Kıbrıslı Türklerin iradesini ortaya koymak amacıyla bugün gerçekleştirilmesi planlanan eylemlere “Lefkoşa Kaymakamlığı onaylı yasak” bildirimi yapıldı.

Polis, Lefkoşa’da eylem yapacak örgüt temsilcilerini çağırarak, “eylem yapmayınız” telkininde bulundu, ancak, eylemlerin yasaklandığına dair yazılı bir bildirim yapmadı. Eylemlerin yapılacağı öğrenildi.

Yasağın ardından, Bağımsızlık Yolu, Sol Hareket ve Baraka Kültür Merkezi sosyal medya üzerinden duyuru gerçekleştirdi. Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı da sosyal medya hesabı üzerinden konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bağımsızlık Yolu, Sol Hareket ve Baraka Kültür Merkezi eylemlere yasak gelmesiyle ilgili sosyal medyadan kamuoyu duyurusu gerçekleştirdi. Kamuoyuna Duyuru başlığı ile sosyal medyada yayımlanan yazıya göre;

“Onlar Mangala, Biz Alana” isimli Kıbrıslı Türklerin iradesini savunan eylemle ilgili olarak dün akşam saatlerinde Polis Müdürü Hüseyin Çete, eylem yapacak olanlara 15 Kasım’da gün boyu Lefkoşa sınırları içerisinde eylem yapmanın, kendi önerileri ve Lefkoşa Kaymakamı’nın da onayı ile yasaklandığını ve hiçbir eyleme izin verilmeyeceğini sözlü olarak bildirdi. Israrlara karşın sözlü bildiri, eylem gerçekleştirmeyi planlayan Bağımsızlık Yolu, Sol Hareket ve Baraka Kültür Merkezi’ne yazılı olarak verilmedi. Yapılan açıklamada eylemi gerçekleştirecek örgütler olarak bu kararın anayasaya aykırı olduğunu vurgulayan örgütler, kimsenin böyle bir hakkı bulunmadığını bildirdi. Açıklamada “Tüm Demokratik Kitle Örgütleri ve Partilere çağrımız eylem yasağına karşı ses vermeleridir” denildi.

Sosyal Medya üzerinden yapılan paylaşım şu şekilde:

KAMUOYUNA DUYURU

15 Kasım Pazar günü gerçekleştirecek olduğumuz “Onlar Mangala, Biz Alana “ isimli Kıbrıslı Türklerin iradesinin savunan eylemimiz ile ilgi 14 Kasım akşam saatlerinde Lefkoşa Polis Müdürü Hüseyin Çete’nin talebi ile kendisi ile bir görüşme gerçekleştirdik.

Görüşmede Polis Müdür Çete, bizlere 15 Kasım’da gün boyu Lefkoşa sınırları içerisinde eylem yapmanın kendi önerileri,Lefkoşa Kaymakamı’nın da onayı ile yasaklandığını ve hiçbir eyleme izin vermeyeceklerini sözlü olarak bildirerek ilgili yazıyı okudu. Tüm ısrarlarımıza rağmen, Polis Genel Müdürü’ne de danışarak, bizlere basılı olarak yazıyı vermeyi reddetti.

Eylemi gerçekleştirecek örgütler olarak bu kararın anayasaya aykırı olduğu, eylem hakkını engelleyen böyle bir kararın yetkisinin ne poliste, ne kaymakamlıkta, ne de her hangi başka bir kurum ya da kişide olmadığını kendisine vurguladık, kamuoyuna da duyuruyoruz.

Eylem yasağı ile ilgili görüşmenin ardından 15 Kasım günü farklı yer ve saatlerde eylem yapacak örgütlerle de istişarede bulunmuş durumdayız. Hem anayasaya aykırılık teşkil eden, hem de demokrasimizde yeri olmayan eylem yasaklarına karşı nasıl bir tavır sergileyeceğimizi, tepkimizi ortaklaştırmaya fırsat vermek adına 15 Kasım günü erken saatlerde duyuracağız.

Tüm Demokratik Kitle Örgütleri ve Partilere çağrımız eylem yasağına karşı ses vermeleridir.

Yasaklamalar güzel bir gelecek için mücadelemizi sekteye uğratamaz.

Bağımsızlık Yolu, Sol Hareket ve Baraka Kültür Merkezi.

Yasağa tepkiler

Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı: “Umarım bugünü, demokrasimiz için bir utanç gününe dönüştürmezler”

Eylem yapacak örgütlere Polis yetkililerin yasak kararı açıklamasına Barolar Birliği Başkanı’ndan da tepki geldi. Başkan Hasan Esendağlı, sosyal medya hesabından yapmış olduğu açıklamada “Devletin ve kolluk kuvvetlerinin görevi, barışçıl amaçla eylem veya toplantı yapan yurttaşların güvenliğini sağlamaktır; eylemi engellemek değil. Umarım bugünü, demokrasimiz için bir utanç gününe dönüştürmezler” dedi.

LTB Başkanı Mehmet Harmancı: “Anayasayı ezerek gerekçesi bile olmayan eylem yasağı uygulamaya çalışıyorlar”

Mehmet Harmancı, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada “KKTC’nin 37. Yılında kendi anayasasını korumak, kollamak ve yüceltmekte görevli olanlar anayasayı ezerek gerekçesi bile olmayan eylem yasağı uygulamaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı. “Bir kez daha ortaya çıkmıştır ki geçmiş tartışmalar bir tarafa, bu ülkenin demokratik hayatını, kurumlarını ve organizasyonunu korumak en önemli yurttaşlık görevidir” dedi. “Tüm demokratik kitle örgütleri ile dayanışma içerisinde bu ülkenin geleceğini daha aydınlık kılmak hepimizin en önemli görevidir” ifadelerine yer verdi.

Sendikal Platform: “Sendikal Platforma bağlı sendikalar başta olmak üzere tüm ilerici örgütlerle artık dönüşü olmayan bir kavgayı vermek adına gerekli adımı atacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın”

Sosyal medyadan açıklamada bulunan Sendikal Platform’un mesajı ise şu şekildeydi;

“Bir eylemi yasaklamak anayasanın 32. maddesine göre suçtur ve bu suç̧ yine müdahale sonucu devlet eliyle işlenmektedir. Devlet, kendi kuruluş̧ yıldönümü̈ olan 15 Kasım tarihinde kendi anayasasını tanımamazlık etmektedir.

Anayasada bulunan “Toplantı ve Yürüyüş Hakkı’nı ihlal eden bu anlayış̧ aynı zamanda düşünce ve ifade özgürlüklerini kısıtlamaktadır. 5 gün önce düzenlenen yürüyüş ile bugün düzenlenmek istenen yürüyüş arasında hiçbir farklılık yoktur. Dolayısıyla bu kararın da izahı yoktur!

Bugün yandaşların yapacağı karşılama gösterisini yasaklamayan, her türlü̈ törene izin veren ve toplumu geren pikniğe sözde yasak bölge olan yerde yapılmasına göz yuman bu biat anlayışına son verme zamanı gelmiştir. Kendi topraklarımızda hem özgürlüklerimiz kısıtlanıyor hem de aşağılanıyoruz. Bunu kabul edip sessizliğe bürünmemiz söz konusu değildir. Sendikal Platforma bağlı sendikalar başta olmak üzere tüm ilerici örgütlerle artık dönüşü olmayan bir kavgayı vermek adına gerekli adımı atacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bu kavgayı daha da yükselteceğiz çünkü̈ bu memleket bizim biz yöneteceğiz!”