Federasyon yönetmek ciddiyet ister
Sporda yılın her günü ülkede heyecan var, güzel organizasyonları da izleme şansımız oldu.
Federasyonları tek tek ele aldığımızda çalışan federasyonlar da gördük, çalışmayanları da gördük.
Federasyon yönetmek ciddiyet ister, takım çalışması ister ve en önemlisi vizyon ister.
Bir sporsever olarak salon sporlarını ve futbol ligimizi özlediğimi söylemem çok da yanlış olmaz.
***
Yaz döneminde voleybol ve hentbol federasyonları yine aktif bir rol çizerken, basketbol geçen yıl sorunları yaşamama adına masa başı çalışmalar yaptı. Voleybolda çok renkli ‘plaj’ turnuvaları izledik. Özellikle Kıbrıslı Türk voleybolcuların ortaya koyduğu performans da göğsümüzü kabarttı. Buğra-Merve’nin iki final oynayıp birini kazanması, Ali Osman, Devrim ve Kemal gibi oyuncularımızın hep başı zorlaması bu yılın voleybol adına unutulmazları arasındaydı.
***
Hentbolda da her zaman olduğu gibi aktif bir yaz sezonu yaşandı. Bana göre Futbol Federasyonu dışında en iyi çalışan federasyondur hentbol.
Ciddi anlamda organize, ekip ruhuna önem veren ve genç bir yönetim kuruluna sahip Mustafa Akyön ve ekibi.
Her zaman takdir etmişimdir spor içerisinde bulunan yapılara ve kişilere duyduğu saygıyı ve sevgiyi. Herkese eşit, “bizim adam” mantığından uzak davranan bir yönetim şekli var Akyön başkanın.
Olması gereken de bu. Herkese eşit olunmalı. Hentbolu yakından takip eden spor yazarlarından biri Cemil Garip abimdir, biri de ben. En çok takip edenler olarak biz hiçbir zaman “bize ayrı değer ver” gibi bir yaklaşım sergilemedik sergilemeyiz de. Birçok federasyonun örnek alması gereken yapıda ilerleyen Hentbol Federasyonu, Ozan Beysan’dan devraldığı bayrağı daha da ileriye götürmeyi başardı.
***
Gelelim Basketbol Federasyonu’na… Basketbol dünyanın futboldan sonraki en popüler sporu, ancak bana göre ülkede kat etmesi gereken çok yol var.
Basketbol Federasyonu dıştan bakıldığında bir ekip ruhu ile çalışmıyor. Tüzük konusundaki çalışmaları çok merak ediyorum doğrusu.
Çünkü özellikle Angelo Warner olayında tüzüğü inceleme fırsatı buldum, düzeltilmesi gereken ve üzerinden geçilmesi gereken çok şey var. Bana göre ‘çağ dışı’ bir tüzük.
Tüzük konusunda profesyonel yardım aldıklarını duydum ve KTSYD’nin yeni tüzüğünü de düzenleyen, Avukat Özlem Bendaşan Tunç ile çalıştıklarını öğrendim.
Özlem Hanım mutlaka tüzükle ilgili eksikleri fazlasıyla iletmiş ve uygun bir hale getirilmesi için önerilerini sunmuştur.
Umarım basketbolda geçen yıl yaşadığımız o trajikomik olayları bu yıl yaşamayız. Birkaçı aklıma geldi de Warner olayından tutun da antrenörlerin kulak rahatsızlığından final serisi maçlarının ertelenmesine kadar çok değişik olaylar yaşadık.
***
Ha bir de tüzük dışında bir öneri; Basketbol Federasyonu da aynı Hentbol Federasyonu’nun olduğu gibi herkese eşit olsun. “Bizim adam” mantığından uzaklaşsın. Çünkü geçen yıl final serisindeki seyirci potansiyelinin en büyük sebebi “spor basınıdır” bunu da bir yere yazmak lazım.
O yüzden spor basınını küstürmeden, tüm duyurular federasyonlara yakışır profesyonellikte ve düzende yapılmalıdır. Düzenin olmadığı yerde de ilgi beklemek, kalite beklemek hayal olur… Ben erken erken lig başlamadan söyleyeyim de… Benden söylemesi…