Seçmen için yüz karası bir vekil, Meclis kürsüsünde elindeki dolarları sallıyordu.
“Egemenlik Kayıtsız Şartsız” yazıyordu en tepesinde!
“Millet” lafını vekilin saçları örtüyordu.
Bir dolar, henüz dört liraya yanaşmamış, sterlin beş olmamıştı.
Bu görüntü nisan yağmuru gibi düştü.
Islanmadık dahi.

*  *  *

Bir ara bir sendikada 1 milyondan fazla lira kaybolmuştu.
“Mali Polis” lafını duyduk.
Meğerse bizde de varmış.
Lefkoşa Belediyesi soyulurken de vardı.
Bu davalar yakan top gibi elden ele gezdi.
İlk seçimde aday sanırım, sorumlusu!

*  *  *

İmam - cemaat dengesi de kaçtı.
Birbiriyle yarış başladı.
“Üst”teki mi daha çok lüpleyecek.
“Alt”taki mi?
Tam da üzüm üzüme baka baka.
Hep birlikte “çirkefleşme” halleri.

*  *  *

“Rüşvet” çok uzak bir kelimeyken bize!
Sıradanlaştı ve alıştık.
Yolsuzluk, usulsüzlük, hukuk dışılık “napan be gardaş” der gibi!
Bir müdür, birkaç sene evvel, geçici işçi statüsünde çalışan bir örgüt başkanının kızına “usulsüz işlem”
için uyarma cezası vermişti.
Ne olmuştu bilir misiniz?
“Müdür” görevden alınmıştı, kız değil!

*  *  *

Brezilya dizilerinin dahi artık modası geçti.
Şimdiki gençler bilmiyor da, tam bizim “KKTC”ye benziyordu.

*  *  *

“Sahte ehliyet” şüphesi ortaya çıkıncı “Özel Kalem Müdürlüğü”ne terfi ettirilen zat şimdi tutuklu.
“Zanlı” diyelim çünkü muhtemelen aklanır.
Birkaç müfettiş daha içeride, ayrıca…
Araç kayıtta zimmete para geçirmekten birileri de işten çıkarılmıştı, geçenlerde..
Telekom’dan 57 bin, hastaneden 40 bin TL çalınmış, iki kooperatifte 800 bin liradan fazla lira yan cebe kaçmış, yem fabrikasından 76 bin falan hortumlanmış.
Yenile oldu hepsi...
Ercan’da 11 milyon dolarlık yolsuzluk iddiası için Sayıştay göreve çağrılmıştı ama o da kız kardeşinden boşalan müdürlüğe eşini getirmek için yoğundu sanırım.

*  *  *
Meclis’e önerge verilmiş, “Federasyon görüşmelerine son, Forever KKTC” diye!
Öyle öyle. Sonsuza dek böyle (!)