Freedom House raporu: Türkiye ilk kez ‘özgür olmayan’ ülkeler arasında
Washington merkezli Freedom House (Özgürlük Evi) adlı düşünce kuruluşu, 2018 Dünyada Özgürlükler Raporu’nda Türkiye’yi ilk kez özgür olmayan ülkeler kategorisine aldı.
Washington merkezli Freedom House (Özgürlük Evi) adlı düşünce kuruluşu, 2018 Dünyada Özgürlükler Raporu’nda Türkiye’yi ilk kez özgür olmayan ülkeler kategorisine aldı.
Son 10 yılda en çok notu düşen ülke
Amerika’nın Sesi’nin haberine göre Freedom House listesinde Türkiye’nin notu geçen yıla göre 6 puan geriledi. Türkiye, son 10 yılda 34 puan gerilemeyle bu zaman diliminde en çok puanı düşürülen ülke. Bu sonuç da Türkiye’ye ‘kısmen özgür’ ülkeler arasından ‘özgür olmayan’ ülkeler arasına soktu.
Türkiye son 49 ülke içinde
ABD’nin özgürlük notunu da üç puan düşüren rapora göre küresel özgürlükler 12 yıldır sürekli gerileme kaydediyor. 2017’de de 71 ülkede siyasi haklar ve sivil özgürlüklerde gerileme görülürken, sadece 35 ülkede durum iyileşme gösterdi.
195 ülke değerlendirme altına alınırken, bunlardan 88’i (yüzde 45) ‘özgür‘, 58’i (yüzde 30) ‘kısmen özgür’ ve 49’u (yüzde 25) ‘özgür değil’ kategorisinde yer aldı.
Raporda ‘özgür olmayan ülkeler’ kategorisine alınan 49 ülkeden 12’sinin siyasi haklar ve sivil özgürlükler açısından ‘kötünün de kötüsü’ konumunda olduğu tespiti yapıldı. Bu ülkeler en az özgür olandan başlayarak şöyle sıralandı: Suriye, Güney Sudan, Eritre, Kuzey Kore, Türkmenistan, Ekvador Ginesi, Suudi Arabistan, Somali, Özbekistan, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Libya.
Erdoğan vurgusu
Raporun Türkiye bölümüne de ‘Demokrasi krizde’ başlığı atıldı. Değerlendirmede, Türkiye’nin ‘özgür değil’ kategorisine düşürülmesi şöyle gerekçelendirildi: “Gücü cumhurbaşkanlığında toplayan, derinden kusurlu anayasa referandumu, seçilmiş belediye başkanlarının hükümet tarafından atananlarla toplu olarak değiştirilmesi, insan hakları aktivistleri ve diğer ‘devlet düşmanı’ olarak nitelenen kişilere yönelik keyfi kovuşturmalar, devlet memurlarına yönelik devam eden temizlik operasyonları.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın giderek daha kötüleşen yerel ve bölgesel güvenlik ortamında devlet ve toplum üzerinde kişisel kontrol dayatmak için uğraştığını belirten Freedom House, “15 Temmuz darbe girişiminden sonra muhalif olarak algıladığı kişilere karşı baskıcı uygulamalar genişletilip yoğunlaştırıldı, bu durum Türk vatandaşları üzerinde vahim sonuçlar yarattı” dedi.
BBC Türkçe’nin haberinde rapordan şu ifadeler de aktarıldı:
“Erdoğan partisindeki rakiplerini ve geçmişteki müttefiklerini dışarı attı, medya patronluklarını kendi ihtiyaçlarına uyacak şekilde yeniden yapılandırdı, anlamlı bir kuvvetler ayrılığının bulunmadığı bir ‘süper başkanlık’ sistemi yaratmak için rağbet görmeyen anayasa değişikliği referandumunu yaptı. 2016’daki darbe girişimine verdiği karşılık gittikçe yayılan bir cadı avına döndü. 60 binden fazla kişi gözaltına alındı, 160’tan fazla yayın kuruluşu kapatıldı, 150’den fazla gazeteci tutuklandı.
Ülkenin en büyük 3’üncü siyasi partisinin liderleri hapishanede. 100’den fazla belediye başkanı OHAL kapsamında ya da cumhurbaşkanından gelen siyasi baskıyla görevden alındı.
Hükümet, bu baskıyı Türkiye sınırları dışına da çıkararak, şüphelilerin Interpol tarafından yakalanması için bir dizi kırmızı bülten yayınladı.”