1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. EYLÜL'DE REFERANDUM MU?
Sami Özuslu

Sami Özuslu

EYLÜL'DE REFERANDUM MU?

A+A-

Akıncı ve Anastasiadis kararlarını versinler.
'Bu neslin son denemesi'ni yapmaya niyetleri var mı, yok mu?
Doğrusu 'bu neslin' teorik olarak başka bir şansı olsa da, çözümsüzlük
koşullarındaki ilk seçimde 'bu neslin adaylarına oy yok' diye şimdiden
kampanya yapmak lazım.
En yakını Rumların seçimi...
Bence Kıbrıslı Rumlar Anastasiadis'e "Çözüm yoksa sana oy da yok" desinler
şimdiden.
Akıncı da çözümsüzlük koşullarında bir daha aday olmasın.
Öyle "Ben elimden geleni yaptım da olmadı" falan, hikaye...
Nasıl 'elinizden geleni' yaptınız?
Müzakere masası dediğiniz 'kapalı kutu'dan bir şey çıkmadı.
Evet, çok ilerleme kaydedildi ama gelin görün ki filmin sonunu getiremediniz.
Hem kapı açma, cep telefonlarından konuşma özgürlüğünü getirme dahil
güveni artırıcı, günlük hayatı kolaylaştırıcı adım da atmadınız.
Adım attıysanız da, yarım adım. Hiç 'tam'ını göremedik.

*  *  *

Defalarca mesajlar yağdı size...
"Toplumları dışlamayın" diye...
Kimseyi sürece katmadınız.
Ne 'şehir diplomasisi’ne destek verdiniz.
Ne sivil toplumun yakınlaşmasına katkı koydunuz.
Hatta sivil toplum soğuk bir kış gecesi ara bölgede müzakere sürecine
destek için dondurucu soğukta eylem yaparken siz İsviçre'de oyun bozanlık
ettiniz.
O geceden sonra zaten işler hep kötüye gitti.
'Anavatanları erken vakitte oyuna sokmayın' diyenlere kulak asmadınız.
Çağırdınız, geldiler.
Sonra?
Süreç koptu.
ELAM hepinize ip attı.
Tutundunuz.

*  *  *

Şimdi başka senaryolar dolaşıma girdi.
4 aşamalı plan iddiaları...
İnanan?
Var, evet.
Sokaktaki vatandaş eli mahkum, nerede bir umutlu haber varsa ona inanmak
istiyor.
Eylül'de referandum olacağına inanmak isteyenlerin sayısı az değil.
Nasıl olsa 'umut fakirin ekmeği'...
"Ye Mehmet ye!"
Oysa ortada büyük bir erozyon var.
Güven erozyonu...
ELAM'ın kuyuya attığı taşın peşinden koşarak, onu büyüterek siz, iki lider
el ele vererek yarattınız bu erozyonu...
Geriye dönecek manevra alanını daralttınız.
Siz masaya döneceksiniz elbette, kuşku yok.
Lakin toplumların birbirine ve 'ana' denilen garantörlere güveni tekrar
nasıl sağlanacak?
Masaya döndüğünüz gün birbirinizin gözüne bakın.
Ve bu işi çözmeyecek, çözemeyecekseniz daha fazla uzatmayın.
Bırakın, belki 'sizden sonraki nesiller' gelip çözer.

 

Bu yazı toplam 1684 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar