Fileleftheros: "ABD'den 'yeni üçlü' önerisi: Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye iş birliği masada…"
Fileleftheros gazetesi “Yeni Üçlü Masada- Nuland Enerji Alanında Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye İş Birliğine Dair Ortaya Bir Öneri Attı- Amerikalılar Türkiye Faydasını Görüyorlar- EastMed Boru Hattı Projesinin İnşa Edilmesini Kalıcı Olarak Gömdü”
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Victoria Nuland’ın, Nikos Anastasiadis’le sabah Kıbrıs’ın güneyinde gerçekleştirdiği görüşme ve görüşmenin ardından yaptığı açıklamalar, Kıbrıslı Rum basınında geniş yer buldu.
Fileleftheros gazetesi “Yeni Üçlü Masada- Nuland Enerji Alanında Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye İş Birliğine Dair Ortaya Bir Öneri Attı- Amerikalılar Türkiye Faydasını Görüyorlar- EastMed Boru Hattı Projesinin İnşa Edilmesini Kalıcı Olarak Gömdü” başlıklarıyla yer verdiği haberinde, Nuland’ın geçtiğimiz günlerde Ankara’daki temaslarda, ABD’yi öncelikle ilgilendiren şeyin, enerji ekseninde ve Ukrayna’daki Rus işgalinin ardından uluslararası ortam da göz önüne alınarak, bölgedeki yeni durumun nasıl şekilleneceği olduğu mesajını verdiğini yazdı.
Nuland’ın Anastasiadis’le görüşmesinde, bunu, Amerikalıların Doğu Akdeniz’de ne görmek istedikleri konusunda daha net bir hale getirdiğini yazan gazete, Nuland’ın “enerji alanında Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye iş birliğini nasıl görürdünüz” sorusunu sorduğunu, ancak Washington’un niyetlerinin çok daha ileriye gittiğini iddia etti.
Nuland’ın sorduğu sorunun akademik bir soru olmadığını, ancak bunun Amerikalıların, bahse konu üç ülkenin önümüzdeki dönemde üzerinde çalışmasını isteyeceği “ev ödevi” olabileceğini yazan gazete, Amerikalıların masaya koyduğu şeyin, üç ülkenin katılacağı üçlü bir iş birliğinden başka bir şey olmadığına dikkati çekti.
Nuland’ın böyle bir oluşumun kurulmasından ortaya çıkan sorunları anladığını açıkça belirttiğini, bununla birlikte Nuland’ın, Türkiye’nin şu an ABD açısından sahip olduğu öneme yönelik bıraktığı mesajın net olduğunu kaydeden gazete, Kıbrıslı Rum tarafının Nuland’ın soru/önerisine verdiği ilk ve doğrudan tepkinin çok da olumlu olduğunun görülmediğine işaret etti.
Gazete, Kıbrıs Rum Başkan Nikos Anastasiadis’in bunu reddetmediğini, ancak şu anda Lefkoşa-Atina-Ankara üçgeninde neden bir işbirliği mekanizması kurulamayacağına dair bir dizi sebep ortaya koyduğunu belirtti.
Anastasiadis’in Kıbrıs Yönetiminin hiçbir zaman ister Türkiye, ister başka devletlerle iş birliğine yönelik olumsuz olmadığını izah ettiğini savunan gazete, Anastasiadis’in Kıbrıs'ın pratik anlamda tüm komşu devletlerle iş birliği yaptığını, ancak Türkiye örneğinin karmaşık olduğunu söylediğini iletti.
“Anastasiadis’in, bu tarz bir iş birliğinin, Kıbrıs sorunu durgun kaldığı ve karşı taraf iki devletten ısrar ettiği sürece tartışılamayacağını” söylediğini ileten gazete, Anastasiadis’in Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına ilişkin teşvik etmesi için BM Özel Danışmanı atanması talebine değindiğini, ayrıca Güven Yaratıcı Önlemlere (GYÖ) de atıfta bulunduğunu kaydetti.
Gazete göre Anastasiadis, “diğer tarafın olumsuz olduğu, Türkiye’nin Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgesinin yüzde 40’ına itiraz ettiği, ayrıca kapalı bölge Maraş’taki eylemlerini sürdürdüğü” iddialarında da bulundu.
Haberinin devamında Nuland’ın “bu açıklamalara anlayış gösterdiğini” ifade eden gazete, ancak Nuland’ın üçlü iş birliği önerisi haricinde, Başkanlık Sarayından ayrılırken, gerisinde, Türkiye’nin içerisinde bulunduğumuz bu dönemde ABD açısından çok faydalı olduğu izlenimini bıraktığına işaret etti.
Rum kesimi açısından bunun Kıbrıs sorunu açısından olumlu bir şey olarak addedilmediğini, çünkü Rum kesiminin GYÖ’lerin karşı tarafa teşvik edilmesi için, Amerikan faktörüne çok yatırım yaptığını ifade eden gazete, Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakere masasına yeniden oturması için bu dönem Türkiye’ye yönelik herhangi bir baskı yapılması umudunun, Amerikalıların gündeminde bulunmadığını vurguladı.
