1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Formayı giydi, kokusu sindi…
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Formayı giydi, kokusu sindi…

A+A-

 

Kıbrıs Futbol Federasyonu (KOP) Başkanı Costakis Koutsokoumnis, Türkiye’ye gitti, dostluk maçında Türkiye bayraklı formayı giydi, güneyden tepkiler gelince korktu, şoven, milliyetçi açıklamalar yaparak tepkilerden kendini aklınca korumaya çalıştı.

Hükümetleri de, siyasi partileri de, futbol federasyonu da Koutsokumnis’e öyle tepki gösterdiler ki, çok da yabancı olmadığımız milliyetçi, şoven söylem yarışına girdiler. Neredeyse kim daha çok milli sözler söylerse o kadar Helenizme sahip çıkacakmış gibi… Diğer herkesi, her kurumu anlarım da şu AKEL yok mu şu AKEL! Milliyetçilik yarışında geri kalmıyor, o da yarışa giriyor ve AKEL Basın Sözcüsü, Türk devleti sembolünün Kıbrıs’ın güneyinde hâlâ “işgalin sembolü” olarak devam ettiğini söyledi ve Koutsokumnis’in açıklamalarının anlaşılmaz olduğunu belirtti. Oysa ki Koutsokumnis’in açıklamaları tam da herkesin istediği gibiydi; “O formayı giymesem ve kaçsam o zaman ona sahip olmadığı bir önem ve layık olmadığı bir saygı göstermiş olacaktım” demişti.
AKEL bunun nesini beğenmedi! anlamadım.

***

Bu gibi muhafazakârlığın da ötesinde akıl dışı tutumlar, açıklamalar ve tepkiler hali hazırda yapılagelen bazı uygulamaların da sorgulanmasına neden oluyor… Bugüne kadar çeşitli uluslararası turnuvalar, şampiyonalar veya iki ülke arasında gerçekleşen spor karşılaşmalarında her iki ülkenin bayrakları hep oradaydı. Kabullenemedikleri bayraklar altında maçlar oynadılar, o bayrakları göndere çektiler, milli marşları çalınırken ayakta dinlediler.

Bunu hem Kıbrıs Cumhuriyeti yaptı hem de Türkiye… Siyasi anlamda her ne kadar da birbirlerini tanımadıklarını söyleseler de özellikle spor karşılaşmalarında biri hilalin altında, diğeri Kıbrıs ve zeytin dalının altında oynadılar, karşılaştılar… Kimse rahatsız olmadı da Koutsokomnis formayı giyince mi dokundu!
Karşılıklı maç yaparken, basketbol oynarken, olimpiyatta karşılaşırken işgalcilik rafa mı kaldırılır, formayı giyince mi tekrar hatırlanır, anlamak zor!

------------------------------------------------------------------------

Gardaş gardaş…

UBP’de ve de DP’de bir bayram bir bayram… Hükümet olacaklar yeniden gardaş gardaş… DP biraz daha rahat bakan saptamada ama UBP o kadar rahat değil. İstekli çok, hizmet aşkıyla! yanan o kadar vekil var ki!.. Dışarıdan da bakan atanabilir aslında ama UBP’li vekiller buna izin verir mi hiç!.. Asla böyle bir şey olmaz ancak Özgürgün hangi isme bakanlık vereceğinde kararsız kalırsa, baskılar canını sıkarsa dışarıdan teknokrat bakan atasın böylece isteklilere de “dışarıdan atamak istedim” şeklinde cevap verebilir…

Şöyle böyle, yeniden gardaş gardaş hükümet olacaklar, imzaları atacaklar, paraları alacaklar… E böyle istemedi mi sendikalarımız da!.. “Bulacan canım, bulamazsan gidecen canım” demediler mi, “nerden bulursan bul, nasıl bulursan bul” demediler mi!.. İşte istedikleri gibi bundan sonra… Şu satılmış, bu gitmiş, onu istemişler vermişler, şunu almışlar gitmişler… “Amaannn kimin umurunda!.. Maaşları aldık ya…”

Bu yazı toplam 1809 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar