1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Ezber yıkmaya ancak kendimizle başlarsak başarılı olabileceğiz”
“Ezber yıkmaya ancak kendimizle başlarsak başarılı olabileceğiz”

“Ezber yıkmaya ancak kendimizle başlarsak başarılı olabileceğiz”

“Kıbrıs’ta SYRİZA benzeri oluşumlar ta DMP oluşumundan beridir 5-10 yıllık periyotlarda kendilerini tekrar ediyorlar. Belirttiğim gibi kimi zaman kısa vadeli kimi zaman uzun vadeli başarıları oluyor, asgari müştereklerde buluşup bu asgari müşterekler de

A+A-

TDP Lefkoşa İlçe Başkanı Özmen Birinci, Yunanistan’daki SYRİZA'nın seçim başarısı ışığında Kuzey Kıbrıs siyasetini ve “solu” YENİDÜZEN’e yorumladı

 

YENİDÜZEN (Özel)

SYRİZA benzeri ittifakların dünyanın birçok yerinde devamlı olarak denendiğine, bazen uzun vadeli, bazen de kısa vadeli başarılara ev sahipliği yapabildiğine işaret eden TDP Lefkoşa İlçe Başkanı Özmen Birinci, Kuzey Kıbrıs’ta da benzeri oluşumların olduğunu ve asgari müştereklerde buluşup bu asgari müşterekler devam ettiği sürece birlikteliklerine de devam ettikleri görüşünü belirtti.
“Gerek kendimize, gerekse de toplumumuza dair sorgulanamaz/değiştirilemez sandığımız ezberleri hiç beklemeden hemen yarın kendimiz sorgulamalıyız” diyen Birinci, ezber yıkmaya ancak kendimizle başlarsak başarılı olabileceğimiz görüşünü ifade etti.

• YENİDÜZEN :'SYRİZA benzeri bir ittifak Kıbrıs’ta neden mümkün olamıyor? Sol niye işbirliği yapamıyor?
• Özmen BİRİNCİ:
SYRİZA benzeri ittifaklar dünyanın birçok yerinde devamlı olarak deneniyor bazen uzun vadeli bazen kısa vadeli başarılara ev sahipliği yapabiliyorlar. Hayatta her şey sebep sonuç ilişkisine dayalıdır. Nasıl ki Medoş Lalesi bir tek Kıbrıs’ta yetişiyor her halk ta kendi siyasi disiplinlerini kendisi belirler. SYRİZA'yı tüm dünya solu gibi bende sempati ile izliyor ve başarılı olmalarını diliyorum. Kıbrıs’ta SYRİZA benzeri oluşumlar taaa DMP oluşumundan beridir 5-10 yıllık periyotlarda kendilerini tekrar ediyorlar. Belirttiğim gibi kimi zaman kısa vadeli kimi zaman uzun vadeli başarıları oluyor, asgari müştereklerde buluşup bu asgari müşterekler devam ettiği sürece birlikteliklerine devam ediyorlar. SYRİZA için de bu risk geçerli. 17 farklı sol düşüncenin bir araya gelip ne kadar uzun bir süre asgari müştereklerine devam edebileceklerini hep beraber izleyip göreceğiz. Ancak "Kıbrıs'ta SYRİZA benzeri oluşumlar neden yok benzeri bir yaklaşım neden yok " gibi içerisinde biraz da gıpta edip " ben de isterim" algısı barındıran bir soruya net cevabım: Haziran 2104 yerel seçimlerinde bir ittifak yarıştı halkın takdirini de alarak başkenti kazandı. Adı SYRİZA olmayabilir hatta ortak bir isim altında mücadele de etmemiş olabilirler ancak önemli olan listeler altında birleşebilmemiz değil sokakta, eylemde birleşebilmemizdir. "Solda birlik" kavramından benim anladığım budur.

• YENİDÜZEN: Siyasetimizde ‘ideolojik’ farklar icraatlarda ortaya çıkıyor mu?
• Özmen BİRİNCİ:
Evet elbette siyasetimizde ideolojik farklar icraatlarımız da farklılıklara yol açıyor. Ama yönetme erkini eline alan kişinin kendi ideolojisini uygulamada yansıtıp yansıtamaması 2 farklı değişkene bağımlı kalıyor 1- kişinin kendi ideolojisini ne kadar içine sindirebildiği ve sahip çıkmak istediği, 2- çevre faktörlerinin buna ne kadar müsade ettiği. Erki eline aldığı zaman farklılaşan yönetici ya kendi ideolojisine kendisi sırt çevirip aslında kendi kendi ile çelişiyor ya da olanaksızlıklar/ feodal ilişkiler sebebiyle yine söylem ile eylem uyuşmazlığına düşüyor.

