1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Evim…”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Evim…”

A+A-

BİR ŞİİR

Napoleon Terzis

Beşparmak dağlarının düzleştiği
Ve yerle birleştiği yerde
Güneşin yatıp dinlendiği ve uyuduğu yerde
İşte benim köklerim oradadır
Düşüncelerimin kaçamadığı köyüm
Doğduğum yer…
Benim evim dediğim yer…

Otuz uzun yıl boyunca
Onu koparıp aldılar benden
Dışından geçebilmek bile
Benim için mümkün değildi…

Bir cingane gibi dolanıp duruyordum
Başkalarına ait evlerde
Ve kendi evime uzaktan bakıyordum
Kalbim alev alev yanarken…

Ta ki evimin bana
Geri verildiği zamana kadar…
Terkedilmiş ve yıkılmıştı
Tarifi mümkün değil
Herşeyimi harcayıp
Evimi bir bütüne dönüştürdüm
Bir zamanlar olduğu gibi
Bir kez daha tamir ettim

Bana şanslısın diyorlar
Sen Maronit’sin
Kendi evini sana verdikleri için
Napolis, şanslısın diyorlar…
Artık bundan sonra
Kormacit’te yaşayacaksın…
Ayios Pavlos’u unutacaksın…
Lefkoşa görmeyecek seni artık…

Şimdilerde pek çoğu soruyor:
Eğer Kıbrıs sonuçta ikiye bölünürse
Kuzeyde yaşamayı mı seçeceksin
Yoksa güneyi mi seçeceksin diye…

Kuzeyde evlerin var
Malların var, tarlaların var
Güneyde hiçbirşeyin yok
Ne evlerin, ne de paran…

Hangi yurdu seçeceksin
Doğup büyüdüğün
Evlendiğin yeri mi?
Yoksa bir göçmen olarak gelip
Tekrar kök saldığın güneyi mi seçeceksin?
Şimdi çocuklarının yaşadığı yeri?

Güneyde, Azizlerin yaşadığı yerde
Bir sınır duvarı vardır
Benim acım
Kamp çadırını oraya kurdu…
Orada toprağın derinliklerinde
Genç bir adam yatıyor
Onyedi yıl geçti aradan
Ama onun için hala gözyaşı döküyorum…

Benim evim oradadır
Oğlumun gömülmüş olduğu yerde
Kanımın kaynadığı yerde
Orada çakılıp kaldım ve bundan kaçamam
Onun nefesinin yüksek sesle konuştuğu yerde
Benim evim orada olacak hep
Çocuğumun bulunduğu yerde…

Napoleon Terzis – Eylül 2016
(Rumca’dan İngilizce’ye Pavlos Nakuzi, İngilizce’den Türkçe’ye çeviri: Sevgül Uludağ).

-------------------------------------------------------

Ev, evladının gömüldüğü yerdir...

(Napoleon Terzis bu şiiri 17 yıl önce bir trafik kazası sonucu yaralanan ve daha sonra hastanedeki bazı komplikasyonlardan ve ona göre bazı doktorların ihmalinden vefat eden 25 yaşındaki oğlu Yannos Terzis için geçtiğimiz haftalarda Kıbrıs Rumcası’yla kaleme aldı. Pavlos Nakuzi bunu İngilizce’ye çevirdi.
Yannos Terzis çok parlak bir gençti… Lancaster Üniversitesi mezunuydu ve yenile burs almıştı ve eğitimine devam etmeye hazırlanıyordu. Oldukça popüler bir gençti ve gitar da çalıyordu… Kırmızı ışıkta geçen bir araç, Yannos’un aracına çarparak ağır yaralanmasına neden oldu… Yannos, çeşitli ameliyatlar için İngiltere’ye de götürüldü ama Kıbrıs’a döndüğünde hastanede babasının ifadesine göre, doktorların bir ihmalinden ötürü yaşamını yitirdi… Yannos’ta baş gösteren iltihabi duruma teşhis koyup tedavisini yapmayı ihmal etmişlerdi…
Napoleon Terzis’in şiirde de sözünü ettiği Ayios Pavlos’ta (Kermiya yakınları) da bir evi var… Kormacit’te de bir evi var, bu ev ona iade edilmiş yıkıntılar içinde, varını yoğunu harcayıp evi tamir ettirmiş, eski haline getirmeye çalışmış… Ama şiirde de belirttiği gibi Napoleon Terzis’in kalbi, oğlunun gömülmüş olduğu yerde…)

---------------------------------------------

“Kayıp” yakınlarından… “Kayıp” yakınlarından…

Özer Ekrem Emin’in nadir bir fotoğrafı…

Özer Ekrem Emin’in sevgili oğlu Raif Yücelten bir fotoğraf paylaşıyor sosyal medyada ve şöyle yazıyor:
“Neredeyse 60 yıllık bir fotoğraf. Aşkın (Özdiren) arkadaşın paylaşımıyla haberdar olduğumuz bir anı. Bizim böyle dörtlü çok az fotoğrafımız var. Çok ama çok özlediğim Babam Özer Ekrem Emin (Saz çalan), annem Ayşe Yücelten ve iki kardeş abim Hüseyin Yüceltenle ben. ( Malya köyünde aile dostlarıyla birlikte.)…”
Özer Ekrem Emin, 1963’te “kayıp” edilmişti… Koççinodrimitya’da sıra kuyularda ondan geride kalanlar bulunmuştu… Koççinodrimitya’daki sıra kuyuların bulunduğu yeri, yıllar önce Kayıplar Komitesi yetkililerine bir Kıbrıslırum okurumuzla birlikte göstermiştik… Daha sonra Kayıplar Komitesi bu sıra kuyularda kazılar yürütmüş ve Özer Ekrem Emin’le birlikte toplam yedi “kayıp” Kıbrıslıtürk’ten geride kalanlar bu sıra kuyularda bulunmuştu… Tümü de 1963’te “kayıp” edilmiş Kıbrıslıtürkler’di…
“Kayıp” Özer Ekrem Emin’in cenaze törenine de katılmıştık…
Işıklar içinde uyusun…

Bu yazı toplam 3105 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar