EVET: % 68- % 56
Cenevre’den çıkan sonuç Kıbrıs’ta bir referandumun önünü açacak mı, henüz belli değil.
Garantörler oyuna girdi, ama maç henüz tamamlanmadı.
Atina’nın da, Ankara’nın da, Londra’nın da ‘son söz’lerini henüz işitmedik.
Biraz daha sabır gerekli bunun için.
Etrafımızdaki yangın, yani konjonktürel gelişmeler çok fazla umut vaat etmese de, barışı zorlamaktan başka seçeneğimiz yok.
* * *
İşler olumlu gider ve Cenevre'den sonraki süreçte imza noktasına erişilirse, 13 yıl aradan sonra bir kez daha referandum yaşayacağız.
Annan Planı'nın halkoyuna sunulduğu 2004'ten çok farklı bir atmosfer var şimdi.
Güney'de ve Kuzey'de birçok değişiklik var. Dünya ve bölge de aynı değil.
Dereden çok su aktı bu süreçte.
* * *
Peki ama tüm bu değişiklikler ve gelişimler referandum sandıklarına nasıl yansıyacak.
SEED (Sürdürülebilir Barış ve Demokratik Kalkınma Merkezi) adlı kuruluşun yayımladığı veriler, referandumda EVET ile HAYIR eğilimleri hakkında ciddi bir fikir veriyor.
En kabaca baktığımızda, Kıbrıslı Türklerin EVET deme ihtimali, Kıbrıslı Rumlara oranla daha yüksek.
Her ne kadar HAYIR çıkma ihtimali varsa da teorik olarak, Kuzey'den yine GÜÇLÜ BİR EVET çıkacağını söyleyebiliriz.
Eğer varılacak sonuç iyi bir sosyal psikoloji yaratır, bu halka anlatılabilirse EVET'in yüzde 68'e kadar yolu var. SEED araştırması bunu söylüyor.
Güney'deki EVET oranı ise yüzde 56'ya kadar çıkabilir.
Referandum 'çantada keklik' değil elbette, ama İKİ EVET için Annan Planı referandumundan çok daha iyi bir hava var.