1. HABERLER

  2. KÜLTÜR & SANAT

  3. Festival’den özel gereksinimli bireylerin dünyasına sinemasal yolculuk
Festival’den özel gereksinimli bireylerin dünyasına sinemasal yolculuk

Festival’den özel gereksinimli bireylerin dünyasına sinemasal yolculuk

Venezuellalı yönetmen, senarist ve tiyatro sanatçısı Ignacio Marquez’in Special (Özel) filmi sinemaseverlere down sendromlu bir gencin ve babasının hayatta kalma hikayesini anlatıyor.

A+A-

Murat OBENLER/ESKİŞEHİR

Türkiye’de üniversite kimliği taşıyan tek uluslararası uzun metraj festivali olan Eskişehir Uluslararası Film Festivali’nde iki film ile özel gereksinimli bireylerin dünyasına sinemasal bir yolculuk yapıldı. Festivalin 21’ncisi T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü desteği ile Anadolu Üniversitesi ve İletişim Bilimleri Fakültesi tarafından gerçekleştirilirken özellikle Türkiye sineması ile Dünya Festivallerinden ödüllü yabancı filmler büyük ilgi görüyor.   

Otizm bir hastalık değildir, karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılıktır

Detaylara dikkat kesilirler, bazı sesler kendilerini rahatsız eder, başkalarıyla göz teması kurmaz, ismini söyleyince bakmazlar,dış dünyanın kaotik halini anlamazlar ve kendilerine özgü tepkiler verirler,aniden sallanma ve çırpınmaya başlarlar. Bu doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılık olan otizm spektrum bozukluğu olan özel gereksinimli birey davranışlarını tarif eder. Çok hümanisttirler,yaratıcıdırlar,sevgi doludurlar ve bunları sanatsal üretimlere yansıtma konusunda başarılıdırlar. Bu konuyla alakalı festivalin “Engelli Farkındalık” bölümünde dünyadan iki film seyirciyle buluştu.

Down sendromlu Chuo’nun “Özel” ve güzel durumu

Venezuellalı yönetmen, senarist ve tiyatro sanatçısı Ignacio Marquez’in Special (Özel) filmi sinemaseverlere down sendromlu bir gencin ve babasının hayatta kalma hikayesini anlatıyor. Anne figürü olmayan filmde down sendromlu Chuo ile eski bir caz perküsyoncusu olan José’nin sorunlu aile ilişkileri ile Chuo’nun özel durumundan dolayı toplumda yaşadığı sorunları aşma süreci seyirciyi filmde tutarken filmde kullanılan Latin Amerika müzikleri(babanın evdeki plaklarını sürekli dinliyoruz) filme ayrı bir keyif katıyor. Oyuncular Greyber Rengifo(Chuo) ve Ruper Vásquez(baba) çatışma, kavga, reddetme, dışlama,sevgi,yakınlaşma ve aşk duygularının inişli çıkışlı seyrettiği filmde başarılı bir performans sergilerken Chuo’nun babasından bile sakladığı resim yapma yeteneği hem kendinin hem de babasının hayatını kurtarır. Zamanla aralarındaki buzların eridiği baba-oğulun arasında bu kez de müzikal bir paylaşım başlar. Babanın evdeki tencereler ile oğluna perküsyon çalmayı öğretmesi ile film başladığı karamsar tabludan neşeli bir sona doğru ilerler. Chou diğer özel gereksinimli bireyler gibi kendisine de imkanlar tanındığında toplumda başarılı bir birey olarak devam etmenin çok güzel bir örneğini bizlere sunuyor.

Konuşamamak, söylenecek hiçbir şey olmadığı anlamına gelmez

Yönetmen  Jerry Rothwell’in Naoki Higashida'nın çok satan kitabından uyarlanan “Neden mi Zıplıyorum?” filmini dünyanın dört bir yanındaki konuşmayan otizmli insanların deneyimleri aracılığıyla nöroçeşitliliğin sürükleyici bir sinematik keşfi olarak izledik.Film, Higashida'nın otizmiyle ilgili henüz 13 yaşındayken yazdığı açıklayıcı tasvirlerini, beş olağanüstü gencin samimi portreleriyle harmanlıyor. Bizleri Naoki'nin ana mesajına götüren yoğun, ezici, ancak çoğu zaman neşeli evren; duyusal olarak zengin bir dokuya pencere açıyor: Konuşamamak, söylenecek hiçbir şey olmadığı anlamına gelmez. Filmde 4 otizmli genç kendilerini resim çizme,edebi üretimler, sportif aktiviteler gibi alanlarda başarılı olarak gösterirken toplumdaki bireylerin önyargılı davranışlarını da adım adım kırıyorlar ve konuşmuyor ama söyleyeceklerini yaparak gösteriyorlar.

 

 

Bu haber toplam 1619 defa okunmuştur