“Ezberci temelde eğitim, sorgulamayan öğrenci”
‘Alt yapı’, ‘kalite’, ‘eksik öğretmen’ sorunlarıyla gündemden düşmeyen eğitimde yaşanan sıkıntılar, Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) tarafından hazırlanan “Ekonomik ve Sosyal Görünüm” kitapçığına da yansıdı.
Ayşe GÜLER
‘Alt yapı’, ‘kalite’, ‘eksik öğretmen’ sorunlarıyla gündemden düşmeyen eğitimde yaşanan sıkıntılar, Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) tarafından hazırlanan ‘Ekonomik ve Sosyal Görünüm’ kitapçığına yansıdı.
DPÖ’nün detaylı çalışmasında; eğitim sisteminin kolej ve üniversite sınavları metodundan dolayı ezberci temele oturduğu vurgulandı.
Öğrencilerin yeteri kadar düşünmeyen, sorgulamayan bir yapıya kavuştuğuna dikkat çekildi, eğitimdeki başarının sadece sınavların neticesi ile değerlendirildiği kaydedildi.
Okulların alt yapılarında yetersizlik yaşandığı, sınıfların kalabalık olduğu çalışmada yer aldı.
DPÖ, ortaokullarda okuma ve yazma da zorlanan öğrenci sayısında artış olduğunu da belirledi, özel ders-not ilişkisinin eğitimi olumsuz yönde etkilediğine değindi.
Eğitimdeki sorunlarla ilgili değerlendirmede bulunan KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, seçmeci yarışmacı sınav anlayışı ile korkunç rant yaratıldığını ifade etti.
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem ise ‘seçmeci, elemeci’ sistemden yönlendirici eğitime geçilmesi gerektiğini dile getirerek, 2014 Eğitim Şurası kararlarının hayata geçirilmesinin şart olduğunu söyledi.
DPÖ ÇALIŞMASINDAN:
- Eğitim sistemi kolej ve üniversite sınavları metodundan dolayı ezberci temele oturdu.
- Öğrenciler yeteri kadar düşünmeyen, sorgulamayan bir yapıya kavuştu.
- Okulların alt yapısı yetersiz, sınıflar kalabalık…
- Ortaokullarda okuma ve yazma da zorlanan öğrenci sayısında artış yaşanıyor.
- Özel ders-not ilişkisi eğitimi olumsuz yönde etkiliyor.
- Yükseköğrenimle ilgili Strateji Planı eksikliği bulunuyor.
- YÖDAK çağdaş norm ve gereksinimlere karşılık verecek niteliklere kavuşturulamadı.
Sorunlar, sıkıntılar:
Çalışmada; eğitim sisteminin kolej ve üniversite sınavları metodundan dolayı ezberci temele oturduğu vurgulandı.
Öğrencilerin yeteri kadar düşünmeyen, sorgulamayan bir yapıya kavuştuğuna dikkat çekildi.
“Başarı sadece sınav ile değerlendiriliyor”
Eğitim sisteminin ilköğretimde kolejlere, orta öğretimde ise üniversitelere girişe endekslendiği, başarının sadece bu sınavların neticesi ile değerlendirildiğine dikkat çekildi.
“Sınıflarda öğrenci sayısı fazla”
Sınıflardaki öğrenci fazlalığının büyük sorun olduğu, eğitimin kalitesini olumsuz yönde etkilediği ifade edildi.
Bazı ortaöğretim kurumlarında Fizik, Kimya, Biyoloji ve Fen Bilimleri Laboratuvarı’nın yetersiz olduğu ya da hiç olmadığına değinildi.
Mevcut laboratuvarlarda ise araç-gereç eksikliği bulunduğu belirtildi.
“Müfettiş sayısı yetersiz, denetim zorlaşıyor”
Milli Eğitim, Denetleme, Değerlendirme ve Yönlendirme Kurulu’nda görev yapan müfettiş sayısının yetersiz olmasının okulların denetimini zorlaştırdığı ifade edildi.
Ayrıca özel ders-not ilişkisinin eğitimi olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekildi.
“Ortaokullarda okuma ve yazma da zorlanan öğrenci sayısında artış”
Eğitimde, bazı okul binalarının artan öğrenci potansiyeline cevap verebilecek standart ve düzeyde olmadığına da işaret edildi.