• YENİDÜZEN: İşsizler ve fakirlik için politikalar geliştirilmeye nereden başlanmalı?
• Özmen BİRİNCİ:
İşsizliğe karşı bir numaralı mücadele silahı üretimdir. Üretmeyen toplumların kısa veya uzun vadede sadece tüketici olarak kaldıklarını görüyoruz. Burada spesifik örnek vermek isterim; Kıbrıs patatesi dünyaca meşhur ve biz KKTC’ye her yıl ürettiğimize yakın donmuş patates ithal ediyoruz. Demek ki piyasa için donmuş patates ihtiyacı var. Neden bunu biz başaramayalım ki. Yerli üretimi destekleme fonu ile bu ürünlerin ithalatından elde edilecek kaynak vasıtası ile tesis kurulup bölge insanına istihdam yaratılabilir, bu tesiste çalışacaklardan ayrı olarak tarım için istihdam da artmak zorunda kalacak çünkü artık işlenmemiş patates kadar fabrikaya da ürün gerekecek. Yine ayni mantık ile yurt dışına gidecek parayı içerde tutmayı başarabildiğimiz için makro düzeyde ilave katma değer sağladığımız gibi dış ticaret açığında azalma sağlayabileceğiz. Sadece şuna dikkat etmek gerekecek, burası devlet yönetiminde değil denetimindeki bir özerk kuruluş halinde olmalı böylece uzun ömürlü olması sağlanabilecektir.

• YENİDÜZEN: SYRİZA örneğinde görme özürlü bir bakan dikkat çekti. Ülkemizde engelliler ya da pozitif ayrımcılığa ihtiyaç duyan kesimlerin temsiliyeti niçin sağlanmıyor?
• Özmen BİRİNCİ:
Bu soruya da yine katılmayacağım. Siyasi partiler toplumun aynasıdırlar. SYRİZA’dan aylar önce Haziran 2014 seçimlerinde biz pozitif ayrımcılıkla şunu ortaya koyduk, "eğer Lefkoşa sokakları engelli dostu olsun istiyorsak ve bunda samimi isek engelli hakları savunucusu bir engelli yurttaşımızı mutlaka bu belediyeye seçtirmemiz gerek" bunun aksi durumda asla gerekli empatiyi kuramayacağımıza olan inancımızla listedeki 21 arkadaş hem fikir olup Çelen Çağansoy’un 1. Sıra adaylığını onayladık ve kendisi seçmenimizden de ayni güveni alarak birinci sıradan seçim kazandı. Yani aslında fikirle eylem birbirlerini onaylamış oldular. Secimden 2 gün sonra biz mazbatalarımızı dahi almadan LTB binasının girişleri engelli kullanımına uygun hale gelmişti bile. Ve bu başarı özelde Çelen Çağansoy’un vizyonunun genelde ise en azından bizlerin engelli vizyonunun bir ürünüdür.
Kesinlikle bir hayal değildir bu sayılanlar ve aslında bunlar en azından siyaset üretme sebeplerimdir. Daha iyi bir toplum, yaşanabilir bir çevre ve ötekine saygıyı içinde barındırmayan bir siyaset algısı benim habitatımı sonlandırır.

• YENİDÜZEN: Kıbrıs’ta ezber bozmak için ilk atılması gereken adımlar nelerdir?
• Özmen BİRİNCİ:
İnsanlık tarihindeki en büyük ezberlerden biri dünyanın düz olduğu idi. Kimileri Zeus’un oğlu Atlas’ın omuzlarında dengede durduğuna inandı, kimileri ise ilahi bir güç ile dengede durduğuna… Ama gün geldi devir değişti insanlık aya gidip oradan dünyanın fotoğrafını çekip tüm ilahi ezberleri yıkmış oldu. Burada anlatmak istediğim şudur; ürettiğimiz hiçbir gerçeklik ilelebet doğru kalmayabilir. Bundan ötürü gerek kendimize gerekse toplumumuza dair sorgulanamaz/değiştirilemez sandığımız ezberleri hiç beklemeden hemen yarın kendimiz sorgulamalıyız. Ezber yıkmaya ancak kendimizle başlarsak başarılı olabileceğiz. Gerek kendi hatalarımız gerekse toplumumuzun hataları ile yüzleşmeden ilerleyemeyeceğimiz gerçeğini kabul etmeliyiz. Kurtlarla kuzuların kavgasında tarafsız kalmak kuzunun katline taraf olmaktır. Bu toplumun ezber bozamayacağına dair bir inancım yok benim. Bunun en açık örneğini de sevgili Doğuş Derya’ya yapılan çirkin saldırıların ardından hep beraber gözlemleme fırsatımız oldu. Toplumun çok farklı kesimleri Doğuş’a destek açıklamalarında bulundu ve ezber bozanların yalnız olmadığını ispatlamış oldu. Kıbrıs insanı birçok zaman ezber bozabiliyor, yeter ki bizler doğru zamanda doğru siyasetleri üretebilelim.

Bu haber toplam 2587 defa okunmuştur