“Evet biz varız bunu göstermek durumundayız"
Erhürman, “Evet biz varız bunu göstermek durumundayız ama bunu yapmakta bir takım engellerle karşılaşıyoruz..."
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, bilim diplomasisinin eğitim alanındaki mukayeseli avantajın kullanılması yoluyla Kıbrıs Türk halkının kendini, çözüm iradesini ve barış inşa çabasını anlatmak, daha net bir şekilde “Kıbrıs Türk halkı vardır” demek için önemli bir araç olduğunu vurguladı.
Uluslararası Bilim Diplomasisi Forumu’nun açılışında konuşan Erhürman, bu toplantının bu önemli aracı önlerine sunduğunu ve devamın geleceğine inandığını kaydetti.
KKTC’nin eğitim alanında mukayeseli bir avantajı olduğunu da ifade eden Erhürman bu mukayeseli avantajın dünyaya varlıklarını göstermek, çözüm iradesi ve barış çabalarını dünyaya anlatabilmek için çok daha etkin kullanabilmeleri gerektiğini kaydetti.
Forum, Uluslararası Bilim Diplomasisi Forumu tarafından Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın himayelerinde YÖDAK Üniversiteler Arası Koordinasyon Kurulu Konferans Salonu’nda düzenlendi.
Erhürman, bu toplantıyı önemsediğini, heyecan verici bulduğunu kaydetti ve bu toplantı ile bundan sonra hep birlikte yapabileceklerinin tohumunu tarlaya septiklerini dile getirerek YÖDAK’a teşekkür etti.
“KENDİMİZİ ANLATMAKTA, VARLIĞIMIZI DUYURMAKTA ZORLANIYORUZ”
İlginç bir durumla karşı karşıya olunduğunu, ülke olarak bir yandan kendilerini anlatmakta diğer yandan da varlıklarını duyurmakta güçlük çektikleri koşullar içerisinde olduklarını dile getiren Erhürman, bu iki durumun birbiriyle ilintili olduğunu ancak ayrı ayrı ele alınmasında fayda bulunduğunu dile getirdi.
Erhürman, “Evet biz varız bunu göstermek durumundayız ama bunu yapmakta bir takım engellerle karşılaşıyoruz, ikincisi de dünyanın anlaması ve takdir etmesi gereken bir şey yapmaya çalışıyoruz ama takdir görmemiz gereken durumu da anlatmakta bir takım engellerle karşılaşıyoruz” diye konuştu.
Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesi olan bir halk olduğunu ve çözüm iradesini, BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde defalarca ortaya koyduğunu belirten Erhürman, bunu anlatmaları gerektiğini kaydetti.
Kıbrıs Türk halkının bir barış inşa çabası bulunduğunu ve barışçıl bir halk olduğunu da ifade eden Erhürman, bunun uluslararası toplumun değerleri çerçevesinde takdir edilmesi gereken bir şey olduğunu ancak kendilerinin bunu yeterinde anlatmakta güçlük çektiğini söyledi ve ““Bunu olması gerektiği kadar anlatabildiğimizi iddia etmek güç” dedi.
Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesini ortaya koymuş, barışı inşa çabasına aralıksız devam eden bir halk olduğunu ama buna karşın kendisinden kaynaklanmayan sebeplerle çözümün olmadığı koşullarda bir takım engellerle karşı karşıya kalan bir halk olduğunu anlattı. Erhürman şöyle konuştu:
“Bunu anlamak ve anlatmak kolay değil. Çünkü siz var olanı uluslararası değerlere ve uluslararası kuruluşların çabalarına uygun olarak değiştirmek için çaba gösteriyorsanız bunun karşılığında engellerle karşılaşmanızın meşru bir gerekçesi olmaması gerekir. Diğer yandan dediğim gibi evet biz burada varız ve var olduğumuz topraklar Avrupa sınırları içerisinde kabul ediliyor. Kıbrıs Türk halkı en azından AB’nin mevzuatı çerçevesinde görmezden geldiği bir halk değil, Mali Yardım Tüzüğüyle bu halkın sosyal ve ekonomik kalkınmasına katkıda bulunması gerektiğini düşünüyor.
“DÜNYADAKİ VARLIĞIMIZIN GÖRÜNÜRLÜĞÜ ARZU ETTİĞİMİZ NOKTADA DEĞİL”
BM’nin görmezden gelebildiği bir halk değil onun şemsiyesi altında bizim liderimiz Kıbrıslı Rum liderle birlikte iki toplum lideri olarak kabul görüyor ama buna karşın bizim dünyadaki varlığımızın görünürlüğü arzu ettiğimiz noktada değil. Bu şartlar altında ne ile mücadele etmemiz lazım sorusunun cevabı: Evet dünyaya açılan siyasi bir penceremiz var cumhurbaşkanlığı makamımız var ama onun dışında siyasi makamlarımızın dünyaya açılması önünde ciddi sorunlarımız var.”
“TURİZM VE EĞİTİM ALANINDA KKTC’NİN MUKAYESELİ AVANTAJI VAR”
KKTC’nin turizm ve eğitim alanında mukayeseli avantajı olduğunu belirten Erhürman, üniversite sayısının, dışardan gelip üniversitelerde okuyan öğrenci sayısının ve üniversitelerde görev yapan öğretim üyesi sayısının nüfusa kıyaslandığı zaman hiç de azımsanacak sayılar olmadığını vurguladı.
Bu alanın sürdürülebilirliğini sağlamak bakımından nicelik bazlı yüksek öğretimden nitelik bazlı yüksek öğretime geçmenin de zamanı olduğunu dile getiren Erhürman, bu mukayeseli avantajın dünyaya varlıklarını göstermek, çözüm iradesi ve barış çabalarını dünyaya anlatabilmek için çok daha etkin kullanabilmeleri gerektiğini kaydetti.
Bunu yapmanın önemli araçlarından birinin bilim diplomasisi olduğunu dile getiren Erhürman, önümüzdeki dönemde bunu çok daha etkin şekilde kullanılması gerektiğini, bu yüzden bu toplantının son derece zamanlı bir toplantı olduğunu, bundan sonraki yol haritasını çizerken o yol haritası üzerindeki önemli noktalarından birinin bilim diplomasi olacağını vurguladı.