1. YAZARLAR

  2. Serkan Soyalan

  3. Fasulyenin Faydaları
Serkan Soyalan

Serkan Soyalan

Fasulyenin Faydaları

A+A-

   Fasulye, ya da Phaseolus vulgaris, baklagiller familyasından, Orta ve Güney Amerika menşeli bir bitki.

   Fasulye, farklı yöntemlerle pişirilerek sofralarımızı süslüyor.  Şimdi fasulyeyi pişirme yöntemleri konusuna değinmeyeceğim, gastronomi sayfamızda sevgili Tuğçe Soyadlı ve Damla Karadayı zaten bu konuları bizlere anlatıyor, bizler de büyük bir keyifle okuyup, öğreniyoruz.

   Ancak fasulyenin hayatımıza giriş serüvenine biraz dokunmak istiyorum.

***

   Taylandlı arkeologların fasulye ile ilgili ilk bulguları, M.Ö. 9000’li yıllara kadar iniyor.

   Meksika ve Peru’da da yerli halkın M.Ö. 7000’li yıllarda fasulye yetiştirdiğine dair kanıtlar bulunmakta.

   Afrika kıtasında da kral mezarlarında fasulyeye rastlanır.

   Fasulyenin ilk kültüre alınma tarihi de günümüzden 4000 yıl önceye kadar uzanır.

 

***

    Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı fasulye ile ilgili yayımladığı bir bültende şunları aktarır:

   “Güney-Batı Amerika ve Orta Amerika’dan sağlanan fasulye örnekleri, 2.300 – 1.000

yıl öncesinin ürünü olduğunu göstermektedir. Yeni dünyanın keşfedilmesi ile kıtaya gelen

kolonicilere Amerikan yerlileri mısır ile birlikte fasulye yetiştirmeyi öğretmişlerdir. İspanyol

gemiciler tarafından da Avrupa’ya getirilmiştir.

   2010 yılında Muğla Bodrum’da gerçekleştirilen kazı çalışmalarında 1.600 yıllık kuru fasulye M.S. 4’üncü yüzyıla ait mezarda bulunmuştur.”

 

***

    Tarih öncesi ve İlk Çağ döneminde Avrupa'da yaşayan ve günümüzde altı ulustan oluşan Keltler (Celtae) ’e bakalım.

   Keltlerin “Cad Goddeu” destanında fasulye, klasik zamanlardan beri, cadılara ve kötü ruhlara karşı doğal-tıbbi bir ilaç ve büyü aracı olarak kullanılmaktaydı. Kendisini korumak isteyen kişi ağzına bir fasulye alır, kötücül ruhlara fırlatırdı.

 

***

19’uncu yüzyıl Alman tarihçisi Lopold von Ranke, “Graves” kitabında Romalıların “Lemuria” ismini verdikleri festivalde evin reisinin; “Şimdi kendimi ve ailemi koruyacağım” deyip, arkasına siyah fasulye atarak; lemur ve kötücül ruhlara karşı koruma sağladıklarını yazar.

 

***

  Greklerin Pisagorcu anlayışına göre ise fasulyenin yenilmesi bir tabuydu.

   Fasulye yemek, kişinin kendi öz anne-babasının başlarını çiğnemesi anlamını taşırdı. Ki bu inanış da fasulye/böbreğin yaratıcı ve koruyucu anne ile babayı simgelediğini gösteren tipik bir işarettir.

 

***

Fasulyenin çiçeğinin beyaz olması, onun “Beyaz Tanrıça” ile de ilişkilendirilmesine de yol açmıştır. Bu yüzden sadece tapınak rahipleri fasulye ve çiçeklerini toplayıp, pişirebilirlerdi.

 

***

 Cemal Özçelik de “Göbekli Tepe-Kozmik Doğuş, Kutsal Evlilik ve Ölümden Dirilişe / 2. Kitap” kitabında fasulye ile ilgili şunları yazar:

   “Fasulye aynı zamanda spiral formatından ötürü, yeniden dirilişin sembolü olarak da görülmektedir.

   Ne var ki, yeniden doğmak isteyen kimi kötücül ruhların da fasulyenin içine saklanarak, bu örtü içinde yeniden diriliş imkânını elde etmeye çalıştıkları kaygısı da mevcuttu. Bu bağlamda fasulye yiyenlerin de şeytani bir ruh kapma tehlikeleri de bulunmaktaydı. Belki de fasulyenin tabu kabul edilmesinin sebeplerinden bir tanesi de buydu.”

 

***

Lopold von Ranke ayrıca “Lemuria festivalinde fasulyenin başını arka tarafa çevirmeden, arka tarafa atılması ise ebeveynlere yeniden dirilme imkânının verilmesini içermektedir” diye yazar.

   Kişilerin bu başlarının üzerinden arka taraflara fasulye atma işlevi bize aynı zamanda Greklerin Tufan olayından kurtulan kadın ile erkeğin, tanrının isteğine uyarak başlarının arkalarına taş veya kemik fırlatmaları olayını andırmaktadır. Ki bu aksiyonun neticesinde insan ve diğer canlı varlıklar yeniden türemeye başlamışlardı.

   Söz konusu Lemuria festivalinde aynı zamanda Tanrıça Carnea’nın da sembolik olarak öldürülmesine tanık olunur. Bunun sebebi ise elinde bulunan ve yeraltına giden kapıyı açacak anahtarı vermekten kaçınmasıdır.

 

***

 Çağlar boyunca fasulyenin dışarıdan koruyucu bir işlev gördüğüne inanılırken, yenildiğinde tersi bir etki yaratabileceği ve bunun anne-babaya karşıt bir davranış olacağı için tabu haline de getirileceğine inanılmıştır.

 

***

  Ve başlığa dönelim, fasulyenin faydalarına…

   Fakir yemeği olarak adlandırılan kuru fasulye, yüksek oranda protein barındırır.

   İçeriği açısında, kırmızı etle kıyaslanan kuru fasulye, sağlığı destekleyici minerallere sahiptir. Düzenli tüketildiğinde, sindirim sitemini güçlendirir, kemik yapısının geliştirir ve diğer problemleri çözmeye yardımcı olur.

   Afiyetle…

Bu yazı toplam 1852 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar