YENİDÜZEN (ÖZEL)

Türkiye Cumhuriyeti'nin Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, Türkiye’deki 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin birinci yıldönümü dolayısıyla bir grup gazeteci ile Lefkoşa Elçilik binasında bir araya geldi. Basın buluşmasında konuşan Kanbay,  15 Temmuz Darbe Girişimi'nin birinci yıldönümü dolayısıyla Kıbrıs’ta düzenlenecek anma etkinlikleri hakkında bilgi verdi, Kıbrıs’taki soruşturmaya ilişkin de görüşlerini paylaştı.

Kanbay “Bana soruluyor sık sık, Kıbrıs’ta da FETÖCÜLER var mı diye. Şimdi bunun cevabı ne olabilir sizce? Yok desem herhalde gülersiniz” dedi.

“Maalesef burada da çeşitli kuruluşlar içinde, bunlar eğitim, sağlık, sivil toplum, iş camiası, kamu kurumları, devlet, asayiş birimleri, hepsinin içinde maalesef değişik oranlarda bu yasadışı terör örgütünün sızma emareleri var” diyen Kanbay “KKTC’de çeşitli ortamlarda bu hain şebekenin elemanları tespit edilmektedir. Zaman zaman sizler de yayınlıyorsunuz,  adalete teslim edilmek üzere vatandaşımız olanlar Türkiye’ye gönderilmektedir. KKTC vatandaşı olanların yargılama işlemlerinin burada (Kuzey Kıbrıs’ta) yapılması sağlanacaktır” şeklinde konuştu.

İşte Derya Kanbay'ın basın toplantısından öne çıkan detaylar:

- Bir kere şunu belirteyim. Bana soruluyor sık sık, Kıbrıs’ta da FETÖCÜLER var mı diye. Şimdi bunun cevabı ne olabilir sizce? Yok desem herhalde gülersiniz. Türkiye’deki – ki şurada 40 mil ötemizdedir, orada ne ölçüde bu hain şebekenin unsurları sistemlere nüfus etmişlerse, Kıbrıs’ta da, başka ülkelerde de buna yakın oranlarda maalesef sistemin içine girmişler. Bu yapı, yakasına rozet takan, bazı silahlı terör örgütleri gibi kendini gösteren, belli işaretleri olan bir yapı değil.  Tam aksine kendini ustaca gizleyebilen, bulundukları ortamlara ustaca uyum sağlayabilen bir yapı.

- Maalesef burada da çeşitli kuruluşlar içinde, bunlar eğitim, sağlık, sivil toplum, iş camiası, kamu kurumları, devlet, asayiş birimleri, hepsinin içince maalesef değişik oranlarda bu yasadışı terör örgütünün sızma emareleri var. Bu kadar yaygın, bu kadar değişik yapılarda sistemlerin içerisine girebilen , ateş çıkarmayan mikrop gibi bir yapı ile mücadele çok zor. Bununla mücadele ederken haksızlık çıkarmamak çok zor. Dolayısıyla Kıbrıs’ta da Türkiye’deki çalışmalara uygun olarak bazı soruşturmalar, incelemeler, bilgi toplama çalışmaları başladı. Ve devam ediyor. Bu kendi başına yapılan bir çalışma değil. Türkiye’deki emniyet makamlarımızlar, istihbarat makamlarımızla, diğer teşkilatlarla, Adalet Bakanlığı ile istişare ve işbirliği halinde bilgileri bir biriyle teyit edecek şekilde süren çalışmalardır. Amaç bu hain örgütü son ferdine kadar tespit edip, adalete teslim etmektir.

- KKTC’de çeşitli ortamlarda bu hain şebekenin elemanları tespit edilmektedir. Zaman zaman sizler de yayınlıyorsunuz,  adalete teslim edilmek üzere vatandaşımız olanlar Türkiye’ye gönderilmektedir. KKTC vatandaşı olanların yargılama işlemlerinin burada (Kuzey Kıbrıs’ta) yapılması sağlanacaktır.

İki ülke arasındaki adli işbirliği çerçevesinde bu çalışmalar sürüyor. Bu çalışma yarıda bırakılacak, unutulacak bir çalışma değil elbette. Bunun sonu gelene kadar bu faaliyetler sürecek. Rakam olarak sayı vermem, bilgi vermem mümkün değil. Bazı durumlarda, kişiler ve kurumlarla ilgili konu 'şüphelilik' seviyesindedir. Bu seviyede insanları töhmet altında bırakmak doğru değil, yasal da değil.

- (Din İşleri Dairesi Başkanı Talip Atalay’ın Türkiye’de FETÖ soruşturması kapsamında sorgulanması) konusundaki açıklamayı Türkiye’deki savcı yapabilir. Bunu benim yapmam mümkün değil. Sayın Talip Atalay’la ilgili konu, şimdi kendisinin yaptığı görev dolayısıyla gündemde… Mesarya’da çiftçilik yapıyor olsaydı da başına bu gelmiş olsaydı, herhalde gazeteler yazmayacaktı. Farkı o… İddia? Bilemiyorum.  Ama bu konudaki yürütülen çalışmalarda en ufak bir şüphede sistem çalışmaya başlıyor. FETÖ ile bağlantının çeşitli unsurları var.

Din İşleri Başkanı ile ilgili bilgiyi bilemiyorum. Herhangi bir suç unsuru ve ciddi sonuç yoksa devam etmeyecektir, varsa da yargıya intikal edecektir.