Fehime ALASYA

Binlerce çalışanın ‘artmasını’ beklediği yeni asgari ücret için Tespit Komisyonu bugün toplanıyor.

Komisyonun işçi ve işveren tarafları, toplantı öncesi taleplerini YENİDÜZEN ile paylaştı. Hem işçi, hem de işveren pandeminin gölgesindeki ekonominin çıkmazda olduğunu belirterek devlet desteğinin önemini işaret etti.

Gözler, 2021 yılının ikinci asgari ücretini belirlemek üzere toplanacak olan komisyona çevrildi.

Hatırlanacağı üzere; Asgari Ücret Saptama Komisyonu, Hür-İş’in itirazına rağmen 2021’in ilk asgari ücreti 21 Şubat 2021’de 505 TL artışla, brüt 4 bin 400 TL, net 3 bin 828 TL olarak belirlenmişti.

İşçi Temsilcisi kanadından Hür-İş Başkan Vekili Ahmet Serdaroğlu, asgari ücretle yaşamını sürdürenlerin de refaha kavuşması ümidinde olduklarını anlatarak, “Ortada devletin açıkladığı veriler, fiyat endeksleri ve hayat pahallılığı vardır.”dedi. Tüm bu veriler ortadayken asgari ücretin belirlenmesinde zorlanmayacaklarını kaydeden Serdaroğlu, bu kez sadece asgari ücrete dair rakamlarla değil farklı bir öneri ile de toplantı masasına oturacaklarını anlattı.

Asgari ücretin artmasına karşı olmadıklarını ifade eden İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun, “Verebileceğimizden fazlasını veremeyiz, bu kez devletten ciddi destek talebimiz olacak, bakalım devlet ne diyecek?” şeklinde konuştu.

Taraflar YENİDÜZEN’e değerlendirmelerde bulundu…

Toplantıya Koral Çağman başkanlık edecek

Bugün saat 10:00’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı toplantı salonunda gerçekleşecek toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Koral Çağman’ın başkanlık edeceği belirtildi. Buna karşın,  

Asgari ücret neydi, ne oldu?

Hatırlanacağı üzere; Asgari Ücret Saptama Komisyonu’nun Hür-İş’in itirazına rağmen 2021’in ilk asgari ücreti 21 Şubat 2021’de Resmi Gazete’de yayımlanmış, yeni rakam 1 Şubat’tan itibaren geçerli olmuştu. Buna göre; 2021 yılının ilk asgari ücreti 505 TL artışla, brüt 4 bin 400 TL, net 3 bin 828 TL olarak belirlenmişti. Asgari ücret; saatlik 25.38 TL, günlük 203.07 TL, haftalık 1015.38 TL ve aylık 4 bin 400 TL olarak belirlenmişti.

Yeni asgari ücret, belirlenmesinden dakikalar sonra polise taşınmış, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısında işçi tarafını temsilen Hür-İş, Çalışma Bakanlığı’nın oy kullanmamalarına rağmen, oylamanın kapatıldığını söylediğini aktararak, suç duyurusunda bulunmuştu.

Hayat Pahalılığı bir önceki yılın Aralık ayına göre % 8.83 artmıştı

İçinde olduğumuz yılın ocak ayında 0.48 olarak duyurulan enflasyon oranı ilk kez yüzde 3'ün üzerine çıkmıştı.

İstatistik Kurumu, haziran ayı hayat pahalılığı (enflasyon) oranını yüzde 3.14 olarak açıklamış, bir önceki aya göre, 423 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 65 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş yaşandığını belirtmişti.

İstatistik Kurumu’nun, tüketici fiyatlarındaki gelişmeleri izlemek amacıyla, önceden seçilmiş perakende satış yerlerinden derlediği fiyatlara göre her ay yayınladığı 2015=100 Temel Yılı Tüketici Fiyatları Genel Endeksi’nde; bir önceki aya göre %3.14, bir önceki yılın Aralık ayına göre % 8.83 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %19.93 değişim olmuştu.

Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-İş) Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu:

“İnsanların açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verdiği anlaşılmalı ve uzlaşı bulunmalı”

Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-İş) Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu, Asgari ücretle yaşamını sürdürenlerin de refaha kavuşması ümidinde olduklarını anlatarak, masaya inançla oturacaklarını, toplantıdan güzel verim elde edecekleri öngörüsünü paylaştı.

“Bir önceki asgari ücrette yaşananları yeniden yaşamak istemiyoruz. Ortada devletin açıkladığı veriler, fiyat endeksleri ve hayat pahallılığı vardır. Tüm bunlar ortadayken de asgari ücretin belirlenmesinde zorlanacağımızı düşünmüyoruz.” şeklinde konuştu. 

