Entegrasyon böyledir işte. Kaç defadır yazıp söyledim. Kıbrıslı Türkler adım adım Şeriat'a sürükleniyor. Sürekli, planlı, örgütlü biçimde topluma Sünni İslam  kuralları ve yaşam biçimi dayatılıyor.
Hayatın her alanında bunu hissediyoruz.
Çok tuhaftır ama siyasetin geneli toplumsal benliğimize dönük bu açık saldırılar karşısında suskundur. Sanki 'normal' işlermiş gibi olup bitenler, sesini çıkaran pek yok.
Bu kadar entegre olduk, Elçilik'ten ve Ankara'dan bu kadar tırsar olduk.

*  *  *

Giderek yayılan kontrolsüz Kuran kursları...
Tarikatların her yanda fütursuzca varlık ve etkinliğini artırması...
Çanakkale'ye 'milliyetçilik' kisvesiyle götürülen öğrencilere AKP ve Erdoğan propagandası ile din eğilimli mesajlar verilmesi...
Gençlerin 'harem' ve 'selam' olarak cinsiyete göre sınıflandırılması...
Ve şimdi de eğitim sisteminde gündeme gelen müfredat değişikliği...

*  *  *

Türkiye eğitim sisteminde ne varsa KKTC eğitiminde de o var.
TC üniversitelerine girebilmek için bu şart. Çok uzun yıllardır bu yüzden Kıbrıs Türk eğitimi tamamen Türkiye'ye entegre edildi. 
Zaman zaman tarih, coğrafya, edebiyat gibi yerel bilgiler içeren dersler ve kitaplar eğitimde yer alıyor ama 'denklik' nedeniyle müfredatta da tamamen 'anavatan'a bağlılık, hatta bağımlılık söz konusu.
Bu yüzden Türkiye'de bu yıl uygulanacak yeni müfredat bizim ilk ve orta eğitim kurumlarında da okutulacak.

*  *  *

Mesela 'evrim teorisi' ders kitaplarından çıkarıldı. Artık okullarda Darwin okutulmayacak.
'Canlıların nasıl oluştuğu' sorusuna bilimsel araştırmalara göre değil, dini kitaplara göre yanıt verilecek.
'Adem ile Havva' teorisi sadece İslam'ın değil, diğer dini kitapların da yer verdiği bir hikaye...
Adem çamurdan, Havva ise Adem'in kaburga kemiğinden yaratılmış. İnsanlık tarihi böyle başlamış.
Zaten insanın 'maymun' olduğuna kim inanır? Nereden çıktı 'sapiens' meselesi?
Bu bilim adamları tamamen uyduruyorlar işte!..

*  *  *

Türkiye'de çocuklar ve gençler giderek radikalleşen İslamcı kadrolar tarafından eğitiliyor. Modern, ilerici, Kemalist, Batıcı öğretmenler ve araştırmacılar ise dışlanıyor.
Oluşan yeni müfredat bunun bir yeni kanıtı. Eğitim sendikaları ile diğer sivil toplum örgütleri ve çağdaş kafaya sahip eğitimciler tamamen devre dışı bırakıldılar. Bağnaz, ideolojik kesimler oturdu ve müfredata şekil verdi. 
Ortaya çıkan metinde 'cihat' gibi şimdilerde bir kez daha dünyayı kasıp kavuran IŞİD gibi örgütlerini çağrıştıran kavramlar okul kitaplarına girdi.
Ve bu kitaplar Türkiye'yle eş zamanlı KKTC'de de okutulmaya başlanacak.
Durum vahimden de ötedir.
'Bizi bizden alma' süreci inanılmaz şekilde hızlandı.
'E ne yapalım, Ankara ile tartışmak, gerilmek doğru değil' mi diyorsunuz?
Bunu diyen varsa, bir daha hiçbir konuda ahkam kesmesin.
Ses çıkaranlara da gölge etmesin!