Faiz bey neden istifa ediyor?
Paranoya, aşırı endişe veya korkuyla karakterize edilen, sıkça mantıksız kuruntularla bilinen bir rahatsızlıktır…
Gazeteci, çoğu zaman, mesleğini iyi yapmak istiyorsa; bir paranoyak gibi davranabilmelidir…
Endişe etmeli, korkmalı ve mantıksız kuruntular yaşamalıdır…
-*-*-
Ve bir gazeteci, asla “yalan” yazmamalıdır…
-*-*-
Efendim başka kurallar veya ilkeler dizisi yok mu?
Elbette vardır!
-*-*-
Önce “paranoya”dan bir miktar bahsedelim!
-*-*-
Faiz Sucuoğlu, bir hafta önce ne dedi?
“UBP Genel Başkanı benim”…
Dün ne tür haberler yayıldı?
“Bırakıyorum!”…
-*-*-
Keşke, darbeye maruz kaldığı ilk gün, “yaparım ben böyle demokrasinin içine” deyip, her şeyi, tüm bildiklerini ve yaşadıklarını anlatabilseydi!
-*-*-
Peki bu yazdıklarımın paranoya ile ne ilgisi var?
Efendim, Sucuoğlu, geçen hafta ailesi ile birlikte trafik kazası geçirdi.
-*-*-
Kendi anlatımıyla kaza nasıl gerçekleşti?
İçinde eşi ve kızının da olduğu, Sucuoğlu’nun kullandığı araç, Esentepe'ye doğru seyir halindeyken, Alagadi yakınlarında karşı şeritten gelen araçla çarpıştı…
-*-*-
Sucuoğlu’nun aracına çarpan araç; kiralık bir başka araca çarpmamak adına direksiyonu kırmış!
Ve ilk anda o araç olay yerinden kaçmış!
Polis daha sonra kaçan aracı bulmuş, “sürücüsünü!!!” yakalamış!
Süren kimdi?
Kaza sırasındaki aynı kişi miydi?
İşte paranoya burada çok önemli!
Şüpheleneceksin ve araştıracaksın kardeşim!
-*-*-
İyi bir gazeteciysen, burada muhteşem bir bekçi köpeği gibi kulakları dikeceksin!
Tıpkı çok iyi bir av köpeği gibi kuyruk cetvel olacak!
Fermaya yatacaksın!
Alabildiğin kadar koku alıp, tavşanın nerede saklı olduğunu bileceksin!
-*-*-
Büyük Av da başlıyor yakında…
Bu yüzden de az biraz o konuya daldım…
Fişekler de ateş pahası!
-*-*-
Neyse!
Faiz Sucuoğlu, en doğrusunu yapıyor…
Hatta, bence vekillikten de istifa etsin…
Maaşına eminim ihtiyacı yoktur…
Ya da istifa etmesin, maaşını her ay götürüp bir hayır kurumuna versin, sevdiği ve sevildiği mesleğine geri dönsün, anılarını yazmayı da ihmal etmesin!
Şimdi konuşmaz, konuşmayacak ama ileride doğruları bilelim diye!
-*-*-
Haaa bu arada birileri demiş ki, “… Serhat İncirli, emekli komutanımız Altan Er paşa ile görüşmedi, yazdıkları uydurmadır…”
Serhat İncirli, Emekli Tuğgeneral Altan Er ile görüştü…
On the record olan her şeyi, yorumsuz yazdı.
Off the record olan varsa, yazmadı…
Ve bir şey daha söyleyeyim; Serhat İncirli’nin 33 yıllık meslek hayatında yazdıkları içerisinde “hata” mutlaka vardır da “yalan”, asla olmamıştır!
-*-*-
Faiz Sucuoğlu istifa ederse ne mi olur?
45 gün içinde UBP kurultaya gider!
Kim genel başkan seçilir?
Kim isterse seçilsin!
-*-*-
UBP’li olsaydım, şu anda istifa etmiştim…
Neden mi?
Partimin onuru, gururu, namusu nedeniyle tabii ki!
Türkiye bilerek ve isteyerek mi
Tatar’ı seçtirdi yoksa kaza mıydı?
KKTC Cumhurbaşkanı’nın “sağlıklı” olmadığı, Kıbrıs tarihi ile ilgili hiçbir şey bilmediği, Türkçesi’nin inanılmaz derecede zayıf olduğu, bir çok cümlesinden anlaşılabiliyor…
Türkiye’de bir televizyon kanalında programa katıldı ve dedi ki; “… Önemli olan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte Kıbrıs’ta iki halk olduğu görüntüsünü dünyaya vermek”…
-*-*-
Ne demek istedi?
Aslında söylemek istediği şudur: Kıbrıs Adası üzerinde iki ayrı devlet var. Bunu, Türkiye ile birlikte başaracak ve tüm Dünya’ya göstereceğiz. Buna büyük önem veriyoruz…”
Böyle demek istedi ama söyledikleri bu değil ki!
-*-*-
Aynı programda, tüm Türkiye’nin önünde dedi ki; “… Artık Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı olacak federal bir Cumhuriyet ile Kıbrıs’ta nihai bir anlaşmaya gitmeyeceğimizi kesin bir dille itiraf ettik”…
İtiraf ettik ne demek?
“Biz federal devlet istemiyorduk, ister gibi yapıyorduk ancak şimdi tüm Dünya’ya doğruyu söyledik” mi demek istiyor?
Elbette hayır!
Ama Türkçesi bu kadar!
-*-*-
Ve bir de şunu söyledi ki anlayabilenler, anlamayanlara anlatsın bence:
“… Yunanistan, Türkiye ile denk bir statüde olduğunu düşünürken yanılgıya düşüyor. Türkiye Yunanistan’ın tacizlerine en iyi şekilde yanıt verecektir”…
Türkiye ile Yunanistan’ın denk statüde olmamaları ne demektir?
Ne demek istedi?
“Askeri güç farkından” mı söz etti, uluslararası hukukla alakalı bir şey mi söylemeye çalıştı?
Bilemiyorum!
Ama kendisi de bilemiyor!
Karşısındaki sunucu gülümseyerek izliyor; eminim ki ya hiç dinlemiyor ya da söylediklerini hiç anlamıyor!
-*-*-
Bence ya Türkiye, her şeyin ve herkesin farkındadır…
Dünya’yı bilen ve Dünya’nın saydığı; diplomasi görgüsü bulunan, diline hakim bir “Kıbrıslı lider” istemedikleri için bu gariban seçilmiştir…
Ya da, “benim gibi”, Türkiye de “bu kardeşle ilgili olarak” çok yanılmıştır!
YORUMSUZ!