Amerikalıların planlamalarının, net bir şekilde, Avrupa’nın aynı zamanda Türkiye’nin Rus doğal gazından bağımsız hale gelmesiyle ilgili olduğunun görüldüğünü yazan gazete, Doğu Akdeniz bölgesinin bu konuda oynayacak bir role sahip olmasıyla birlikte, Amerikalıların, tüm ülkelerin kendi aralarında iş birliğinde bulunması kısmını hesaplayıp kitapladığını belirtti.
Nuland’ın Anastasiadis’le görüşmesinde, uzmanların çalışmalarına gönderme yaparak, enerji konusunda kartlarını daha fazla açmadığını da kaydeden gazete, Nuland’ın gerek basına kapalı bir şekilde Anastasiadis’le yaptığı görüşmede, gerekse kamuoyu önünde yaptığı açıklamasında, EastMed boru hattı projesinin kalıcı olarak unutulması gerektiği ve tercihin yeşil enerji ile EuroAsia Interconnector gibi elektrik bağlantısı projeleri olacağı konusunda oldukça net olduğunu da vurguladı.
Gazete, Nuland’ın doğal gaz konusunda, zaman alan boru hatlarının inşa edilmesi yerine, daha pratik çözümler öngördüğünü ekledi.
“Eastmed boru hattı inşasını kalıcı olarak gömdü”
Gazete “EastMed Boru Hattı İnşasını Kalıcı Olarak Gömdü” ara başlıklı haberinde ise, Nuland’ın Anastasiadis’le görüşmesinin ardından yaptığı açıklamaların, Doğu Akdeniz boru hattı inşa edilmesine yönelik oldukça net olduğunu ve Nuland’ın kamuoyu önünde de bahse konu projeyi “kalıcı olarak gömdüğünü” yineledi.
Gazete Nuland’ın, bundan 10 yıl sonra enerji alanında çok daha yeşil ve enerji kaynaklarında da çok çeşitli olmayı istediklerini söylediğini de iletti.
Şu an enerji bağlantılarına odaklandıklarını da dile getiren Nuland “şu an Kıbrıs (hem Kuzey hem Güney), Avrupa ve bu bölgedeki tüm ülkeler için sonuç verebilecek projelere odaklandıklarını” söyledi.
Euro-Asian Electricity Interconnector projesi fikrini desteklediklerini, aynı zamanda “Kıbrıs, Yunanistan, İsrail ve ABD” şeklindeki 3+1 oluşumu fikrinin de güçlü destekçileri olduklarını ifade eden Nuland, geçtiğimiz Pazartesi Türkiye’ye yaptığı ziyarete de atıfta bulunarak, burada, Türkiye’nin de enerji tedariki kaynaklarının çeşitlendirilmesi arayışında olduğu yönünde yoğun bir hisse kapıldığını ekledi.
“Bir dil sürçmesi daha…”
Gazete “Cumhurbaşkanı Tatar İfadesiyle Bir Dil Sürçmesi Daha” ara başlıklı haberinde ise, Kıbrıs’taki durumla ilgili dil sürçmelerinin gittikçe arttığının göründüğünü iddia ederek, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un KKTC’yle ilgili ifadesinden 40 gün sonra bu kez de dün sıranın Nuland’da olduğunu öne sürdü.
Nuland’ın Anastasiadis’le yaptığı görüşmenin ardından basına yaptığı açıklamada “şimdi de kuzeye gideceğim ve Cumhurbaşkanı Tatar’la biraz vakit geçirip kendisine, ezelden bu yana desteklediğimiz gibi, ABD’nin Kıbrıs sorununun iki toplumlu bir şekilde çözülmesine ilişkin sürekli desteğinden söz edeceğim” cümlesini kurduğunu yazan gazete, bir gazetecinin “Cumhurbaşkanı Tatar” ifadesini kullanmasının yanlış olup olmadığını kendisine sorması üzerine, Nuland’ın “bunun hata olduğunu söyleyerek özür dilediğini ve Kıbrıs Türk liderine Sayın Tatar şeklinde hitap ettiğini” yazdı.
Gazeteye göre Nuland, “Kıbrıs’a gelmeyeli çok uzun zaman oldu. Açıkçası kendisine Sayın Tatar diyoruz” ifadelerini de kullandı.
Öte yandan Alithia gazetesi, Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski’nin dün Kıbrıslı Rum Meclisinde yaptığı konuşmanın ardından, Anastasiadis’e basın mensupları tarafından “Nuland’la yaptıkları görüşmede ABD’nin Türkiye’ye F-16 vermeye hazır olduğu konusunu ele alıp almadıklarının” sorulduğunu” iletti.
Gazeteye göre Anastasiadis buna yanıtında, “Hayır. Dikkatimi Amerika’nın üçüncü ülkeler karşısında izlediği politikaya değil, Kıbrıs sorununa, ne yapılmasına ve ne yapılmaması gerektiğine veriyorum” ifadelerini kullandı.
Gazete, Anastasiadis’in, Türkiye’nin Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımları baltaladığı iddiasında bulunduğunu da ekledi.
Politis gazetesi ise haberinde, Nuland’ın görüşmelerinde Anastasiadis’e, Türkiye’de 2023 yılındaki seçimler tamamlanmadan önce, Ankara’nın Kıbrıs sorunuyla ilgilenmeye niyetli olmadığını söylediğini öne sürdü.