Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Ezan sesi

A+A-

Uzaktan gelen ezan sesini severim.

Hatta bazen ezan sırasında tv izliyorsam eğer, uzaktan gelen ve eğer arabesk! makamında okunmuyorsa da o ezanın sesini daha iyi duyabilmek için tv’nin sesini kısarım.

Evdekiler şaşar benim bu hareketime… Bekledikleri bir durum değil çünkü…

Ama gerçek bu.

İmam güzel okuyorsa, arabesk gibi ezanı titretmiyorsa, su gibi akıp gidiyorsa makam ve de kulaklara hoş gelen seviyede yani düşük tonda ise dinlemek güzel oluyor.

Bu durumun aksine bazen rüzgâr da eğer size doğru ise ve sesi size doğru taşıyorsa, hoparlörün sesi de fazla açılmışsa o zaman ezanı dinlemek işkenceye dönüşebilir.

Bir de son zamanlarda camilerin çoğaldığını düşünürseniz, neredeyse her köşe başı market açar gibi cami yapıldığını da hesaba katarsanız bazen sesler birbirine karışıyor.

Bir caminin ezan sesi, hemen öbür mahalledeki caminin ezan sesine karışıyor. Bir-iki salise arayla okunan ezanın, bir de yüksek sesle okunduğunu düşünün… Dinine bütünüyle bağlı bir dindar için de o ezanların sesini dinlemenin hoş olmayabileceğini tahmin etmek zor değil.

Bu noktada şunu söylemek gerek;

Ezan ve ezan sesi birileri için çok elzem olabilir. O sesle uyanır, camiye gider, namazını kılar veya evde yapar ibadetini… Ancak işinden sabaha karşı gelen ve uyumaya çalışan birileri için, aniden sabah sessizliğinin içinde patlayan ezan sesiyle yatağının içinde sekenler için ve hemen caminin yakınındaki evler için örneğin bu ses elzem olmaktan çıkar, duymamak için belki yastıkla, pamukla kulaklarını tıkayarak sinir içinde ezanın bitmesini bekler durumda kalır.

Herhalde bu durum din açısından da istenen bir durum değildir. Yani ezan sesinden sinir olmak, duymamak için kulakların tıkanması, ezanın tartışılır olması…

Sesin rahatsız edici olmadan, dindar veya dindar olmayan, Müslüman veya Müslüman olmayanlar için de dinlenir olması ezanı başka yönlerden tanımlamaya çalışanlar için de istenir bir durumdur düşüncesindeyim.    

---------------------------------------------------------------------------------


Su’da denekler…

Anamur’dan gelen su, bir süredir Gönyeli ve Lefkoşa’ya dağıtılıyor.

Bu dağıtımın hangi şartlarda olduğunu sormak istedik.

Yani su dağıtılıyor da suyu kimin dağıtacağı, kimin tahsilat yapacağı gibi çözümsüzlükler var ya!

Depomuza giren suyun kimden geldiğini sorduk.

“Deneme olarak veriliyor” dendi.

Su deneme için veriliyorsa denek kim?

Bir süre önce Belediyeler Birliği ve Gönyeli Belediye Başkanı Ahmet Benli uyarmıştı;
“Suyu içmeyin” demişti.

Tamam da içmenin dışında da suyun kullanımından kaynaklanan bazı sağlık sorunları olabilir mi!

Deneme yapıldığına göre demek ki ‘denek’lerin durumuna bakacağız artık!..

 

Bu yazı toplam 2608 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar