30 yaşıma kadar öyle ‘düğün, gelinlik’ hayali ile yanıp tutuşan, ‘her genç kızın rüyası’ gibi hisler taşımayan biri olsam, hatta abartanları eleştirsem de, bir baktım ben de kapılmışım bu büyüye…

Meltem SONAY

‘Başına gelmeden’ bilinmeyen işlerden bu düğün işi… 30 yaşıma kadar öyle ‘düğün, gelinlik’ hayali ile yanıp tutuşan, ‘her genç kızın rüyası’ gibi hisler taşımayan biri olsam, hatta abartanları eleştirsem de, bir baktım ben de kapılmışım bu büyüye…
Kapıldığım büyüyle zaman zaman stresli, zaman zaman da keyifli geçen bir sürecin ardından, tavan arasında bir gelinlik ve çok tatlı hatıralar kaldı geriye…

Belki birazcık da olsa yardımım olur evleneceklere...
Oldukça ‘geleneksel’ bir annenin kızı olmama rağmen, ailenin ‘değişik’, ‘geleneklerden biraz da uzak’ olan kızıydım her zaman…  Ta ki düğüne kadar… Büyük aşkla ve emin olarak çıktığım yolculuğun, en güzel, en stresli ve de en özel süreçlerinden biri olarak hatıralarımda kalacağından emin olduğum düğün hazırlıklarımı da paylaşmak istedim sizlerle…
Hem belki birazcık da olsa yardımım dokunur evleneceklere…

Önce mekân…
Düğünün yapılacağı mekân en önemli ve birinci adımdı bizim için… Bu kadar önemli olan bu ilk adımı atmak ve karar vermek çok da zor olmadı. Her zaman ‘tebrikli’ düğünlerden zevk almamış, hatta sıkılmış biri olarak, çoğu zaman da giyinip hazırlanıp gitme, 5 dakikada tebrik edip dönme bana ‘eziyet’ gelmiştir… Bu eziyeti de hiç kimseye yaşatmak istemedim.
Bu nedenle ‘yemekli’ bir düğün için birkaç yerden ‘telefoniyen’ fiyat araştırması yaptıktan sonra ‘evimiz’ hissettiren Dome Otel’in yolunu tuttuk… Bayram Abi (Karaman), Tolga Bey, Osman Abi’nin yardımları ile ‘güven içinde’ düğünümüzün mekânını seçmiş olduk böylece…

Ahh gelinlik ahh!
‘Her genç kızın rüyası’ denir ya hani… Çok da öyle rüyam, hayalim olmamasına karşın, bir kez işin içine girdiniz mi değişen şeylerden gelinlik de… Öncelikle internetten modellere bakmakla başladı gelinlik seçme çalışmam. Kafamda nasıl bir şey olacağını ve nereden bulabileceğimi saptayınca da iş pratiğe döndü… Öncelik Türkiye’de bilinen bir markanın, buradaki temsilcisi oldu ilk durağım ama ne yazık ki ‘hayal kırıklığı’ ile sonlandı. İlk ve son kez girdiğim mağazadaki ‘ilgisiz ve alakasız’ muamele bir kez daha uğramamama neden oldu bilinen markanın buradaki temsilcisine…
Bir diğer tercihim bilinen bir markanın Güney’deki mağazasına bakmaktı ama çok ileri tarihe alabildiğim randevu nedeniyle ona da gitmek kısmet olmadı…
Türkiye’nin bilinen bir diğer markası ‘Akay Gelinlik’in, Lefkoşa’daki temsilcisi Anish Bridal’a ilk gittiğimde, Direktör Anış Öztekin’in ilgisi, güler yüzü yakalamıştı bile beni… Modellere bir göz atıp denemek istediğim gelinlikleri seçtikten sonra da ilk prova gününde, giydiğim ilk gelinlik, ‘Gelinliğim’ olmuştu bile…
Gelinlik seçme, deneme ve karar verme sürecimde ilgisi, güler yüzü ve samimiyeti ile büyük yardımları olan Anış’a da buradan ayrıca teşekkür etmek isterim… Tabii ki gelinlik seçimimde de, düğünle ilgili tüm diğer ayrıntılarda ‘tecrübesi’ ile yanımda olan arkadaşım Fayka’ya da…

Damat da tamam…
Düğün hazırlığı süresince ‘en kolay’ ve ‘sıkıntısız’ süreç damatlık seçimi oldu. Birkaç yerden fikir aldıktan sonra damadımız ‘RAMSEY’den giyindi, çok da yakışıklı bir damat oldu 
Ramsey’de çalışan arkadaşların ilgisi ve yardımları da, Ramsey’in kalitesi kadar seçimimizde etken oldu.

