Etin tadı kaçtı
Kırmızı ete bir haftada %25’lik zam geldi, hem üretici, hem de satıcı neden olarak yemden, elektriğe girdi maliyetlerini gösterdi. Zam, hayvancılarla kasapları karşı karşıya getirdi, tüketiciyi isyan ettirdi.
Fehime ALASYA
Kırmızı ete bir haftada %25’lik zam geldi, hem üreticinin, hem de satıcı neden olarak yemden, elektriğe girdi maliyetlerini gösterdi… Zam, hayvancılarla kasapları karşı karşıya getirdi, tüketiciyi isyan ettirdi…
Tarım Bakanlığı, ‘Tüketici fiyatları kendi denetlesin’ dedi, zamlı fiyattan et satın alan vatandaş isyan etti… Temel giderlerinden biri kırmızı et olan restorancılar ise “Menülerde fiyat değişmeye utanıyoruz” yorumunda bulundu.
Hem üreticiler, hem de kasaplar fiyatların tırmanışının süreceği öngörüsünde hemfikir olurken, ‘ithal etin önünün açılması’ konusunda ise görüş ayrılığını yineledi.
Girdi maliyetlerinden dert yanan üretici, yem ham maddelerinde anormal bir fiyat artışı olduğunu ifade ederken, bu maliyetlerin düşürülmesi gerektiği belirtti. Üreticiye olan devlet desteğinin arttırılması gerektiği kaydedildi.
Kasaplar ise elektrik, kira gibi giderlerine yetişmekte zorlandığını anlattı.
Kasaplar, “İthal etin önü açılsın” derken, üreticiler “tüm dünyada durum aynı, ithal çözüm olmaz” yorumunu yaptı.
Yüzde 25’lik zam ile gündeme gelen kırmızı etin maliyeti, hem üreticinin, hem satıcının, hem de tüketicinin belini büktü, Tarım Bakanlığı Müsteşarı Emirali Deveci ‘tüm dünyada ham madde girdileri anormal derecede arttı’ dedi.
Ülkedeki hayvan varlığında ciddi bir düşüş olmadığını kaydeden Tarım Bakanlığı Müsteşarı Deveci, bu tartışmaların her yıl aynı dönemde yaşandığını anımsatarak, “Mevsimsel olarak yeni yıla doğru fiyatlar yükseliyor. Piyasa takibimizde, hayvan varlığını, hayvancının maliyet ve satış fiyatlarını kontrol ediyoruz” dedi.
Et zammı sosyal medyaya da yansıdı, tepki topladı. 1,700 KG kuzu pirzolaya 462 TL ödeyen vatandaş:
“Şimdiye kadar aldığım en pahalı pirzola... Gerçekten çok ayıp!”
Ete yapılan zam, sosyal medyada da gündem oldu. 1,700 KG kuzu pirzolaya 462 TL ödeyen vatandaş, “Hayatımda şimdiye kadar aldığım en pahalı pirzola” dedi. Faturasını da paylaşan tüketici, fiyatların marketten markete veya kasaptan kasaba değiştiğini de işaret ederek, “her yerde kilosu 230 TL’den satılırken, bu kasap 269,90 TL’ye satıyor, gerçekten çok ayıp” ifadelerini kullandı.
İLGİLİ TARAFLAR NE SÖYLEDİ?
Tarım Bakanlığı Müsteşarı Emirali Deveci:
“Tüketici hassas olmalı ve kendi fahiş fiyata satış yapan esnafı cezalandırmalı”
“Tüm dünyada yem ham maddelerinde anormal bir fiyat artışı var ve bu durum fiyatlara yansır. Tüm dünyada kırmız et fiyatları Amerika dahil, çok fazla yükseldi. İthal etin önünü açarsak buradaki üretimi de bozarız, et tüm dünyada pahalı oldu. Üreticiyi korurken tüketiciyi de düşünüyoruz.
Küçük başa 400 TL hayvan başına destek verdik, büyük başın arpasını sübvanseye ettik, üreticiye ciddi desteklerimiz var.
Ürettiğimiz et bize yetmeyecekse tabi ki çözüm düşüneceğiz ama şu an böyle bir durum yok.
Hayvan varlığımızda ciddi bir düşüş yoktur. Mevsimsel olarak yeni yıla doğru fiyatlar yükseliyor ve bu tartışmalar her yıl yaşanıyor. Piyasa takibimizde, hayvan varlığını, hayvancının maliyet ve satış fiyatlarını kontrol ediyoruz.
Serbest piyasa ekonomisinde tüketici kendi denetimini kendi yapmalı, alıcı bunu kontrol etmeli.
Tüketici hassas olmalı ve kendi fahiş fiyata satış yapan esnafı cezalandırmalı. Serbest piyasada fiyat kısıtlaması yapamazsınız, bu rekabet yasasına da aykırıdır.
Biz üreticinin üretime devam etmesi için çalışıyoruz ama bu fahiş fiyattan ürün satacağı anlamını da taşımaz, denetimler yapılıyor, makul karlarla satış yapılması için denetimler var.”
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Genel Sekreter Adil Onalt:
“Böyle giderse gelecek yıl hem süt hem de et konusunda daha kötü durumda olacağız”
“Pandemi sonrası üretim azaldı, bunun yaşanacağını da söylemiştik. 7 TL arpa fiyatı ile kimse besicilik yapamaz. Bu üretimde en temel ihtiyaç arpadır, aylarca söyledik, bu hayvanlar kesilecek süt de bulamayacaksınız dedik. İnsanlar bu fiyatlarla üretimden koptu. Bu zihniyet hayvancıyı bu hale getirdi. Böyle giderse gelecek yıl daha da kötü olacak. Fiyatlar yükseldikçe anaç hayvanlar kesiliyor, yeni yavrular çıkmıyor, üretim düşüyor. Gelecek yıl hem süt hem de et konusunda daha kötü durumda olacağız. Ham maddeye gelen %300’lük zamların yansımasıdır. Tüm dünyada bu et açığı var. Güneyde de et yok, Türkiye fiyatları hemen hemen aynı. Gıda krizi hayvancılık üzerinde çok fazla başladı. Gençlere de bu durumda desteklenmiyor.
İthal et kapıları açılsa bile hiçbir yerde ucuz et kalmadı. Fiyatlar tüm dünyada 3’e katlandı. Gıda savaşları denilen durum bence şu an zaten var. Esas denetlenmesi gereken
180 TL’ye satılması gereken et, şimdi 300’e yakın fiyatla satılıyor. Kasaplar denetlenmeli. Kaça alıp kaça satıyor bakılmalı.
Her gün talep çoğalıyor, nasıl olur da insanlar et yiyemez deniyor? Et tüketimi arttı, herkes alıyor. Belki asgari ücretli yiyemiyor ama birçok kesim yiyor.
Girdi maliyetleri düşürülmeli, kasaplarla üreticiler denetlenmeli, o zaman uygun fiyatlara gerileyebilir. Devletin üreticiye desteği artmalı.”
Restorancılar Birliği Başkanı Salih Kayım:
“Menülerde fiyat değişmeye utanıyoruz”
“Tüp gaza, ete, süte, yoğurda, artık baş edemeyecek bir durumdayız. Artık ithal etin kapısı açılmalı. Zaten ilgililer etin kaçak geldiğini biliyor. Hem piyasada sağlıksız et var hem de fahiş fiyatlar. Belli bir süreliğine ithal ete izin verilmeli. Üreticiyi batırmak amaç değil. Restoranlarda menülerde fiyat değişmeye utanıyoruz, bu fiyatlardan utanıyoruz… Asgari ücretin ardından yine zam yapılacaktır, bu işin sonu nerede? Sonu var mı? Ayda 3, 4 yemeğe çıkan vatandaş bunu ayda 1’e düşürdü. Hepimiz aynı durumdayız, aynı gemideyiz. Tedbir alınıp bunlar yumuşatılabilinir. Yerli üretimi en çok bizler destekliyoruz, yeteri kadar üretilmiyorsa gereği yapılmalı. Kesilen hayvan sayısı yarıya düştü ama nüfus ikiye katladı, bu talep nasıl karşılansın ki?”
Kasaplar dert küpü
“Marketlere de, kasaplara da girilmez oldu, hükümet seyirci”
Durdu Özdeğirmenci (Işıklar Butik Kasa):
“Bu fiyatlara bu eti kime satacağız?”
“Bize de et gelirken her hafta bir fiyat söyleniyor, butik kasaplar da can çekişiyor. Bu fiyatlara bu eti kime satacağız? Elektrik, kira, çeşitli giderlerimizi karşılamakta zorlanıyoruz.
Herkesin kendine göre maliyetleri var, bir sandviç bile 70 TL oldu… Geçmiş yıllarda da ithal etin önün açmışlardı ama istikrar yok. Üretici de haklı, bir torba yem fiyatları uçtu. Genel olarak ülkedeki pahalılığın önüne geçilmeli. Devlet sürekli ‘dünya krizdedir’ yorumunu yapıyor… Marketlere de kasaplara da girilmez oldu. Asgari ücrete çalışan artık geçinemiyor, yaşam kalitesi düşüyor, sağlıkları etkileniyor.”
Mehmet Kermeoğlu (Kermeoğlu Et Pazarı):
“Piyasa birkaç üretici ve kasabın elinde, hükümet buna seyirci…”
“Bu zamlar sürecek, çok kötü bir durumdayız. Canlı hayvan aldığımızda her seferinde farklı fiyat alıyoruz. Piyasa birkaç üretici ve kasabın elinde, hükümet buna seyirci… Piyasa bu durumdan etkileniyor. İthal etin önü açılmalı, isteyen ithal yiyecek isteyen yerli. Yıllardır bu meslekteyim, kasapların birlik olduğunu görmedim, meslekte de memlekette de düzen yok. Kampanyalar yapıyor, kar marjını kısıyoruz. 50 TL’lik kıyma, 100 TL’lik kıyma istiyorlar, bu et makineden bile çıkmıyor… ”