1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Filografi Sanatı
Filografi Sanatı

Filografi Sanatı

Filografi Sanatı

A+A-

Stella Aciman

Yine bir Bursa ziyaretimde dolanırken gördüm Balibey Hanı’nı. Bursa Büyükşehir Belediye’si, yıkılmaya yüz tutmuş Han’ı restore ederek, El Sanatları Çarşısı adıyla bir sanat merkezi haline dönüştürmüş. Balibey Hanı, 15. yüzyılda, dönemin Niğbolu Sancak Beyi Hamza Beyin oğlu Balibey tarafından yaptırılmış. Tophane Surları’nın hemen altında, Kapalıçarşı’daki ticari faaliyet için kent dışından gelen kafilelere hizmet etmesi amacıyla, çarşının karşısında bulunan bir alan üzerine yaptırılan Balibey Han’ı, Osmanlı’nın ilk üç katlı hanı olma özelliğini taşıyor. Üç katlı hanın içerisinde bulunan 64 oda sanatçılara sembolik bir paraya kiralanmış. Sanatçılar, hat, cam, ahşap işi gibi geleneksel Türk Sanatını yaşatmaya çalışıyorlar. İlknur Yadigar Özkeser de bu sanatçılardan biri, filografi yapıyor. ‘Filografi nedir?’ diye sorduğunuzu duyar gibiyim…

Filografi nedir?
Ahşap zemin üzerine çivi, tel veya iplerle yapılan bir sanat dalı. Çok eskilerden beri Osmanlı döneminde olduğunu da söylüyorlar ama ben çok araştırdım, bilemiyorum belki başka bir isimle adlandırılıyordu, o yüzden filografi olarak herhangi bir bilgiye rastlamadım ama eskiden beri sadece bizde değil dünyada da yapılan bir sanat olduğunu biliyoruz.  Avrupa, kendi kültürlerine, geleneklerine uygun motif ve desenler çalışırken biz de hat yazıları, geleneksel motiflerimizi filografiye uyguluyoruz.

Nasıl uyguluyorsunuz?
Ahşap zemin üzerine uygun bir kumaş kaplıyoruz. Kadife, ipek gibi… Sonra seçtiğimiz şablonu yerleştiriyoruz ve çivilerle tek tek o şablonun üzerinden nakış gibi işleyerek deseni ortaya çıkarıyoruz. Daha sonra çivileri paslanmaya karşı yaldızlı sprey boyayla boyuyoruz. Deseni temizledikten sonra örgü tekniklerini kullanarak bakır tellerle çivilerin arasını kaplıyoruz.

ÜNİVERSİTE’DE DERS YOK

Bu sanat dalı üniversitelerin sanat bölümlerinde ders olarak veriliyor mu?
Hayır, üniversitelerde böyle bir bölüm yok. Halk eğitim merkezlerinin meslek edindirme kurslarında hocalar tarafından eğitimi veriliyor ve sertifika alınıyor. Ben de Osmangazi Belediye’sinin meslek edindirme kurslarında dört aylık bir eğitimden sonra sertifikamı aldım. Ardından bu işin piri olan Saim Devrilmez’le irtibata geçtim. Saim Devrilmez, bu sanat Türkiye’de tam anlamıyla unutulmuşken İngiltere’ye gidiyor. İngiltere’de kraliçenin çivi ve bakır iplerle yapılmış tacını görüyor. Çok hoşuna gidiyor. Bakır çok yumuşak bir madendir, ip gibi çalışabilirsiniz, çiviye de çok kolay tutunuyor. Saim Hoca Türkiye’ye dönünce bakır tellerle çalışarak kendi tekniklerini ortaya çıkarıyor. Ben de Saim Hocanın yanında yetişen Kübra Hoca’dan ders aldım.

Kaç yıldır filografi yapıyorsunuz?
Türkiye’de hızla yayılan bir sanat dalı… Ben dört yıldır filografi ile uğraşıyorum, iki yıldır da atölyem var. Atölyem Bursa’da açılan ilk filografi atölyesi. Benim ardımdan bir sürü atölye açıldı. Özel dersler veriliyor ki, kadınlar çok tercih ediyor. İlk önceleri sadece Osmangazi Belediye’sinde varken şu anda birçok belediyede filografi kursları açıldı. Yani hızla yayılıyor Bursa’da.

