

Gaile 421. Sayısı