FACEBOOK BİZİ BOZDU
Hatırlıyorum, bundan 6-7 yıl önceydi. Sosyal medyanın önemi, özellikle Lefkoşa Türk Belediyesi’nin 2014 yılındaki seçimlerinden sonra siyasetin ve siyasetçilerin artık göz ardı edemeyeceği bir etken olmaya başlamıştı.
Daha önceleri de hep sosyal medya konusunda tartışmalar olurdu. Fakat özellikle eski siyasetçiler bu platformu sanal bir mecra olarak küçümser ve siyasetin sokakta olduğunun altını çizerdi. Bu değişimin yaşandığını kabul etmezlerdi.
Halbuki siyaset artık sadece sokakta değildi. Yanımızdan hiç ayırmadığımız telefonlar sayesinde evimize, yatak odamıza, salonumuza hatta tuvaletimize kadar girmişti.
Tüm dünyada olduğu gibi, bizde de sosyal medya siyasetin göbeğine oturdu. Sadece iletişim mecrası olarak da değil, demokrasi anlayışımızı da evrimleştirerek ilerledi.
Temsili demokrasi manevra alanlarını zayıflattı ve doğrudan demokrasi anlayışını güçlendirdi.
Bu değişim yaşanırken ülkemizdeki siyasetçilerin büyük bir kısmı anlam verilmez bir şekilde tamamen değişti.
Sosyal medya iktidara gelmeden önce siyasetçilerin politika üretmedeki sıkıntıları, sosyal medya iktidarı sonrası neredeyse sıfırlandı.
Bugün siyasetçilerin büyük bir kısmı sosyal medyayı politikalar üretmek, toplumu bilinçlendirmeye çabalamak için kullanmıyor. Çünkü sosyal medyada politikalar ile ilgili konuları savunduğunuzda birilerinin ayağına basmak ve “beğeni” sayınızı düşürmeniz muhtemel.
İşte tam da bu ihtimal ülkemizdeki zaten kötü olan siyasetçi profilini iyice ucuzlattı.
Artık siyasetçimiz ‘beğeni’ peşinde. Adeta hayatta henüz başka derdi olmayan 14 yaşındaki liseli arkadaşlarımız gibi beğenilecek paylaşımlar, şirin kareler veya daha da kötüsü olan halkı galeyana getirecek çıkışlar yapıyor siyasetçilerimiz.
Ve aynen liseli arkadaşımız gibi “beğeni” sayıyorlar.
Daha da kötüsü, liseli arkadaşımızın aldığı beğeni sayısına ulaşınca da seviniyor koca koca adamlar.
Her ‘beğeni’ ile politika yapmaktan biraz daha uzaklaşıyor siyaset. “Siyaset kötü birşey, siyaset de siyasetçi de gereksiz” dediğinizi duyar gibiyim. Belki beğeni sayım düşecek ama yanıldığınızı söylemek zorundayım:
Demokrasilerin işlemesi için siyasete ihtiyacı var. Ama düzgün siyasete ihtiyacı var. Düzgün siyaseti tanımlamam gerekirse, en kısa yoldan doğru politikalar üreten siyaset demek yeterli olacaktır.
Demokrasilerde esas kötü olan, politikalar üretmeyen siyasettir. Politika üretmeyen siyaset kişiye çalışır, timokrasidir. En iyi ihtimal ile oligarşiden öteye gidemez. Bir grup insanın çıkarını korur, gerisini bu çıkar için sömürür.
Sosyal medya siyasetçilerimizin politikalar üretmekten iyice uzaklaştırarak, zaten bozuk olan ülke siyasetimizi iyice sakatladı.
Bugün siyasetimiz politika değil Facebook’ta ‘beğeni’ üretiyor.
Ve eğer siyasetçilerimiz politika üretmek yerine popülizm yapmaya devam edecekse eğer, o koltuklara liseli genç arkadaşımızı mı koysak diye düşünmeden edemiyor insan.
En azından bu arkadaşımızın “beğeni” sayısı politika üretmeyen siyasetçilerimizden daha fazla!