Freedom House raporunda Kuzey Kıbrıs “özgür”, Türkiye “yarı özgür”
Merkezi Washington D.C.’de bulunan sivil toplum örgütü Freedom House (Özgürlük Evi), 2013 yılına ait değerlendirmeleri içeren raporunu “Dünyada Özgürlük 2014” adıyla açıkladı. Örgüt kendisini, “Dünya çapında özgürlüklerin yayılmasına adayan bağımsız bir gözlemci örgüt” olarak tanımlıyor.
Ülkelere, sahip olduğu özgürlük düzeyine göre 1 ile 7 arasında bir puan veriliyor. 1-2 puan alanlar özgür, 3-4-5 puan alanlar yarı özgür, 6-7 puan alanlar da özgür değil şeklinde nitelendiriliyor. İki kategoride toplam 25 soruluk bir değerlendirme ölçeği kullanılıyor. Siyasal haklar kategorisinde özgür ve adil seçimlerin yapılıp yapılmadığı, partilere izin verilip verilmediği, siyasal tercihlerin baskı altında kalıp kalmadığı, azınlıkların siyasal hakları olup olmadığı, hükümetlerin topluma hesap verebilir olup olmadığı gibi önemli sorular yer alıyor. Medeni hak ve özgürlükler kategorisinde de özgür ve bağımsız medyanın varlığı, ifade özgürlüğü, akademik özgürlük, toplanma ve gösteri yapma özgürlüğü, bağımsız yargı, hukukun üstünlüğü, fırsat eşitliği, seyahat özgürlüğü, eğitim hakkı, cinsiyet eşitliği gibi alanlara bakılıyor.
Kuzey Kıbrıs “özgür”
2013 yılına ait raporda Kuzey Kıbrıs, daha önceki raporlarda olduğu gibi “disputed territories” (ihtilâflı bölgeler) listesinde yer almaya devam ediyor. Kuzey Kıbrıs hem siyasal haklar hem de medeni haklar ve özgürlükler açısından 2’şer puanla değerlendirilmiş. Bu puanlarla Kuzey Kıbrıs “özgür” ülkeler arasında yer alıyor. Tablo dışında, raporda Kuzey Kıbrıs’la ilgili bir değerlendirme yapılmamış. İhtilâflı bölgeler listesinde Kuzey Kıbrıs dışında Gazze, Batı Şeria, Keşmir, Dağlık Karabağ, Tibet gibi bölgeler yer alıyor. Filistin adından nedense söz edilmiyor.
Raporda Türkiye’ye ağır eleştiriler var
Türkiye’nin siyasal haklar puanı 3, medeni haklar ve özgürlükler puanı 4. Ülke bu puanlarla yarı özgür kategorisinde yer alıyor. “Türkiye için belirsiz bir gelecek” ifadelerine yer verilen raporda, Erdoğan hükümetinin iktidara geldiği ilk yıllarda yaptığı demokratik reformlarla övgüler aldığını, ancak reform çabalarının durma noktasına geldiği ileri sürülüyor. Son dönemlerde demokratik kurumların yoğun baskılara maruz kaldığı ve temel hak ve özgürlüklerde geriye gidiş olduğu ifade ediliyor. Derin devlet davaları çerçevesinde yüzlerce tanınmış insanın hükümete darbe teşebbüsü iddialarıyla yargılanmasının adalete duyulan güveni sarstığı; 2013 yılının sonuna doğru başlayan rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna tepki olarak hükümetin savcı ve polisleri temizlemeye giriştiği not ediliyor. Başbakan’ın medyadaki eleştirel seslere tahammülsüzlüğüne de yer verilen raporda hükümetin basın özgürlüğünün en büyük hasmı haline geldiği ifade ediliyor. Gezi protestolarına da değinilen raporda, başbakanın artan otoriter eğilimlerinin daha da görünürlük kazandığı not ediliyor.
Dünya nüfusunun yüzde 40’ı özgür ülkelerde yaşıyor
Raporda verilen bilgilere göre, 88 ülke “özgür” ülke kategorisinde ve bu ülkellerin toplam nüfusu, dünya nüfusunun yüzde 40’ını oluşturuyor. Dünya nüfusunun yüzde 25’ini oluşturan 59 ülke “yarı özgür” kategorisinde yer alıyor. Dünya nüfusunun yüzde 35’i ise “özgür olmayan” 48 ülkede yaşıyor. Siyasal haklar ile medeni hak ve özgürlükler açısından en kötü 12 ülke şöyle sıralanıyor: Orta Afrika Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Kuzey Kore, Suudi Arabistan, Somali, Sudan, Suriye, Türkmenistan, Özbekistan, Tibet ve Batı Sahra.
Modern otoriterlik
Raporun çarpıcı bir yönü de, “modern otoriter” kavramına yer vermesi. Özgürlüklerin darbeler ve iç savaşların yaşandığı ülkelerde geriye gittiğinin anlatıldığı raporda, “eşdeğerde önemli bir fenomen de daha kurnazca ama sonuçta daha etkili yöntemler kullanan modern otoriterliğin varlığıdır” deniyor. Bu tür liderlerin muhalefeti yok etmeyen ama felce uğratan; hukukun üstünlüğüne uymadan sahte bir meşruiyet sürdüren liderler olduğu vurgulanıyor. Raporda şu ifadeler yer alıyor: “Modern otoriterlik stratejisinin merkezinde, politik çoğulculuğu kuvvetlendiren kurumları ele geçirmek yer almaktadır. Amaç, sadece yasama ve yürütme organlarına değil, medyaya, yargıya, sivil topluma, ekonomiye ve güvenlik güçlerine de hükmetmektir.
Raporun bu kısmında, Türkiye’de hükümetin uyguladığı bazı taktikler de not ediliyor. Bunlar arasında, gazetecileri hapsetmek ( Türkiye bu konuda dünya liderliğini kimselere bırakmıyor); bağımsız medya sahiplerini, ellerindeki medya kuruluşlarını hükümete yakın iş insanlarına satmaya zorlamak; medyadaki muhalif gazetecileri susturmak için medya patronlarına baskı uygulamak. Maalesef bu konuda hükümetin çok başarılı olduğunu söylemek zorundayız. 2013 yılında en az 80 gazeteci, çalıştığı medya kuruluşundan atıldı. Bunlar arasında, Hasan Cemal, Can Dündar, Yavuz Baydar, Nazlı Ilıcak, Hüsnü Mahalli, Kürşat Bumin, Ali Kırca gibi ünlü gazeteciler de yer alıyor.
-------------------------------
Görsel de kopyalanmış, haber de!
Bilindiği gibi, Medya Etik Kurulu 14 Ocak 2014 tarihinde İnternet Gazeteciliği Deklarasyonu’nu imzaya açarak uygulamaya soktu. Deklarasyonu Yenidüzen gazetesi web editörü Ulviye Akın Uysal da imzaladı.
Ulviye Akın Uysal’dan bir e-posta aldım. Web sayfasına koydukları bir özel haberin görseliyle birlikte kopyalandığını söylüyordu.
Lefkoşa-Güzelyurt anayolundaki trafik kazasından ağır yaralı olarak kurtulan Dilek Yılmaz’ın sağlık durumuyla ilgili haber, üzerinde “Dayan Dilek!” yazan bir görselle verilmişti web sayfasında. Haber, Yenidüzen web sitesine 23 Ocak 2014 tarihinde saat 09.56’da konulmuştu
(https://www.yeniduzen.com/Haberler/haberler/yilmaz-in-saglik-durumunda-degisiklik-yok/34442).
Aynı haber, YD ibaresiyle, ama haberdeki Yenidüzen sözcükleri ayıklanarak ve üstelik görseli de kopyalanarak, www.kibris724.com haber sitesinde, 23 Ocak 2014 tarihinde saat 13.18’de yayımlandı (http://www.kibris724.com/dayan-dilek-23415h.htm).
Her ne kadar haberin sonunda, YD kısaltmasıyla Yenidüzen gazetesi kaynak olarak gösterilmişse de, Deklarasyon, özel haberlerde kaynağa link verilmesini şart koşuyor. Nedenine gelince, bu haber Yenidüzen muhabirlerinin özel haberi, üstelik habere eşlik eden görsel de gazete tarafından hazırlanmış. Bir haberi görseliyle birlikte kopyaladığınızda, bir gazetenin emeğini sömürmüş oluyorsunuz.
Tuhaf biçimde, Yenidüzen’deki özgün haber 613 kez okunmuş görünürken, www.kibris724.com sitesindeki kopyalanmış haber 3564 kez tıklanmış görünüyor. Hadi bakalım çıkın işin içinden.