EMEK VAR PARA YOK

Filografi sanatına yoğun bir ilgi var diyorsunuz, peki emeğinizin karşılığını alıyor musunuz?
Maalesef hayır, bütün sanat dallarında olduğu gibi biz de aynı dertten yakınıyoruz ne yazık ki. Bu sanatı yapmayan zorluğunun farkında olmuyor maalesef. Bir tablo için bir hafta çalışıyorum ama kazancım o kadar az oluyor ki, emeğimi bile karşılamıyor aldığım para. Filografi sanatına çok ilgi var ama satın almaya değil, öğrenmeye ilgi var. Bir iş yerim var, dolayısıyla bu çarkı döndürmem lazım. O yüzden filografi dersi veriyorum. Burası benim geçim kaynağım değil. Buranın geliriyle bir ev geçindirmem mümkün değil. Evet, burası benim işyerim ama bir yerde hobim. Yani ürettiğimi satmak veya satmamak beni kasmıyor açıkçası. Çarkı döndürdüğüm, zarar etmediğim sürece mutluyum burada. 

Orta boy bir tabloyu ne kadar sürede yapabiliyorsunuz?
Motife göre değişiyor tabii ki ama 1-2 haftamı alıyor.

Önce çiviler mi yoksa teller mi yapılıyor?
Önce çiviler tek tek çakılıyor, sonra çivilerin arasından bakır tel geçirilerek, örülüyor. Yani hiç kolay bir sanat değil. Filografi çok farklı bir sanat. Her şeyi yapabiliyorsunuz. Mesela bir hat kursuna gitseydim şimdi sadece hat yazabilirdim ama ben filografi ile hat yazabiliyorum, çiçek veya bir takımın amblemini bile yapabiliyorum.

“AVM KALABALIĞI YOK”

El Sanatları Merkezi ne zaman açıldı?
Beş yıl oldu.

Çok güzel bir merkez, halkın ilgisi nasıl?
Ziyaretçisi hiç yok diyebilirim. Kapının önündeki durak insan kaynıyor ama buraya gelen yok. Sanatı seven, tesadüfen çarşının ismini okuyan ve ‘bir bakalım, neler varmış’ diye düşünen insanlar geliyor. Yani bir AVM gibi kalabalık olmuyor. 

Yurtdışı fuarlarına katıldınız mı?
Evet katıldım. Türk sanatını, gelenek, göreneklerini, kültürünü oradaki Türklere ve yabancılara tanıtmak amacıyla, Anadolu Kültür Festivali adıyla, derneklerin düzenlediği festivaller oluyor. Bu yolla 9-10 tane festivale katıldım. Oralarda workshop’lar da yapıyorum.

“YABANCILAR DAHA İLGİLİ”

Oralarda ilgi nasıl oluyor?
Türkiye’den daha fazla ilgi görüyoruz. Türklerin yanı sıra yabancılar da çok ilgi gösteriyor. Çünkü onlar henüz çocukken okullarda sanata yönlendiriliyor. İngiltere’deki bir fuarda,  İngiliz okulunun öğrencileri, Türk kültürünü tanımak için gruplar halinde bizim stantlarımızı gezip bizim kültürümüzü, sanatımızı tanımak için soru soruyorlardı. O yüzden o fuarlardaki ilgiden çok mutlu ve motive oluyorum.

Burası tarihi bir mekân, restoresini kim yaptı?
Bursa Belediyesi bizlere çok destek oluyor. Bu merkezi onlar restore edip, açtılar. Bu han bir zamanlar tinercilerin, ayyaşların mekânıydı. Bursa Belediyesi burayı restore edip bize tarihi geriye kazandırdı ve çok düşük kiralarla dükkânları sanatçılara vererek hem sanata hem de sanatçıya destek oldu.

 

Bu haber toplam 27622 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 150. Sayısı

Adres Kıbrıs 150. Sayısı