1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Ezik (loser) siyaset!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Ezik (loser) siyaset!

A+A-

Heather Wheeler, Muhafazakar Parti South Derbyshire Milletvekili… Baroness Mobarik CBE Lordlar Kamarası Muhafazakar Parti üyelerinden… Giles Watling, Muhafazakar Parti Clacton Milletvekili… Pauline Lathan, Muhafazakar Parti Mid Derbyshire Milletvekili… Rikki Williams, Siyasi danışmanlık şirketi sahibi…

-*-*-

KKTC Cumhurbaşkanı tarafından kabul edildiler…

KKTC Cumhurbaşkanı onlara engin tarih bilgisiyle, durumu anlattı…

Ambargolar altında inim inim inlediğimizi söyledi…

Bin bir türlü eziklik durumu anlayacağınız…

Ve yardım istedi…

Ne yardımı?

“Bastırın da İngiltere KKTC’yi tanısın” yardımı!

AB’den de şikayetçi oldu ama geç kaldı çünkü kabul ettiği siyasiler, artık AB’yle alakası olmayan bir devletin siyasetçileriydi…

-*-*-

Derken, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in, bu satırları yazdığım dün akşam saatlerinde Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nicos Hristodulidis’in resmi davetlisi olarak Ada’ya gelmesi bekleniyordu…

-*-*-

Almanya - Kıbrıs ilişkileri tarihinin resmi seviyedeki en üst seviyede ziyareti…

-*-*-

Almanya, AB’nin en büyüğü…

Dünya’nın en zengin üç devletinden biri…

Falan ve de filan…

-*-*-

Nicos Hristodulidis, Alman Cumhurbaşkanı’na, ülkesinin ambargo ve izolasyonlar altında inim inim inlediğini anlatmayacak…

Ülkesini gezdirecek…

Steinmeier, Yeşil Hattı görecek…

Yemek yiyecek…

Lefkara köyünü gezecek, orada da yemek yiyecek ve Kıbrıs’ta iki gece geçirdikten sonra ülkesine geri dönecek…

-*-*-

Eşit ve egemen!

Yan yana iki devlet!

Tatar, kendisini ziyaret eden İngiliz vekillere anlatmış!

Merakım nedir biliyor musunuz; “… Tatar hakikatten anlattıklarına inanıyor mu, yoksa kendisine verilen rolü çok iyi yerine mi getiriyor?”

-*-*-

Bu çok önemli bir şeydir…

Tatar’ı bilemem ama Dünya’da, aklı çalışan, birazcık mantığı olan her Türk siyasetçi, her yabancı siyasetçi ya da Kıbrıs’la ilgili diplomat, gerçeğin farkındadır…

Haliyle, bu maskaralığı, eşit egemen yalanını neden sürdürüyoruz?

Kimi kandırıyoruz?

-*-*-

Beş tane parası ödenerek reklam şirketinin KKTC’ye getirdiği, Kıbrıs’la alakası ilgisi olmayan dört veya beş abidik gubidik İngiliz siyasetçiyi mi?

-*-*-

Almanya’yı mı?

Steinmeier’i mi?

AB’yi mi?

BM’yi mi?

-*-*-

Kandırdığımız “kendimizden” başkası değil!

Kendi kendimizle dalga geçiyoruz!

Bilerek veya bilmeyerek!

Bile bile eziklik de cabası!

-*-*-

Neymiş, izolasyon ve ambargolar varmış da…

Kaldır mıçını, kaldır ambargoları kardeşim!

Kaldıramıyorsan da bırak git yani!

Ne bu eziklik, ne bu acizlik?

Yeter artık!

-*-*-

Ambargo ve izolasyon uygulanıyorsa, ortada bir uzlaşı sorunu vardır…

Ya ambargo ve izolasyon dediğin “uygulamaları” kaldırmak için çalışırsın – uzlaşırsın; ya da çok haklı olduğuna inanıyorsan, zırlamadan yaşamını sürdürürsün!

Daha da haklı olduğundan ve çok da güçlü olduğundan eminsen; ambargolara – izolasyonlara aldırmazsın!

Bu eziklik siyasetidir!

Eziklik…

İngiliz da der “losers…”

Ezikler!

-*-*-

Ezik olmanın tam anlamı nedir?

Evet, ezik olmak yani İngilizlerin deyişiyle “loser” olmanın anlamı, hep yenilmek, hep kaybetmek, hep zavallı, aciz olmaktır…

Zırlaya, zırlaya hep yeniğiz…

Ağlaya ağlaya hep kaybediyoruz…

Ama acıdır, bu eziklik siyaseti ve ezik siyasetçiler nedeniyle de toplum olarak tükeniyoruz!

