Feminist Atölye (FEMA)’nin “Ceza (Değişiklik) Yasa Tasarısı” İle İlgili Görüş ve Önerileri
Feminist Atölye (FEMA)’nin “Ceza (Değişiklik) Yasa Tasarısı” İle İlgili Görüş ve Önerileri
Feminist Atölye (FEMA)
[email protected]
1929 yılında İngiliz Sömürge İdaresi tarafından yürürlüğe konulan ve halen yürürlükte bulunan Fasıl 154 Ceza Yasası’na dair yapılan Değişiklik Tasarısı’nı incelemiş bulunmaktayız. 27 Mart 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Ceza (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nda ortaya konulan reformasyon çabasını ve bu doğrultuda harcanan emeği takdir ve sevinç ile karşıladığımızı belirtmek isteriz. 2008 yılından beri ilgili Yasa konusunda düzenli bir şekilde çalışma yapan FEMA aktivistleri olarak, Değişiklik Tasarısı’nda belirlenen bazı önerilerin ciddi eksiklikleri olduğunu fark etmiş bulunmaktayız. Daha adil, eşitlikçi ve demokratik bir yasal mevzuat için bu eksikliklerin giderilmesi gerektiği gerçeğinden hareketle ve FEMA olarak kamusal sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmek amacıyla aşağıdaki önerileri hazırlamış bulunmaktayız. Bu önerileri KKTC Meclis başkanlığına sunup, konu ile ilgili yapılacak Komite çalışmalarına müdahil olmak istediğimizi bilgilerine getirdik. Buna ek olarak toplum içerisinde de tartışma konusu yapılmasını önemsediğimizden ötürü söz konusu önerileri sizinle paylaşıyoruz.
1) İlk olarak yürürlükte olan Ceza Yasası’nın “Ahlaka Aykırı Suçlar Bölümü” olarak adlandırılmış olan 4. Kısmın 3. Bölümünün isminin Değişiklik önerisinde “Cinsel İstismar Suçları” başlığı ile değiştirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
FEMA 1) Bu bölüm kişilerin vücut bütünlüğüne ve cinsel dokunulmazlığına yönelik işlenen her türlü suçu kapsayan bir bölüm olduğu için, “Cinsel İstismar Suçları” başlığı yetersizdir ve bölüm başlığının “VÜCUT BÜTÜNLÜĞÜNE VE CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLAR” olarak değiştirilmesi gerekmektedir.
2) Madde 144:
Mevcut yasa içerisinde tecavüz suçunu “ırza geçme” olarak tanımlayan 144. Madde, değişiklik önerisinde “Her kim cinsel amaçla, başka bir kişinin dokunulmazlığını herhangi bir organ ve/veya cisim kullanılmak suretiyle aktif ve/veya pasif bir şekilde ihlal ederse ve/veya söz ile kişi dokunulmazlığını ihlal ederse Cinsel İstismar Suçu İşlemiş olur ve mahkûmiyeti halinde 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir” şeklinde düzenlenmiştir.
FEMA 2) Değişiklik önerisinde bulunan “cinsel amaçla başka bir kişinin dokunulmazlığını…” cümlesindeki “cinsel amaçla” tanımı yanlıştır. Kişilerin cinsel dokunulmazlığına yönelik her türlü şiddet fiilinin temelinde güçlü olanın güçsüz gördüğünü denetim altına almak üzere uyguladığı zor kullanma saikı vardır ve bu saik cinsellikle değil güç ve denetim ile ilgilidir. Değişiklik önerisinde oldukça yaygın bir suç olduğu halde tespit edilmesi ve ispatlanması zor bir suç olan “Cinsel Taciz” suçu belirtilmemiştir. Bu suçu daha genel bir kavram olan “cinsel istismar” kapsamı içerisine yerleştirmek, reel olarak işlenen Cinsel Taciz suçlarının tespiti ve cezalandırılmasında yaşanan zorlukları ortadan kaldırmak için yeterli değildir. Bu yüzdendir ki cümlenin “Her kim ki başka bir kişinin cinsel dokunulmazlığını herhangi bir organ ve/veya cisim kullanılmak suretiyle aktif ve/veya pasif bir şekilde ihlal ederse ve/veya söz ve/veya yazı suretiyle vücut bütünlüğünü ve cinsel dokunulmazlığını ihlal ederse Cinsel Taciz Suçu İşlemiş olur ve mahkûmiyeti halinde 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir” şeklinde değiştirilmelidir. Ayrıca bu maddeye “ispat yükümlülüğünü” cinsel tacize maruz kalana değil, cinsel tacizi gerçekleştiren faile yükleyen bir fıkra eklenmelidir.
Yine bu maddeye “Ağırlaştırılmış cinsel taciz suçları”nı düzenleyen bir bölüm eklenmesi önerilmektedir. Öneri 144 A. Olarak aşağıda düzenlenmiştir.
144 A. “Ağırlaştırılırmış Cinsel Taciz suçları”: Her kim Cinsel Taciz suçunu, (a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlerse ve/veya (b) kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle işlerse ve/veya (c) Eş, sevgili, partner, nene, dede, anne, baba, oğul, kız, torun, dayı, amca, hala, teyze, üvey anne, üvey baba, üvey çocuk ve üvey kardeşe karşı işlerse ve/veya (d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenirse ve/veya (e) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirirse ve/veya (f) Koruma ve bakım sorumluluğu dahilinde olan kişilere karşı gerçekleştirirse, (g) Suçun işlenmesi sırasında mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde şiddet kullanırsa, Ağırlaştırılmış cinsel istismar suçunu işlemiş olur ve 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.”
3) Madde 145:
Mevcut yasa içerisinde bulunan 145. Madde “ırza geçme” olarak tanımladığı tecavüz suçunun cezasını düzenlemektedir. Değişiklik önerisinde ise bu maddenin kaldırılması suretiyle yerine “Ağırlaştırılmış Cinsel İstismar Suçları” başlığı altında düzenlenmiştir. Değişiklik önerisinde 145. Maddenin 1. Fıkrasında “Her kim Cinsel İstismar suçunu 14 yaşından küçük çocuğa karşı işlerse rızası olup olmadığına bakılmaksızın 10 yıla kadar, 14 yaşından büyük 16 yaşından küçük çocuğa karşı işlerse 7 yıla kadar, 16 yaşından büyük 18 yaşından küçük çocuğa karşı işlerse 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir ve ağırlaştırılmış cinsel istismar suçunu işlemiş olur” denmektedir.
FEMA 3) Değişiklik önerisinin 145. Maddesinin 1. Fıkrasında ifade edilen suç 18 yaşının altındaki bireyleri kapsadığından dolayı, bu maddede değil, “Çocuklara Karşı İşlenen Cinsel İstismar Suçları” başlığı altında ayrı bir madde olarak düzenlenmelidir.
Değişiklik önerisinde 145. Maddenin 2. Fıkrasında “Her kim Cinsel İstismar suçunu, (a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlerse ve/veya (b) kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle işlerse ve/veya (c) Nene, dede, anne, baba, oğul, kız, torun, dayı, amca, hala, teyze, üvey anne, üvey baba, üvey çocuk ve üvey kardeşe karşı işlerse ve/veya (d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenirse ve/veya (e) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirirse ve/veya (f) Koruma ve bakım sorumluluğu dahilinde olan kişilere karşı gerçekleştirirse, (g) Suçun işlenmesi sırasında mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde şiddet kullanırsa, Ağırlaştırılmış cinsel istismar suçunu işlemiş olur ve 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir” denmektedir.
FEMA 3) Bu maddede ifade edilen suçun “çocuklara yönelik cinsel istismar suçu ” olarak düzenlenmesi gerektiğini düşündüğümüz için bu fıkranın 145 A. “Çocuklara karşı Ağırlaştırılmış Cinsel istismar Suçları” başlığı altında da şu şekilde düzenlenmesini öneriyoruz: Her kim Cinsel İstismar suçunu, (a) kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle işlerse ve/veya) (b) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirirse ve/veya (c) Koruma ve bakım sorumluluğu altında olan çocuklara karşı gerçekleştirirse (d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenirse Ağırlaştırılmış cinsel istismar suçunu işlemiş olur ve 25 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.
4) Madde 146:
Mevcut yasa içerisinde bulunan 146. Madde “Irza Geçmeye Teşebbüs” olarak tanımladığı “Tecavüze Teşebbüs” suçunun cezasını düzenlemektedir. Değişiklik önerisinin 146. Maddesinde ise “Cinsel istismar ve Ağırlaştırılmış Cinsel istismara Teşebbüs” başlığı altında “Her kim, bu yasanın 144’üncü veya 145’inci maddelerinde belirtilen suçlardan birini işlemeye teşebbüs ederse işlemeye teşebbüs ettiği suçun cezasına kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir” denmektedir.
FEMA 4) “Cinsel istismar” kavramı, sözlü, yazılı, aktif, pasif, herhangi bir aletin kullanılıp/kullanıldığı fark etmeksizin her türlü cinsel zor kullanmayı ve sömürüyü içerdiği için 144. Maddede ifade edilmesi gereken “cinsel taciz” suçunu yeterince açıklayamamaktadır. Bu yüzden bu madde yukarıda bahsedilen hususlar çerçevesinde düzenlenmelidir.
5) Madde 147:
Mevcut yasa içerisinde bulunan 147. Madde “Akraba ile Cinsi Münasebet” başlığı altında kadın akrabalara karşı işlenen cinsel münasebet suçunu düzenlemektedir. Değişiklik önerisinde ise bu maddenin kaldırılması suretiyle yerine “Cinsel Penetrasyon Suçu” adı altında “Her kim başka bir kişinin rızası olmaksızın o kişinin vücuduna, parmaklarını ve/veya herhangi bir cismi vajinaya ve/veya anüs ve/veya penisin vajinaya ve/veya anüse sokulması ve/veya penisin ağza sokulması gibi herhangi bir organ veya cisim ile giriş yaparsa Cinsel Penetrasyon suçunu işlemiş olur ve mahkûmiyeti halinde 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir” denmektedir.
FEMA 5) Bu değişiklik önerisinin içeriği uygundur ama maddenin başlığı “Cinsel Penetrasyon/Tecavüz Suçu” olursa daha uygun olur.
6) Madde 147 A:
Değişiklik önerisinde 147 A olarak numaralandırılmış ve “ Ağırlaştırılmış Cinsel penetrasyon Suçları” olarak isimlendirilmiş maddenin 1. Fıkrasında “Her kim Cinsel Penetrasyon suçunu, 14 yaşından küçük çocuğa karşı rızası olup olmadığına bakılmaksızın işlerse müebbet hapis cezasına kadar, 14 yaşından büyük 16 yaşından küçük çocuğa karşı işlerse 20 yıla kadar, 16 yaşından büyük 18 yaşından küçük çocuğa karşı işlerse 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir ve ağırlaştırılmış cinsel istismar suçunu işlemiş olur” denmektedir.
FEMA 6) Değişiklik önerisinin 147A Maddesinin 1. Fıkrasında ifade edilen suç 18 yaşının altındaki bireyleri kapsadığından dolayı, bu maddede değil, “Çocuklara Karşı İşlenen Cinsel Penetrason/Tecavüz Suçları” başlığı altında ayrı bir madde olarak düzenlenmelidir. Bu fıkranın son cümlesinde ifade edilen “cinsel istismar suçunu işlemiş olur” ifadesi ile madde başlığı arasında mantık tutarsızlığı vardır. Bu cümlenin “ağırlaştırılmış cinsel penetrasyon/tecavüz suçu işlemiş olur” şeklinde düzenlenmesi gerekir. Ayrıca bu maddeye “ispat yükümlülüğünü” tecavüze maruz kalana değil, tecavüzü gerçekleştiren faile yükleyen bir fıkra eklenmelidir.
Değişiklik önerisinde 147A Maddesinin 2. Fıkrasında “Her kim Cinsel Penetrasyon suçunu, (a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlerse ve/veya (b) kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle işlerse ve/veya (c) Nene, dede, anne, baba, oğul, kız, torun, dayı, amca, hala, teyze, üvey anne, üvey baba, üvey çocuk ve üvey kardeşe karşı işlerse ve/veya (d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenirse ve/veya (e) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirirse ve/veya (f) Koruma ve bakım sorumluluğu dahilinde olan kişilere karşı gerçekleştirirse, (g) Suçun işlenmesi sırasında mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde şiddet kullanırsa, Ağırlaştırılmış cinsel penetrasyon suçunu işlemiş olur ve 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir” denmektedir.
FEMA 6 devam) Değişiklik önerisinin (c) bendinde bir kişinin tecavüz etmesi halinde ağırlaştırılmış cezaya çarptırılacağını belirtirken bu suça maruz kalan kişiler olarak neredeyse bütün sülale (nene, dede, teyze, hala….vb) sayılmış, ancak birlikte yaşamaktan kaynaklı tecavüze sıkça maruz kalan “eş, sevgili ve partner” (c) bendinde hiçbir şekilde zikredilmemiştir. Bu bendin “eş, sevgili ve partner”i içerecek şekilde düzenlenmesi ve “evli olup olmadıklarına bakılmaksızın, aynı evi paylaşan ve/veya birlikte yaşayan kişiler arasında gerçekleşen tecavüz suçlarını içerecek şekilde geliştirilmesi gerekir.
7) Madde 148:
FEMA- Mevcut yasa içinde 148. Maddede düzenlenen ve Değişiklik Önerisinin değinmediği “Kadın Kaçırma” şu şekilde düzenlenmelidir-
Madde 148: “Reşit olup olmadığına bakılmaksızın bir kadını evlenmek ve/veya başka bir kişiyle evlendirmek ve/veya cinsi münasebette bulunmak ve/veya başka bir kişiyle cinsi münasebette bulundurmak ve/veya herhangi bir şekilde vücut bütünlüğüne zarar vermek niyetiyle kaçıran ve/veya isteği dışında alıkoyan herhangi bir kişi ağır bir suç işlemiş olur ve yedi yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir”.
8) Madde149:
FEMA 8) Mevcut Yasanın 149. Maddesi kaldırılmak ve yerine aşağıdaki yeni 149. Maddenin koyulması suretiyle değiştirilir.
Madde 149 “İşkence Suçu”: “Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve/veya bedensel ve/veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine ve/veya yitirilmesine yol açan işkence suçunu işlemiş bir kişi ağır bir suç işlemiş olur ve on yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir”.
Madde 149 A- Ağırlaştırılmış İşkence Suçu: Her kim ki İşkence suçunu a)18 yaşından küçük bir birine ve/veya b) beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ve/veya c) Aile fertlerinden birine ve/veya d) Eş, sevgili veya partnere karşı işlerse ağırlaştırılmış işkence suçunu işlemiş olur.
9) Madde151:
FEMA 9) Mevcut Yasanın 151. Maddesi kaldırılmak ve yerine aşağıdaki yeni 151. Maddenin koyulması suretiyle değiştirilir.
151. Madde “Tehdit ve Şantaj Suçları”: “Bir kişiyi kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ve /veya büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit eden ve /veya bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi hafif bir suç işlemiş olur ve 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.
10) Madde 152:
Mevcut yasa içerisinde bulunan 152. Madde “Erkeklere karşı namus ve ahlaka aykırı tecavüz” suçunun cezasını düzenlemektedir. Değişiklik önerisinde ise bu maddenin kaldırılması suretiyle yerine “Cinsel Tercihe Yönelik Nefret Suçu” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu maddede “Her kim cinsel tercih ve cinsel yaşamından dolayı, bir kişiyi yasa dışı bir uygulamaya maruz bırakırsa ve/veya cinsel tercih ve cinsel yaşamlarından dolayı hakaret ederse veya onu nefret edilen veya tiksindirilen durumuna düşürürse cinsel tercihe yönelik nefret suçu işlemiş olur ve mahkûmiyeti halinde 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılır” denilmiştir.
FEMA 10) Bu maddenin genel olarak “Nefret Suçları” başlığı ile düzenlenmesi gerekir. Yine bu maddede kullanılan “cinsel tercih” kavramı yetersizdir. Bu kavram yerine cümlenin şu şekilde olması gerekir: “Her kim cinsel yönelimi ve/veya cinsiyet kimliği ve/veya cinsel yaşamı ve/veya ırkı, dili, dini, rengi, milliyeti, fiziksel engeli ve benzeri özelliklerinden dolayı, bir kişiyi yasa dışı bir uygulamaya maruz bırakırsa ve/veya cinsel yönelimi ve/veya cinsiyet kimliği ve/veya cinsel yaşamı ve/veya ırkı, dili, dini, rengi, milliyeti, fiziksel engeli ve benzeri özelliklerinden dolayı bir kişiye psikolojik ve/veya ekonomik ve/veya cinsel ve/veya fiziksel şiddet uygularsa hakaret ederse veya onu nefret edilen veya tiksindirilen durumuna düşürürse nefret suçu işlemiş olur ve mahkûmiyeti halinde 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılır.”
11) Madde 160:
Mevcut yasa içerisinde bulunan 160. Madde “Kendi Binasında On üç Yaşından Küçük Bir Kız İle Cinsi Münasebette Bulunulmasına İzin Veren Ev Sahibi v.s ” şeklinde düzenlemektedir. Değişiklik önerisinde ise bu maddenin kaldırılması suretiyle yerine Kendi Binasında On dört Yaşından küçük bir çocuk ile Cinsi Münasebette Bulunulmasına İzin Veren Ev Sahibi v.s” adı altında şu denmiştir: “Bir binanın sahibi veya zilyedi olan veya binayı kontrol veya yönetiminde bulunduran veya kontrol veya yönetimine bakan veya yardım eden herhangi bir kişi, on dört yaşından küçük bir çocuğu, özel veya genel olarak başka herhangi bir kadın veya erkekle cinsi münasebette bulunmak amacıyla, o binaya gelmeye veya cinsi münasebette bulunmaya teşvik eden veya cinsi münasebette bulunmasını bilerek sağlayan herhangi bir kişi, ağır bir suç işlemiş olur ve mahkûm olması halinde beş yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.”
FEMA 11) Bu maddede belirtilen yaş sınırı mantıksızdır. Yaş sınırı olmaksızın bir birey içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal ortam dolayısı ile isteği dışında ve/veya kandırılmak ve/veya teşvik edilmek ve/veya zorlanmak sureti ile bir başkasının kontrol veya yönetiminde bulunan bir mekânda cinsel ilişkiye girmek durumunda kalabilir. Bu maddenin şu şekilde düzenlenmesi gerekir: “Bir binanın sahibi veya zilyedi olan veya binayı kontrol veya yönetiminde bulunduran veya kontrol veya yönetimine bakan veya yardım eden herhangi bir kişi, bir başka kişiyi, özel veya genel olarak başka herhangi bir kişi ile cinsi münasebette bulunmak amacıyla, o binaya gelmeye veya cinsi münasebette bulunmaya teşvik eden veya cinsi münasebette bulunmasını bilerek sağlayan herhangi bir kişi, ağır bir suç işlemiş olur ve mahkûm olması halinde beş yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir”.
12) Madde 161:
Mevcut yasa içerisinde bulunan 161. Madde “Kendi Binasında On altı Yaşından Küçük Bir Kız İle Cinsi Münasebette Bulunulmasına İzin Veren Ev Sahibi v.s ” şeklinde düzenlemektedir. Değişiklik önerisinde ise bu maddenin kaldırılması suretiyle yerine Kendi Binasında On Altı Yaşından küçük bir çocuk ile Cinsi Münasebette Bulunulmasına İzin Veren Ev Sahibi v.s” adı altında şu denmiştir: “Bir binanın sahibi veya zilyedi olan veya binayı kontrol veya yönetiminde bulunduran veya kontrol veya yönetimine bakan veya yardım eden herhangi bir kişi, on dört yaşından büyük ancak on altı yaşından küçük bir çocuk, özel veya genel olarak başka herhangi bir erkekle cinsi münasebette bulunmak amacıyla, o binaya gelmeye veya cinsi münasebette bulunmaya teşvik eden veya kızın cinsi münasebette bulunmasını bilerek sağlayan herhangi bir kişi, hafif bir suç işlemiş olur.”