Ortaokullarda okuma ve yazma da zorlanan öğrenci sayısında artış olduğu çalışmada yer aldı.
Orta öğretimde okutulan derslerin seçimi, hedefleri ve içeriği sistemin amaçlarından ve öğrenci ihtiyaçlarından çok öğrencilerin yükseköğrenime hazırlanması gerektiği varsayımına göre bilgi aktarma şeklinde görülmektedir.
“Döner sermaye işleri arzu edilen düzeyde değil”
Öte yandan Meslek Liseleri’nde teknolojiye uygun cihaz ile araç ve gereçlerin artırılması gerektiği belirtildi.
Çalışmada, döner sermayeli atölyeler ile okullardaki döner sermaye işlerinin arzu edilen düzeyde olmadığına değinildi.
Gerek özel eğitim, gerekse diğer kurumlarda çocuklara daha geniş oyun alanları ayrılmasının önemli olduğu, köy kadın kurslarının, kadro azlığı ve kurs merkezi olmaması nedeniyle geniş olarak yapılamadığı da belirtildi.
“YÖDAK, çağdaş yapıya kavuşturulamadı”
Yükseköğrenimle ilgili bir Strateji Planı eksikliği bulunduğu Çalışmada; YÖDAK’ın çağdaş norm ve gereksinimlere karşılık verecek niteliklere kavuşturulamadığına dikkat çekildi.
Üniversiteler ile yerel yönetimlerin, öğrencilere yönelik ulaşım, kültür sanat ve sportif etkinlikler gibi konularda işbirliklerinin yetersiz olduğu da çalışmada yer aldı.
EĞİTİM SENDİKALARI NE DÜŞÜNÜYOR?
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil:
“Eğitim, öğretmenin vicdanı ile baş başa kaldı”
Eğitime ayrılan bütçenin dengeli olmadığını belirten KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, Eğitim Bakanlığı’nın merkez yapısında da sıkıntılar yaşandığını dile getirdi.
Elcil, eğitimin öğretmenin vicdanı ile baş başa kaldığını söyleyerek, bu alanda denetim eksikliği yaşandığını aktardı.
Eğitimde seçmeci yarışmacı sınav anlayışı olduğunu belirten Elcil, bu düzenleme ile korkunç rant yaratıldığını ifade etti.
Elcil, öğretmenlerin yetiştirilmesinde de sıkıntılar olduğunu söyleyerek, “Niteliklerin artırılması, hizmet içi eğitimlerin çoğaltılması önemli…” dedi.
1974’ten bugüne 25 okul yapıldığını, birçok okulun halen Kıbrıslı Rumlardan kalan binaları kullandığını belirten Elcil, sınıfların oldukça kalabalık olduğunu, İskele’de Şht İlker Karter İlkokulu’nda 13 ülkeden gelen öğrenci bulunduğunu dile getirdi.
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem:
“Seçmeci, elemeci değil, yönlendirici eğitime geçilmeli”
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, ‘seçmeci, elemeci’ sistemden yönlendirici eğitime geçilmesi gerektiğini dile getirerek, 2014 Eğitim Şurası kararlarının hayata geçirilmesinin şart olduğunu söyledi.
Eğitimde dershanelerin teşvik edici noktaya getirildiğini de belirten Eylem, okulların alt yapılarının yetersiz, sınıfların ise kalabalık olduğunu söyledi.
Eylem, nüfusun her yıl arttığını, bu nedenle eğitimde planlama yapılamadığını ifade etti.
Eğitim Bakanlığı bünyesindeki denetmen sayısının eksik olduğunu, okullara yapılan denetimlerin yetersiz olduğunu belirten Eylem, müfredatlarla ilgili sorunların da yaşandığını söyledi.
Eylem, “ Türkiye ile paralel eğitim sistemi var. Eğitim Yasası’nın 22. maddesinin düzeltilmesi gerekiyor” dedi.
Özellikle okuma-yazma konusunda sıkıntı yaşanmasını kalabalık sınıflara bağlayan Eylem, aynı zamanda yabancı uyruklu öğrencilere oryantasyon düzenlenmesi gerektiğini kaydetti.