1. YAZARLAR

  2. Ayşemden Akın

  3. EY BUGÜNÜMÜZÜ SAĞLAYAN KIBRISLITÜRKLER, BURAYA BAKIN!
Ayşemden Akın

Ayşemden Akın

EY BUGÜNÜMÜZÜ SAĞLAYAN KIBRISLITÜRKLER, BURAYA BAKIN!

A+A-

 

Haber şu:

“Recep Akdağ, Boğaziçi köy kahvesinde vatandaşlarla sohbet etti. Akdağ'ın Erenköy kahvehanesinde de vatandaşlarla sohbet ettiği aktarıldı. Dipkarpaz köyünde düzenlenen toplantıda Recep Akdağ, vatandaşlarla sohbet ederek sorunlarını dinledi.”

Yanlış anlamayın! Recep Akdağ denen kişi Kıbrıslı bir siyasi değil. Bildiğiniz gibi Türkiye'nin Başbakan Yardımcısı.

Ey bugünümüzü sağlayan sahipsiz Kıbrıslıtürkler!

Türkiye’nin bu topraklarda var olmasını canıyla, kanıyla, geleceğiyle ödeyen Kıbrıslıtürkler!

Bakın nereye geldik! Zurnanın son deliğine... Ya taksim, ya ölüm!

Haber bültenlerimize düşen haberlere bakın!

Haberdeki özneye, nesneye, zamana, mekana bakın! Bu nasıl bir TC-KKTC bütünleşmesidir ki 74’te bile görülmedi!

Bu ne ağır bir aşağılanmadır ey KKTC hükümeti!

Adamlar artık köy kahvehanelerimizde propaganda yapmaya, ‘ayaklarıma kapanın’ işlerinizi halledeyim demeye başladı! Bu, buradaki halkı, buradaki siyasi iradeyi nasıl bir yoka sayıştır! Göz göre göre...

Siz oyunuzu hangi partiye verdiniz hatırlıyor musunuz?

Türkiye artık UBP-DP gibi partiler aracılığıyla değil, direkt köy köy, ev ev bire bir propagandanın peşindedir. Türkiye’nin bir ilinde yaptıkları gibi...

Bölgeyi, nüfusu, ne ile geçindiğini, neye ihtiyacı olduğunu soranlara bakın! KKTC başbakanı değil, başbakan yardımcısı değil, bakanlar, milletvekilleri değil! Bunu soran TC’nin başbakan yardımcısıdır!

‘Gelin ayaklarımıza kapanın size hastane, size yol, size istihdam sağlayım’ diyenlere bakın!

Ey bugünümüzü sağlayan Kıbrıslıtürkler!

Son 18 ayda bakanlar kurulu kararı ile ala keyif verilen yurttaşlıklar binin üzerindedir, bakanlık onaylıyla (iç işleri bakanlığı) verilenler ise seçime kadar on bini aşacak.

Bugün sap ile saman, tarihinde görülmemiş şekilde karışmış durumdadır. İrademiz tarihinde görülmemiş şekilde tavla teslim Türkiye’dedir. Akıbetimize karar verecek tek merci UBP-DP hükümeti aracılığıyla, Ankara haline getirilmiştir. Buna izin veren ise İrsen Küçük’ün mirasçıları Başbakan Hüseyin Özgürgün ve yardımcısı Serdar Denktaş’tır ve ne acı ki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da olan bitene seyirci kalarak suç ortağıdır.

Yani 50 yıllık statükonun temsilcileri...

Bu halk şimdi bir karar vermek zorundadır.

Korkunç günlerden geçiyoruz...

Bu halk ya, ‘ben Türkiye’den gelen vatandaşlık telkinlerine hayır diyeceğim’ deyip göreve geldiğinde bunlardan farklısını yapamayacak olan popülistlere geçit verip gözlerini bir kez daha hamaset erbaplarına çevirecek ya da elli yıldır kurtuluşun Kıbrıs halklarının birleşmesinden doğacağına inananlara geçit verecek!

Geldiğimiz son nokta budur!

 

Bu yazı toplam 3796 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar