FIFA’ya giden yolu açmak KOP-KTFF diyaloğu
Çözüm yolundaki en büyük argümanlardan biri, Kıbrıs Türk futbolunun önünü açmak için, göreve geldiği günden beri bu gerçeği gören Futbol Federasyonu başkanı Hasan Sertoğlu’nun altı aydır başlattığı misyondur diye düşünüyorum.
Bu konunda, daha önceki Federasyon başkanları Ömer Adal ile Niyazi Okutan dönemlerinde Kıbrıs’ta futbolu birleştirmek için yürütülen çabaların o günlerin siyasi erkleri tarafından yaratılan “cadı kazanı” nedeniyle akamate uğratılması daha unutulmadı.
İşte, bu olumsuz koşullarda Futbol Federasyonu başkanlığına seçilen Hasan Sertoğlu Kıbrıs konusundaki farklı dünya görüşüne rağmen, “Kıbrıs’ta futbolu birleştirme” misyonuna soyundu.
Önce, kendisine bağlı kulüplerin onayını alan Sertoğlu bu konularda uzman eski FIFA Dış İlişkiler sorumlusu Jerome Champagne’i danışman olarak atadı.
Daha sonra, Jerome Champagne’in yol göstericiliği ile Kıbrıs’ın tek yasal Futbol Federasyonu KOP ve dünyada futbolun patronu ile FIFA ile temaslar başlatıldı.
Tabii, bu ilişkiler devam ederken, benim hiçbir zaman onaylamadığım FIFA dışı futbol organizasyonları örneğin Non FIFA Board ile kendimizi tatmin etmeye çalıştık.
Ancak, gerçek hedef olan KOP-KTFF işbirliğiyle FIFA’ya açılmayı bırakmadık. Bu bağlamda, son günlerde KOP-FIFA ile ilgili yapılan görüşmelerde sona gelindiği Futbol Federasyonu başkanı Sertoğlu tarafından ifade edilmeye başlandı.
Sertoğlu’nun açıklamasına göre, önümüzdeki günlerde Zürih’te yapılacak olan KOP-FIFA-KTFF görüşmelerinin tarihi belli olacak.
Bu görüşmelerin hızlanmasına neden olacak görüşü Sertoğlu, bir etkinlik için İzmir’e davet edilen MTG U 15 takımının İzmir’e gidilmesine rağmen, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından bu etkinlikten dışlanmasını protesto ettiği basın toplantısına “İşte bunun için çözüm” demesi ile son noktayı koydu diye düşünüyorum.
------------------------------
İşte bunun için çözüm
Son günlerde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmamışlığından dolayı dış temaslarda sözüm ona statükocu kesimin söylemi ve ağlamaları ile gündeme getirilen “ambargo”lara tepkiler adeta bir çığ gibi büyüyor!
Tam, 29 yıldır yasal dünyanın başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm kurumlarının dışladığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini ısrarla tanınmasını isteyen bu kesimler adeta abesle iştigal ederken, gerçeği bir türlü görmek istemiyorlar.
İşte bu bağlamda, sporda sözde dışa açılımlar duvara toslayınca, bir Don Kişot edasıyle tüm dünyayı karşılarına alarak, ciddiye alındıklarını zannediyorlar.
Buna mukabil, Kıbrıs’ta Barış ve Çözüm misyonunu üstlenen güçler de tuzu kuru olan Kıbrıslı Rumların tüm isteksizliklerine rağmen, Kıbrıslı Türklerin önünü açacak tek yol lan “çözüm” için kavga vermeye devam ediyorlar.
Bu bağlamda, neden çözüm sorusuna yanıt ararken, değişik argümanları da dile getirmek istiyorum.
-----------------------------------
Türkiye Futbol Federasyonuna niye kızıyoruz ki?
Yukarıdaki yazı bağlamında, Türkiye Futbol Federasyonu’nun MTG U 15 takımının İzmir’deki turnuvada maç yapmasını engellemesine spor kamuoyu olarak büyük tepki koyduk.
Hatta, Futbol Federasyonu başkanı Sertoğlu bu konunda engellemeyi yapan Türkiye Futbol Federasyonu ile konuya duyarsız kalan Kuzey Kıbrıs’taki siyasilere konu ile ilgili olarak yaptığı basın toplantısın da “lanet olsun böyle siyasete” diyerek tepki koydu.
Üzgünüm, ama Türkiye Futbol Federasyonu doğrusunu yaptı. Şimdi, bu sözü söyleyince herkes benim üzerime gelecek, bana saldıracak ancak, gerçek bu.
Benim bu görüşüme karşı çıkanlar, sakın bu kendi söylemleri ile “bebe” yaşındaki çocukların oynayacağı basit bir karşılaşma demesin.
Çünkü, bu turnuvada yer alan takım ve TFF’nin davet ettiği hakemler günün sonunda TFF aracılığıyle FIFA’ya bağlıdırlar. Bu konunda, Türkiye Futbol Federasyonu doğrusunu yapmıştır ama yanlış olan nedir.
Yanlış olan, Türkiye Futbol Federasyonu seçimlerinden sonra, başkan seçilen Yıldırım Demirören’in kendisini ziyarete giden Hasan Sertoğlu başkanlığındaki heyeti kerhen kabul etmesi ve hatta odaya medyayı almamasıdır.
Zaten, Sertoğlu basın toplantısında yaptığı konuşmada ne Türkiye Futbol Federasyonu, ne de UEFA’daki Türkiye temsilcisi UEFA As Başkanı Şenes Erzik’ten bir şey beklemediğini itiraf etmişti.
Diğer yanlış ise, MTG U 15 takımının kesin olarak turnuvada oynayıp, oynamayacağını teyid etmeden yola çıkılması olmuştur.
-----------------------------------------
Akdeniz oyunlarına konuk olarak bile davet edilmedik
Hala daha anavatan sevdasıyla yatanlar, iş uluslar arası platforma gelince bu çok sevdikleri anavatanları Türkiye Cumhuriyeti’nin, Kıbrıslı Türkleri ve onların tek taraflı kurulmuş devleti KKTC’yi tanımadıklarını bir türlü anlayamadılar.
Bu konunda, Türkiye Cumhuriyeti spor kurumlarının, dünyadan izole edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni görmemezlikten geldiğini anlamaları için hala daha kaç acı örnek gerekiyor.
Zaman zaman, bireysel bazda başarılı olmuş sporcularımızı Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında yarıştırılması ile tatmin olan bu çevreler, iş uluslar arası temsiliyette kulüp veya takım bazına gelince, nasıl yan çizdiklerini göremediler veya görmek istemediler.
İşte, MTG U 15 takımın başına gelenler. Son olarak, bu yıl Mersin’de düzenlenen, 20 Haziran 2013 tarihinde start alan ve 30 Haziran 2013 tarihinde sona erecek olan, her dört yılda bir yapılan Akdeniz oyunları.
Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin yer aldığı bu oyunlara katılmamız zaten, Birleşmiş Milletler ve Uluslar arası Olimpiyat Komitesi (IOC) ye üye olmadığımız için katılmamız söz konusu değildi.
Ne var ki, konuk olarak da sadece iki kişinin davet edildiği Spor Koordinatörü Süleyman Göktaş tarafından da dün açıklandı. Her ne kadar da, bu konunda çelişkili haberler gelse de, örneğin önce 30 kişilik, sonra 16 kişilik kafileler gibi, bu konunda ciddi bir davet yapılmadığı bir gerçek.