Bu kez sadece asgari ücrete dair rakamlarla değil farklı bir öneri ile de masaya oturacaklarını anlatan Serdaroğlu, toplantı öncesi öngördükleri rakamı açıklamak istemedi. “Rakamımız belli ama farklı önerilerimiz de vardır. Rakam dışında ilk kez başka bir önerimiz olacak. Kısa vadede yapılabilecek ve işe yarayacak bir öneridir. Bunları müzakere masasında konuşacağız.” dedi.

“Umarım insanların açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verildiği anlaşılır ve uzlaşı bulunur”

Hükümetin Kamu-İş’in bayramdan önce yaptığı toplantı çağrısına cevap verdiğini ifade eden Serdaroğlu, bunu olumlu bir değerlendirme olarak nitelendirdi.

“Bayramdan önce de konuyla ilgili eleştirimizi yapmıştık, bu eleştiriye kulak verdiler. Bu memnuniyet vericidir. İnşallah masadan da memnuniyet verici haberlerle kalkarız. Umarım insanların açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verildiği anlaşılır ve uzlaşı bulunur.” dedi.  

İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun:

“Hiçbir firma kazanmadığı parayı destek olmadan ödeyebilecek yapıda değil”

Hem işveren olarak şirketlerin devamlılığını hem de çalışanların refah içinde yaşamasını istediklerini kaydeden İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun, “Verebileceğimiz en iyi maaşı verme arzusu içindeyiz. Hiçbir firma kazanmadığı parayı destek olmadan ödeyebilecek yapıda değildir” diyerek, devlet desteğinin önemine değindi.

Her yıl devletten destek taleplerinin bulunduğunu anımsatan Arhun, “Bu kez durum çok daha ciddi, devlet bu kez de özel sektör için elini taşın altına koymalı ama bundan hiç umudumuz yok, gene bizi işçilerimizle karşı karşıya getirecek” öngörüsünü paylaştı. 

Arhun, YENİDÜZEN’e yaptığı değerlendirmede şunları dile getirdi:

“Devlet Türkiye’de olduğu gibi asgari ücrete bir miktar katkı yapsın. Özelde çalışanlara hiçbir zaman destek vermedi. Bunu her zaman masaya koyuyoruz ama ‘kaynağımız yoktur’ cevabını alıyoruz. Bu kez durum çok daha ciddi, devlet bu kez de özel sektör için elini taşın altına koymalı ama bundan hiç umudumuz yok, gene bizi işçilerimizle karşı karşıya getirecek. Başkansız toplantı yapacağız ve bir şey çıkmayacak. ‘Sadece siyasi olarak kamuya verdik, özel sektöre de verelim’ mantığı olacaktır. Devlet temsilcileri ortaya rakamlarla bir vizyon ortaya koymuyor. El yordamıyla asgari ücret belirleniyor.

Zaten çalışanlarımıza vereceğimiz yüksek ücretler yine piyasanın canlanmasına etki edecektir. Tüm bunların bilincindeyiz ama pandemi süreci bazı sektörleri çok fazla etkiledi. Aylarca kapalı kalan turizm, eğitim, eğlence gibi sektörler çok etkilendi. Buna bağlı olarak da birçok işletme olumsuz etkilendi. Her şeyden önce ülkede nüfus azaldı, buna bağlı olarak ülkede 150 bin kişilik tüketen bir nüfusu dışarıda bıraktı. Şirketlerimiz de devletten destek bekler duruma geldi ama bu destek çok zayıf kaldı. Sadece işsiz kalan kişilere ‘çam sakızı çoban armağanı’ ödemeler yapıldı. Şirketlere ise sadece kredi ağlanan bir pozisyon yaratıldı, pek çok şirket ileri vadede daha büyük çıkmaza sokuldu.

Ülkede son günlerde yine salgının artmasıyla şirketlerin zarar görme durumu doğmuştur. İşveren olarak da bu tutumu masaya koyacağız. Verebileceğimiz en iyi maaşı verme arzusu içindeyiz. Hiçbir firma kazanmadığı parayı destek olmadan ödeyebilecek yapıda değildir. Kazancımızı en iyi şekilde bölmeye çalışıyoruz.

Kişi başına düşen milli gelir erimekte, vatandaş fakirleşmektedir, her şeyin fiyatı TL olarak pahalılanıyor, şirketlerin karlılığı da düşmüştür. Tüm bunların yanında Türkiye’den ithal edilen ürünlerle rekabet ediyoruz. Üretimde bu açıdan da büyük sorunlarımız var.”