‘Etik’ mi dediniz?
İlginç bir ‘propaganda metodu’ varmış, sayın Akıncı’nın !.. (ya da kurmaylarının)
Öğrenmiş olduk…
***
Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı ziyaretimize gelmişti, United Medya’ya…
Yanında senelerin köşe yazarı Kahvecioğlu…
Ve emekli komutan, çok sevgili Halil Sadrazam…
***
Önce Sim’in kameraları önünde konuştuk…
Haber editörümüz sevgili Meltem Sonay notlar aldı.
Akıncı, adaylık vizyonunu anlattı.
Sonra özel sohbete geçtik…
Yazı İşleri Müdürümüz Mert Özdağ’a sitem etti, ‘Peyak’ göndermesi için!..
‘O dönemde hiçbir kusurum yoktu’ dedi.
***
“Bu ülkede barışı, federasyonu, Kıbrıs’ın birleşmesini hedefleyen adayların tümü bizler için çok önemli” dedik…
Sevgili Sami Özuslu, seçim sürecinde özellikle barış kültürlü adayların birbirlerine saygı ve sevgiyle yaklaşmasının hassasiyetini anlattı…
***
Halkın Sesi gazetesinin bir gün önceki manşetini gündeme getirdiler…
Kahvecioğlu, bu manşetin “Sibel Siber tarafından kaleme alındığını” iddia etti.
- “Bu önemli bir iddia” dedim, ancak “inandırıcı bulmadığımı” söyledim…
“İspatım var” dedi, Kahvecioğlu!..
“Eğer öyleyse iddiayla kalmayınız, bu ispatı ortaya koyunuz, biz de yayınlayalım” diye teklif ettim, ısrarla…
Çok rahat yazıyorum tüm bunları, çünkü bu konuşma 5 kişinin önünde yapıldı.
Kahvecioğlu duraksadı, “seçimden sonra” dedi.
- “Bu kadar eminseniz, buyurunuz, yarına yayınlayalım” ısrarımı tekrarladım.
Bu ‘davetim’ sonrası Politis’e geçti mesele…
- “Politis gazetesinde bir anket yayınlandı, gördünüz mü?” diye sordular…
Akıncı bu ankette önde görülüyormuş..
Hatta espri yaptım, “Hasan Kahvecioğlu Politis’te yazılar yazdı, şimdi Politis’teki haberi de Hasan Kahvecioğlu hazırladı derler, hatta elimizde ispatı var diye de iddia ortaya atarlar…”
Gülümsedik.
Konu kapandı.
***
Afrika gazetesi, bizim medya grubumuzda, Akıncı ve kurmaylarıyla yaşanan bu özel sohbeti köşesine taşıdı !..
***
En başta demiştim ki, “İlginç bir propaganda metodu varmış, sayın Akıncı’nın…”
Sizi ziyaret ediyor…
Konuşuyorsunuz...
Sonra gidip sizinle yaşanan bir sohbeti Afrika’da yayınlatıyor (!)
Üstelik de kimi eksik ifadelerle, müphemlik içinde...
***
Böylesi ‘küçük işler’ ne seçim kazandırır kimseye, ne de kaybettirir !..
‘Öğrenilmiş çaresizlik’ etkili, bu siyasi eski alışkanlıklardan medet ummadan, keşke, çok daha büyüğüne bakabilsek fotoğrafın, samimiyetle...
Yani, geleceğe...
***
Üzüldüm, sadece…
En azından ‘etik’ten söz etmeselerdi keşke!..
En azından...