-*-*-

Ezik olmanın yani “loser” halde olmanın bir diğer İngilizce anlamı nedir biliyor musunuz?

Pek kullanılan bir kelime değil ama ben de yeni öğrendim: “Sheepish!”…

Sheepish nedir?

“Koyun gibi olmak”tır!

Bilmem anlatabildim mi?


Ya KKTC tanınırsa!

Bizi tanısınlar!

KKTC de tanınsın!

Ayrı ve egemen – eşit bir devlet olarak!

-*-*-

Taleplerimiz bunlar!

Dünya’dan bunu istiyoruz!

-*-*-

Ve sanıyoruz ki, dünya silme eşek ve aptallardan oluşuyor!

Tıpkı, halkın cebinden 55 milyon Dolar ödeyerek, özel bir şirket aracılığı ile uzayda birkaç hafta gezdirilen “Gezeravcı”yı, “İlk Türk astronotumuz, 13 deney yaptı ve deney sonuçlarını da ülkemize getirdi” diye sattığımız gibi!

-*-*-

Ve evet, gerçekten tüm Dünya’yı salaklar topluluğu sanıyoruz!

“Rum mülklerini satıyoruz, yasadışıdır” diyorsunuz; “İsrail devleti KKTC’yi işgal ediyor” diye saz çalıp Türkü söylüyorlar!

Dedik ya, dünya da salak, görmüyor sanıyoruz!

Satıyoruz!

-*-*-

“Mülkiyet hakkı bireyseldir, elalemin malını satamazsınız” diyorsunuz; kimisi “kılıç hakkından”, bazıları “kan döktük meselesinden” giriyor, arkada saklı sinsiler ise malı götürmeye devam ediyor!

-*-*-

Hepsi de çözüm düşmanı!

Hepsi, “çözüm olursa Rum bizi keser”ci!

-*-*-

Dünya salak ya!

Kandırıyoruz ya; mesela üniversite diploması ve üzeri diplomaları; Avrupa’da insanların marketten parayla peynir satın almasından çok daha kolay satabiliyoruz!

-*-*-

Ve diyoruz ki, tanıyın bizi!

KKTC Bologna Süreci dışında kalamaz; bu bir insanlık utancıdır!

KKTC de Erasmus Süreci’nde olmalıdır!

Saldırın, diploma satışına!

Daha da acısı saldırın insan kaçakçılığına!

-*-*-

Ve Dünya haliyle hep salak ya; “tanıyın KKTC’yi” çağrısına, gerçekten bir gün inanan olursa diye düşünmüyor değilim…

Ne gizli cevherlerimiz çıkacak daha…

Bakın görün, bir gün KKTC tanınsın, KKTC nüfusunun tamamının değil üniversite mezunu; neredeyse bilinen tüm nüfusun “profesör”; hatta bazılarının “ordinaryüs profesör” olduğu ortaya çıkacak!

-*-*-

Dünya şaşacak!

Şaşıracak!

-*-*-

Tanıyın be bu KKTC’yi da göresiniz Dünya kaç bucaktır!

Bilinen veya bilinmeyen, tüm nüfusu profesör olmayı başarmış bir akademik insanlar topluluğu!

-*-*-

Nobel ödülleri mi?

Ne gereği var!

Bizim ödülümüz çok!

Tek kelime dua bilmeyen ama gösteriş ve makam uğruna camiden çıkmayan siyasetçiler ödülü bizde!

Sahte diplomalı parti başkanları bizde!

Tarih bilgisi kulaktan dolma, gazete kupürlerinden toplama cumhurbaşkanı bizde!

Açıktan rüşvet alıp, açıktan rüşvet veren milliyetçiler bizde!

Para verip askerliği satın alan ama milliyetçilik adıyla vicdani redde karşı çıkanlar da bizde!

-*-*-

Tanıyın be bu KKTC’yi!

Tanıyın da diploma görsün gözünüz!

-*-*-

Not: Allah’a şükür tanınma olasılığı bulunmuyor yoksa, en azından sadece kendi kendimize reziliz; tüm Dünya ne mal, ne ısgarta olduğumuzu şimdilik anlamıyor…


asdd.jpg

Cuma akşamı çok uzun bir aradan sonra ilk defa AKSA Süper Lig’ten futbol maçı izledim… Çetinkaya – Gençler Birliği maçı… Ve ilk defa çok kaliteli bir çekimle ekrandan gözümü alamadım… En az çekim kadar hatta ondan daha kaliteli, eğlenceli ve sıkmayan bir anlatım dinledim… Helal olsun… Tebrikler, teşekkürler Miracle Spor Tv…

Bu yazı toplam 2048 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar