Feministler, Kıbrıs’ta Barış Sürecini Takip Ediyor!
Feministler, Kıbrıs’ta Barış Sürecini Takip Ediyor!
Feminist Atölye
[email protected]
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı 22.09.2015 tarihinde, Sivil Toplumla Diyalog ve İşbirliği adı altında bir toplantı gerçekleştirdi. İki aşmadan oluşan toplantıda sivil toplum temsilcileri olarak, öncelikle Akıncı’nın müzakere sürecine dair dile getirdiği bilgileri dinleme fırsatı elde ettik. Sonrasında ise Akıncı’nın ekibi ve Dış İşleri Bakanı Emine Çolak’ın bulunduğu bölümde, örgüt temsilcileri soru ve görüşlerini yöneltme imkânı yakaladı.
FEMA temsilcileri olarak yerimizi aldığımız toplantı, sivil toplumla diyalog ve işbirliği geliştirmek adına çok önemli bir adımdır. Daha da önemlisi bundan sonraki süreçte, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın sivil toplum örgütlerinin faaliyet alanlarına göre ayrılıp, onlarla daha detaylı bilgi alışverişi yapılacağının söylenmesidir. Ayrıca söz konusu örgütlerin şu anda sayısı 11 olan teknik komitelere de görüşlerini iletmesine imkân sağlanacağı niyetinde oldukları belirtildi.
Müzakere sürecinin yakından takip eden sivil toplum temsilcileri, Akıncı’nın dile getirdiği hususlara yabancı değildir. Akıncı, 197779 Doruk Antlaşmaları ve 11 Şubat 2014 tarihinde Eroğlu ve Anastasiadis mütabakat antlaşması zemininde; iki kesimli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı, tek uluslararası kimliğe sahip Federasyon modeline ulaşmak için görüşmeler yapmaktadır. Yaratılan spekülasyonların aksine, yasal zemin göz önüne alınırsa, varılacak antlaşmanın eş zamanlı referanduma götürmeden uygulamaya koyulmasının söz konusu olmadığına dikkat çekildi. Ana hatlarıyla müzakere sürecinin olumlu bir atmosferde yürütüldüğünü ve hızlandırılmış sürece girmek üzere olduğumuz anımsatıldı. Kasım - Aralık aylarında, toplum liderlerinin görüşmelerini haftada en az 1 defa gerçekleştirme planlarının olduğu hatırlatıldı. FEMA olarak özellikle müzakere sürecindeki bu ilerleme aşamasında, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği bakış açısı ile sürecin ilerletilmesi gerektiğine inanıyoruz.
“Ekonomi, Avrupa Birliği, Yönetim ve Güç Paylaşımı” konularında ciddi bir ilerleme kaydedildiği belirtildi. “Yönetim ve Güç Paylaşımı” noktasında, Kıbrıs Türk toplumunun siyasi eşitliğini için ciddi önem arz ettiğini düşündüğü “Dönüşümlü Başkanlık” konusunda henüz bir anlaşmaya varılamadığını açıklandı. Akıncı, konunun Kıbrıs Rum heyeti tarafından da kabul edileceği konusunda iyimser olduğunu belirtti. Aksi takdirde varılacak bir antlaşma sonucunda, bir Kıbrıslı Türk’ün federal devletin başkanı olabilmesi ihtimalinin önünün tamamen kapanacağını ve bunun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Yerleşikler konusuna açıklık getirirken, onların “gemilere doldurulup geri gönderileceği” söylevlerine: “Kimse geri gitmeyecek, bu insani olmaz” diye karşılık verdi. Diğer üç ana başlık olan “Garantiler, Mülkiyet, Toprak ve Harita” hususlarında ise henüz ciddi bir ilerleme sağlanmadığı, masada bir harita bulunmadığı ve bu konuda çıkan söylentilerin spekülasyondan ibaret olduğu ifade edildi.
Akıncı, özellikle “Harita ve Toprak” üzerindeki görüşmelerin, sürecin daha sonraki aşamalarında ele alınacağını söyledi.