Harun Uçar farkıyla…
Poz vermek, fotoğraf çektirmek her zaman çok sıkıntılı olmuştur benim için… Ne kadar fotoğraf makinesine alışkın olsam da, çekilen değil hep çeken olduğumdan pek de sevmem fotoğraf çektirmeyi...
Bu nedenle yakın olduğum biri çekmeliydi fotoğraflarımızı da… Harun Abim (Harun Uçar)… Dünya tatlısı bir insan olduğu kadar yeteneği ve yaratıcılılığı ile de harika fotoğraflar çekti.

‘Denizden gelen’, ‘Deniz aşırı’ davetiye…
Davetiye seçimi ise bizim için hem çok kolay, hem de çok zordu… Yine aylar öncesi internette başlayan davetiye araştırmaları, bir ara ‘kendimiz yaratalım’a kadar gitse de, ilk beğendiğimizle sonuçlandı yine…
İzmir’den ‘Beyaz Bonbon’ Davetiye’nin ‘Denizden gelen’ davetiyesi, Kuzey, Güney adayı didik didik etme çalışmam sonuç vermediği için ismi gibi ‘deniz aşırı’ geldi ve davetlilerimizle buluştu.

Nikah şekeri çok uğraştırdı…
Nikah şekeri seçimi de epey uğraştırdı bizi… İş yoğunluğu arasında yine internetten araştırmalarla, sürekli değişen fikirlerimi sıkılmadan tavsiyeleri ile destekleyen Arkadaş Pastanesi Direktörü, arkadaşım Gözde Özler’e de büyük bir teşekkür borçluyum.
Nikah şekerimiz de davetiyelerimizin ‘Denizden gelen’ konseptine uygun, ‘Deniz yıldızları’ ile süslendi… Çok da güzel oldu…

Rüya Gelin Arabası…
Bir kez işin içine girdiniz mi, her şeyin çok güzel olmasını istiyorsunuz… Bu ‘Gelin Arabası’na kadar gidiyor. Uzun bir süre düşünüp araştırdıktan sonra, ‘klasik araba’ isteğimizin en güzel örneklerinden birini ‘Sweet Rush Wedding Cars and Organizations’ sağladı bize… Tabii Sweet Rush Wedding Cars and Organizations’’un direktörü Deniz Altıntaş’ın ilgisi ve özeni de içimizi çok rahatlattı.

Gamze’nin sihirli elleri…
Düğünde en önemli konulardan biri de kuaför seçimiydi ve benim için en zorlu konulardan biriydi…
En önemlisi ‘çok güzel’ olmaktı ama fiyat da önemli bir faktördü saç- makyaj seçiminde… Araştırmalar sonucunda kendi bölgemin en iyi güzellik salonlarından birisi olan Gamze Güzellik Merkezi’nin yolunu tuttum. İlk girdiğim gün gibi, düğüne gitmek için çıktığım gün de çok memnun ve mutluydum bu kapıdan…

Düğünden Notlar…
• Çooook eğlenceli, enerjisi bol bir düğün oldu… Hiç oturmadan gece boyu dans ettik, eğlendik… Gelinliğe rağmen o kadar zıpladım, oynadım ki adım da ‘Çılgın Gelin’e çıktı 
• Ailem, dostlarım, yakınlarımın büyük çoğunluğu yanımda olmasına karşın davet edemediğim arkadaşlarım da oldu… Düğünün en stresli ve üzücü tarafı da bu oldu…
• Yenidüzen’deki ailem, tüm düğün sürecinde olduğu gibi, düğün töreninde de yanımdaydı… Düğün hazırlıkları süresince bana katlanan YENİDÜZEN HABER MERKEZİ! Sizi çok seviyorum!..