Faşizm Mühendisliği…
Geçmişin, geçmişte kaldığı; dünyanın çoktan değiştiği; ideolojilerin öldüğü; eski kavramlarla günümüzü açıklamanın mümkün olmadığı vb. masallarla toplumları uyutmaya çalışan Yeni Dünya Düzeni’nin arsız yöneticileri(ve elbette ki, onların çanak yalayıcı sözcüleri) attıkları her adımda foyaları döküldükçe daha da saldırganlaşıyorlar…
“Bizim gibi düşünmeyenlere, bizden olmayanlara bu dünyayı dar ederiz…”(faşist) mantığının; cilalaya cilalaya sırını çıkardıkları 21.yy’ın ilk 13 yılında insanlığa yaşattıkları ortada…
Her ülkede kendi yandaşlarını iktidar yapmak için hortlattıkları “Minimalist Milliyetçilikler” başına bela oldukça, “Demokrasi ve Adalet Operasyonlarıyla” dünyayı kan gölüne döndürdüler… “Daha çok, daha çok kâr” hırsıyla Dünyayı(tüm kaynaklarıyla) tükettikçe; milyarlarca insanı açlığa, hastalıklara ve iç savaşlara kurban ediyorlar… Kendi beceriksizliklerinin eseri “ekonomik krizi” aşma bahaneleriyle halkları fakirleştirirken; önüne “SÜRDÜRÜLEBİLİR” gibi afsunlu(!) sözcükler ekledikleri kavramlarla, insanları kimliksizleştirme, kültürsüzleştirme ve sürüleştirme çabalarını süsleyip; örtülemeye çalışıyorlar…
Bu çabaların yeni adı da oldukça afili: “Toplum Mühendisliği”…
“Yesinler sizin mühendisliğinizi” diyeceğim ama; asıl yenen Dünyamız (21-09-2013’de yazdığım “DOĞA’NIN HAKKI” başlıklı yazımda bu konuyu daha ayrıntılı yazmıştım.)
Şu yarıbuçuk adamızdan dışarı adım atıp; gözümüzü Sarayönü’nden farklı yerlere çevirdiğimizde bu tabloyu daha net görebiliyoruz…
Yapılan, “Toplum Mühendisliği” değil; basbayağı “(global) FAŞİZM MÜHENDİSLİĞİ’dir…
İnsanları fakirleştirerek; doğal yaşam alanlarını kirletip, tüketerek; iç savaş ve çatışmalarla bir an önce ÖTEKİ Dünya’larına gönderirken; kalanları da RUHEN bu Yolculuğa hazırlamaktır aslında yaptıkları…
Sözünü ettikleri “Özgürlük”, dini inançları yaygınlaştırma;
sözünü ettikleri “ Adalet”, kendilerinin şekillendirdiği “İlahi Adalet(!)”;
sözünü ettikleri “Barış”, büyük tekellerin dokunulmazlığı;
sözünü ettikleri “Çözüm” emperyalizmin çıkarlarını koruyucu anlaşma;
sözünü ettikleri “Demokrasi”, Lider’in peşinden koşma kulvarı;
sözünü ettikleri “Eşitlik”, Tepedekilerle, aşağıdakilerin kendi aralarındaki eşitlik;
sözünü ettikleri “sürdürülebilirlik”, sürünenlerin sırtına basıp yükselme;
sözünü ettikleri “Yeni Dünya Düzeni” GLOBAL FAŞİZM demektir…