Gelelim toplantının FEMA’ya düşündürdüklerine. Bizler yıllardır yürütülen iki toplumlu görüşmelerde, Toplumsal Cinsiyet eşitliği meselesindeki gelişmeleri yakından takip ediyor ve noktada taşıdığımız kaygılar zaman zaman paylaşıyoruz. Söz konusu toplantı da, bu noktada büyük bir önem taşıyordu. Fakat Toplumsal Cinsiyet eşitliği ile ilgili gelişmeler ve yeni kurulan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komitesi meselesi, Akıncı’nın konuşma gündemine girmedi. Ayrıca konuya dair hassasiyetlerini dile getirmek isteyen katılımcılar, toplantı salonunda söz alıp Cumhurbaşkanı ve ekibine soru yöneltmek konusunda sıkıntı yaşadı. Akıncı’nın milliyetçi bir üslupla yapılan yorumları dahi sabırla dinlemiş olmasına, hatta bazı örgütlerin iki defa görüş sunma imkânı bulmalarına rağmen, katılımcılarımız söz alamadı. Bunu toplantıya gösterilen yoğun ilgiye yorup, yapılacak daha detaylı toplantılarda konuyla ilgili bilgi almayı arzu etmekteyiz.
Cumhurbaşkanı’nın bölge barışına dair söyledikleri de dikkate alınmalıdır. Akıncı, Doğu Akdeniz’in kan gölüne, mülteci krizinin kangrene döndüğü bir dönemde Kıbrıs sorununun çözülmesinin, bölge barışına sağlayacağı katkıya yaptığı vurguya çok önem vermekteyiz. Buna rağmen Türkiye’de bir süredir devam eden çatışmalara dair bir saptama yapılmamış olması, bizim için önemli bir eksikliktir.
Tüm bu endişe ve kuşkularımızla ayrıldığımız toplantının çok iyi bir gelişme olduğunu vurgulamak isteriz. En kısa zamanda devamının gelmesi gerektiğini düşünmekteyiz. FEMA olarak Kıbrıs Sorunun çözülmesi için yapılan müzakerelerde, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği bakış acısının takipçisi olmaya devam edeceğiz.
“Eylül’ün Kadın Yüzleri” Film Gösterimi (Lefkoşa – Mağusa)
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu olarak, dünyanın her yerinde yaşanan darbelerde olduğu gibi, 12 Eylül 1980'de Türkiye'de yaşanan darbenin, kadınlar üzerindeki etkilerinin irdelendiği bir belgesel filme ev sahipliği yapacağız. Barışa ve çatışmasızlığa duyulan özlemin bu denli yaşandığı bir dönemde, militarizm ve şiddetle yüzleşme fırsatı yakalayacağız. Filmin yönetmeni A. Ayben Altunç gösterimler süresince bizimle olacak.
Kapkara bir gün: 12 Eylül 1980! Hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı bir günün üzerinden 35 yıl geçtikten sonra çekilen Eylül’ün Kadın Yüzleri, kamerasını darbeyi yaşayan kadınlara çeviriyor. 32 kadının tanıklığı aynı zamanda feminist hareketin 12 Eylül’ün boşalttığı sokaklara yeniden çıkan ilk politik hareket olmasının tesadüf olmadığının delili...
Film için Lefkoşa ve Mağusa'da olmak üzere iki ayrı gösterim gerçekleştirilecektir.
7 Ekim 2015, Çarşamba saat: 19.30 - KTÖS Lefkoşa Merkez Lokali
8 Ekim 2015, Perşembe saat: 19.30 - Mağusa MAGEM
Katılımcı Örgütler:
FEMA (Feminist Atölye), Feminist Öğretmen İnisiyatifi, Mesarya Kadınları İnisiyatifi, YKP- fem, Kuir Kıbrıs, Envision Diveristy, MAGEM, KTÖS, TDP, CTP Kadın Örgütü.
2014, Blu-Ray, Renkli / Color, 102’, Türkçe / Turkish, İngilizce Altyazılı / English Subtitled
Yönetmen/Filmmaker: A. Ayben Altunç Görüntü Yönetmeni/Cinematographer: Bülent Yarbaşı, Gazel Kutlar, Gürşat Özdamar, Metin Gündoğdu, Nail Pelivan Kurgu/Editing: A. Ayben Altunç, Bülent Yarbaşı, Nail Pelivan Yapım/Production: Günebakan Film Dünya Hakları/World Sales: Günebakan Film