FEMA 12) Değişiklik önerisinde bulunan 160. Madde için belirtilen sakıncalar bu madde için de geçerli olduğundan, bu maddenin tamamen kaldırılıp, 160. ve 161. Maddenin tek bir madde olarak yukarıda belirtildiği şekliyle düzenlenmesi önerilmektedir.
13) Madde 169:
Bu madde mevcut Yasa içinde hamileliğin yasal bir şekilde sona erdirilmesi ile ilgili cezaları düzenlemektedir. Değişiklik önerisinde ise bu madde ile ilgili herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
FEMA 13) İlgili ceza maddesinin A bendinde, 169 (A), “Hamileliğin ilk on haftalık süresi içinde” sona erdirilmesi halinde suç teşkil etmediği belirtilmektedir. Buna rağmen belirtilen süre, hamileliğin sona erdirilmesi için kısıtlayıcı ve zorlayıcı olmaktadır. Bu sürenin uzatılması ve 16 haftaya çıkarılması önerilmektedir. Yine ilgili maddede bahsi geçen hamileliğin sona erdirilebilmesi için gerekli görülen ebeveyn ve eş rızasının kaldırılmasını önermekteyiz.
Madde 169 (B) ve (C)’de belirtildiği; “Hamileliğin onuncu haftasının tamamlanmasından sonraki süre içinde yapılacak mecburi müdahaleler halinde, hamileliğine son verilen kadının kimliği, yapılan müdahale ve müdahale yapılmasını gerekli kılan durumların Sağlık Müdürlüğü’ne bildirilmesi zorunludur” ibaresinin düzeltilerek, hamileliğini sona erdiren kişinin ibraz etme gerekliliğinin kaldırılması önerilmektedir.
14) Madde 248 A:
Mevcut yasada bulunmayan ve Değişiklik önerisinde 248 A maddesi olarak düzenlenen maddede “İnsan ticareti” ile ilgili cezalar düzenlenmektedir. Bu maddenin 1. Fıkrasında “Zorla çalıştırılmak veya hizmet ettirmek, esarete veya benzeri uygulamalara tabi kılmak veya vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit veya baskı veya cebir veya şiddet uygulamak veya kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden, barındıran gerçek ve tüzel kişiler ile bunlara her türlü imkân ve yardımı sağlayan kişiler bir suç işlemiş olurlar ve mahkûmiyetleri halinde 12 yıla kadar hapis ve 100 bin TL’ye kadar para cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilirler. Ayrıca suçun işlenmesinde kullanılan her türlü araç veya mallara mahkemece el konulabilir ve suçların işlenmesi sureti ile elde edilen her türlü malvarlığına başka yasada aksine kural bulunmasına bakılmaksızın mahkemece el konulup müsadere edilebilir.”
FEMA 14) Bu maddeye “kişileri cinsel ilişkiye girmesi için kandıran ve/veya zorlayan ve/veya teşvik eden gerçek ve tüzel kişiler” ibaresi de eklenmelidir. Madde şu şekilde olmalıdır: “Zorla çalıştırılmak veya hizmet ettirmek, esarete veya benzeri uygulamalara tabi kılmak veya vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit veya baskı veya cebir veya şiddet uygulamak veya borçlandırmak veya kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden, barındıran, kişileri cinsel ilişkiye girmesi için kandıran ve/veya zorlayan ve/veya teşvik gerçek ve tüzel kişiler ile bunlara her türlü imkan ve yardımı sağlayan kişiler bir suç işlemiş olurlar ve mahkumiyetleri halinde 12 yıla kadar hapis ve 100 bin TL’ye kadar para cezasına veya her iki cezaya birden çarptırılabilirler. Ayrıca suçun işlenmesinde kullanılan her türlü araç veya mallara mahkemece el konulabilir ve suçların işlenmesi sureti ile elde edilen her türlü malvarlığına başka yasada aksine kural bulunmasına bakılmaksızın mahkemece el konulup müsadere edilebilir.”