Serkan Soyalan

Evren Özbir ile Kültürkent Kuledibi Yayınları’ndan çıkan "İzdüşüm" isimli şiir kitabını ve şiir yolculuğunu konuştuk.

“İzdüşüm” isimli şiir kitabınız raflardaki yerini aldı. Bu kitabın yolculuğunu sizlerden dinleyebilir miyiz?
Öyle kolay bir yolculuk değildi İzdüşüm. Yaklaşık 5 yıl önce yola koyuldum. Her bir dizenin hem düzden hem tersten okunabilmesi adına oldukça emek sarf etmek gerekti. Tabii bunu zorlanmadan doğal akışına bırakmak, güzel eser ortaya koymak adına “Sabırla koruk helva olur” misali beklemek sürece eklenince, sonuç 5 yıl aldı işte.

Kitap içerisindeki şiirlerin bir ters-bir düz şeklinde okuyucuyla buluşmasını nasıl anlatabiliriz?
Hayatın kendisi de öyle değil mi zaten: Bir ters bir düz!  Hayat yolculuğumuz sırasında yol alırken aslında her birimizin hayata bakışı farklı yönlerden olur. Yönü tek bir noktaya çevirirsek hayatın tadını alamayız. Yaşadığımız toplumda mutsuzlukların, tatminsizliğin temel etkeni de bu noktadan başlamaktadır. Öğrendiğimiz, bize öğretilen veya dayatılan değerler bize “biz” olarak zarar verdiği an kendi içimize dönüp şu soruyu sormalıyız: “ben, ben olarak ne istiyorum? Quo vadis?” Hayatın rengi de, tadı da ters ve düzün içi içe geçişinde, içselleştirilmesinde gizlidir.

CARPE DİEM

Sizin için özelde şiir, genelde edebiyat neyi ifade ediyor?
Hayatı ve yaşam tarzımı: C’est la vie!

Sizleri etkileyen, okumaktan keyif aldığınız şairler kimlerdir?
Oooo, hangisini saymayayım? Çok zor bir soru bu. Orhan Veli, Can Yücel, Nazım Hikmet, Ümit Yaşar, Atilla İlhan, Bertolt Brecht.... ve daha birçoğu.

Okuyucularımıza son olarak neler söylemek istersiniz?
Geçmişe takılıp kalmamayı, geleceği düşünmemeyi ve bugünü ve sadece bu anı yaşamak, yaşamak! Carpe diem!

Önsözden…
Hep bir acele hep bir telaş vardır yüreklerimizde. Sanırız ki bir ömür yetecek eksik kalanı tamamlamaya. Zamanımız yok deriz yapamadıklarımıza. Sabrımız yok dinlemeye, anlatmak önemli sözcüklerle. Kırılgan kalplerimizi saklarken fırtınalarda, yağmurla gizleriz gözyaşlarımızı. Anı yaşamak yoktur pırıltısı çalınmış sihirlerde. Olduğu gibi okumaya çalışırız hayatımızı ve arasına sıkıştırdığımız anlamlarımızı. Orta ve Lisede size öğretilen Şair ne demek istedi, ne düşünür, okuyucuya ne iletmek ister ve verdiği mesaj ne gibi kalıplaşmış soruların yanıtlarını arayarak geçti ömrümüz. Boşverin ben aramıyorum, siz ne arıyorsunuz? Siz gelin elinizdeki kitabı bir ters bir düz edip okuyun. Asıl anlamlı olan hayata farklı bakış açıları ile bakmak değil mi zaten? Ben böyle baktım, bakıyorum ve bakacağım. Son iki sayfa size ayrıldı. Gönlünüzce oluşturun dizelere kendi izdüşümlerinizi, bir Ters bir Düz...