FUHUŞ, SEKS İŞÇİLİĞİ, İNSAN TİCARETİ İSYANI
Kamuoyunda ‘denetim eksikliği’, ‘şüpheli ölümler’, ‘insan ticareti’ ve ‘hak ihlali’ tartışmalarıyla gündemden düşmeyen ‘gece kulüpleri’ ilk kez resmen masaya yatırıldı.
Ayşe GÜLER
Kamuoyunda ‘denetim eksikliği’, ‘şüpheli ölümler’, ‘insan ticareti’ ve ‘hak ihlali’ tartışmalarıyla gündemden düşmeyen ‘gece kulüpleri’ ilk kez resmi ve kapsamlı bir toplantıda masaya yatırıldı.
Kıbrıs’ın kuzeyinde 5’i aktif olmayan, toplam 37 gece kulübü bulunduğu, ilk 4 ayda ön izin ve çalışma izniyle gelen 217 kişinin de konsomatris olarak çalıştığı, ‘kayıt’ altına alındı.
Bununla birlikte konsomatris olarak gelen 271 kadının 159’unun ‘erken çıkış yaptığı’ resmi verilere yansıdı.
2017’de ise gece kulüplerinde çalışan konsomatris sayısı 1193’e ulaşırken, bunların 54’ü bulaşıcı hastalıkları nedeniyle sınır dışı edildi.
Ülkeye her yıl 1200 yeni konsomatris geldiği, hastanede günde 70, haftada ortalama 350 konsomatrisin muayene edildiği de ortaya çıktı.
Sağlık Bakanlığı’nın Şubat-Mart aylarında 24 gece kulübünde yapılan kontrollerde ciddi hijyen sıkıntısı ile karşılaşıldığı da çalıştayda konuşuldu.
Gün boyu devam eden çalıştaya bazı gece kulübü işletmecileri de katılmak istedi.
Çalıştaya girişlerine izin verilmese de bazı gece kulübü işletme sahiplerinin, yapılan sunumların bir bölümünde yer aldığı görüldü.
Olaylı başladı…
Kıbrıs’ın kuzeyinde ilk kez düzenlenen ‘gece kulübü’ çalıştayı olaylı başladı.
İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Ayşegül Baybars’ın konuşması öncesinde Bağımsızlık Yolu, Kadın Eğitimi Kolektifi ve Baraka Kültür Merkezi üyeleri eylem yaptı.
Eylemciler, “26 yaşındayken gece kulübünde ölen kız kardeşimiz Volha”, “Bir otelin havuzda ölü bulunan 24 yaşındaki konsomatris Judy” ve “Gece kulüpleri kapatılsın” pankartı açtı, kısa bir sürenin ardından olaysız şekilde salonu terk etti.
Çalıştayda İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Çalışma ve Soysal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler ve Sağlık Bakanı Filiz Besim konuşma yaptı, birçok siyasi, bakanlıklar ve sivil toplum örgütlerden temsilciler ile akademisyenler katıldı.
‘İnsan ticareti’ vurgusu…
Çalıştaya katılan birçok kesim, gece kulüplerinde fuhuşun dışına çıkılarak, insan ticaretinin tartışılması gerektiğine vurgu yaptı.
YENİDÜZEN’e konuşan kesimler, farklı ülkelerdeki düzenlemelerin dikkate alınarak, insan hakları ihlallerine yönelik adım atılmasının şart olduğunu söyledi.
Gece kulübü işletmecileri de çalıştaya katılmak istedi…
Gün boyu devam eden çalıştaya bazı gece kulübü işletmecileri de katılmak istedi.
Çalıştaya girişlerine izin verilmese de bazı gece kulübü işletme sahiplerinin, yapılan sunumların bir bölümünde yer aldığı görüldü.
Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Birliği’ni temsilen Avukat Mustafa Asena, çalıştayı dinledi.
YENİDÜZEN’e konuşan Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Birliği Avukatı Mustafa Asena,
“Yasada fuhuş suç değildir. Suç olan fahişeliktir. Bu memlekette fuhuş yapmayan yoktur, devlet vergi almak için fahişeliği teşvik ediyor” diyerek, “İşletmeciler, gece kulüplerini geri istiyor. Gece kulüpleri geneleve dönüştürülecekse, kapatılmasını istiyoruz.”şeklinde konuştu.
Öte yandan Çalıştaya gelen ancak içeri giremeyen Birlik Başkanı, Biax Gece Kulübü İşletmecisi Erdoğan Şeniz ise bu konuda yasal düzenleme yapılırken toplantılara çağrılmak istediklerini söyledi, “Gece kulüplerinde şüpheli ölümleri kabul etmiyorum” dedi.
Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi Direktörü Mine Yücel: “Gece kulübündeki kadınların her gün 10 erkek tarafından tecavüze uğraması, sahiplerinin ‘sabıkasız’ olması bir ülke için felaket”
CTP Milletvekili Dr. Sıla Usar İncirli: “Başımızı deve kuşu gibi kuma gömmemek gerekiyor”
Avukat Aslı Murat: “Fuhuşun dışına çıkarak, insan ticaretini tartışmalıyız”
UBP Milletvekili İzlem Gürçağ: “Yüksek İdare Mahkemesi’nin verdiği karar umut vericidir”
HP Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu: “Yasada yasak olan bir olay açık bir şekilde ülkede yaptırılmaktadır”
Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel: “Gece kulüplerinin kapatılmaması, insan ticaretinde en büyük kapının açık olması demek”
ÇALIŞTAYA KATILANLAR NE DÜŞÜNÜYOR?
Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi Direktörü Mine Yücel: “Gece kulübündeki kadınların her gün 10 erkek tarafından tecavüze uğraması, sahiplerinin ‘sabıkasız’ olması bir ülke için felaket”
“Çalıştayın isminin ‘Gece Kulüpleri Çalıştayı’ olması oldukça talihsizdir. Mevcut Gece Kulüpleri Yasası’nda devlet eliyle insan ticareti yapılıyor. Dünya raporlarında bu belirtiliyor. Farklı ülkelerde bu sorunun nasıl çözüldüğüne bakıldığında, karşımıza İsveç modeli çıkıyor. Fuhuşu talep edenin cezalandırıldığı bir sistem var. Yüksek İdare Mahkemesi, ilk kez devletin sergilediği ikiyüzlülüğü sergilemeden gece kulüplerinde fuhuş yapıldığını gözlemledi. Ülkede fuhuş yasal değildir ancak gece kulübü sahipleri ise fuhuşla suçum yok diyor. Her gün gece kulübünde çalışan kadınların 10 erkek tarafından tecavüze uğraması, sahiplerinin ‘sabıkasız’ olması bir ülke için felakettir.
CTP Milletvekili Dr. Sıla Usar İncirli: “Başımızı deve kuşu gibi kuma gömmemek gerekiyor”
“İçişleri Bakanlığı’nın ev sahipliğinde yapılan çalıştayın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Gece kulüpleri ve seks işçiliği meselesine temel hak ve özgürlükler, insan hakları açısından bakıyorum. Çünkü öyle görüyorum ki; gece kulüplerindeki fuhuş sürdürülürken, aynı zamanda da orada çalışan insanların temel hak ve özgürlüklerinin gasp edildiğini görüyorum. Bunun ülkemizde yaşanıyor olmasından dolayı da büyük bir üzüntü duyuyorum. Bu ülkede yaşarken, insanlar çalışırken her alanda böyledir… Temel hak ve özgürlüklerden vazgeçerek bunu yapmak doğru değildir. Örneğin; gelen seks işçilerinin kendi gönülleri ile geldikleri ve çalıştıkları argümanını kabul etmek yanlış. Bunların örnekleri çoğaltılabilir. Örneğin, onlar isteyerek böbreklerini veriyorlar, yumurtalıklarını veriyorlar. Biz öyle bir ülke miyiz ki isteyen böbreğini satabilecek, isteyen kadınlar yumurtalıklarını satabilecek? Bu konulara devlet ciddiyetle yaklaşmalıdır. Devlet dediğiniz bunları düzenler. Eğer ülkede gece kulüplerinde fuhuş yapılacaksa, devlet bu yönde bir karar üretecekse yasaların değiştirilmesi gerekiyor. Yasalarda tanımlamaların yapılması gerekiyor. Orada çalışan insanların çalışma düzenlerinin sağlanması gerekiyor. Gece kulüplerinin kapatılması ya da sınırlandırılmasıyla ilgili bir karar verilecekse de buna göre yapılması gerekiyor. Başımızı deve kuşu gibi kuma gömmemek gerekiyor. Bu konuları çağdaş ülkelerdeki gibi tartışabilir durumda olmamız gerekiyor.”
Avukat Aslı Murat: “Fuhuşun dışına çıkarak, insan ticaretini tartışmalıyız”
“Uzun yıllardır ülkede sivil toplum örgütleri, kadın örgütleri ve feminist örgütler gece kulüplerinde neler yaşandığına ilişkin açık çalışmalar yaptı. Gece kulüplerinde yaşananları fuhuşun dışına çıkarak insan ticareti yönünden tartışmak gerekiyor. Kadınların hangi koşullarda çalıştıklarını ortaya koymak gerekiyor. Çalıştayı önemli buluyorum. Bugüne kadar yapılan tartışmaları siyasi iradenin de ağzından dinlemek, somut olarak tespit yaparak, bu noktayı sorun olarak algılamak önemliydi. Gelecek günler için bir ilk adım olarak değerlendiriyorum.
Yakın zamanda Yüksek İdare Mahkemesi gece kulüplerinde fuhuş yapıldığını söyledi. Yasalara göre kimi durumlarda fuhuş suç kapsamına alınıyor. Mahkemenin yaptığı tespit oldukça önemliydi. Çünkü uzun yıllardır dile getirilen; oradaki kadınların konsomatris olarak çalıştırıldığı ve seks hizmeti vermediğiydi. Ancak mahkeme tarafından bu durum tespit edildi. Gece kulüplerinde seks hizmeti veriliyorsa, yasal düzenlemeleri tartışmak gerekiyor. Ancak fuhuşu tartışmadan önce kölelik koşullarını tespit etmek, ne tip adımların atılması gerektiğini ortaya koymak gerekiyor. İnsan ticari, Ceza Yasası’nda ‘suç’ kapsamına alınmalıdır.
UBP Milletvekili İzlem Gürçağ: “Yüksek İdare Mahkemesi’nin verdiği karar umut vericidir”
“İlgili her 3 bakanı takdir ediyorum, yapılan çalışmalara destek veriyor. Gece kulüplerinde insan ticareti yapılıyor. Kapatılıp, kapatılmamalarından ziyade buradaki insanların kölelik boyutunda ‘hizmet verenlerin’ insan hakları ihlal edilmemelidir. Bazı kesimlerde gece kulüplerinin tamamen kapatılmasına yönelik bir düşünce var. Ben buna karşıyım, %100 kapatılamaz. Devletin denetimi altında, çalışanların insan hakları ihlal edilmeden sektör çalışmasına devam edebilir. Yüksek İdare Mahkemesi’nin verdiği karar umut vericidir.”
Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel: “Gece kulüplerinin kapatılmaması, insan ticaretinde en büyük kapının açık olması demek”
“Bu konuda ülkelerin politika belirlemesi gerekiyor. Bugüne kadar görmezden gelinen sorunun, kabul edilmesi önemli… İlk kez, bunun var olduğunu, sorun olduğunu, konuşulması gerektiğini ifade ediyor. Burada önemli olan fuhuşun yasal olup olmaması ya da gece kulüplerinin kapatılıp, kapatılmaması değildir. Bizdeki model ‘flu’ bir modeldir, bu model ortadan kalkmalıdır. Bugüne kadar ‘merdiven altlarına’ çekileceği konuşuldu. Verilen bilgilere göre; ilk kez gelenlerin yarısından fazla hemen geri dönüyor. Hastalıkların denetlendiği söyleniyor. HIV virüsü veya başka hastalıktan dolayı çalışma izni ile çalıştığı ülkeden sınır dışı ediliyor. Tedavi hizmetlerinden faydalanamıyor. Burada insan hakları ihlal ediliyor. Gece kulüplerinin kapatılmaması, insan ticaretinde en büyük kapının açık olması demektir.
HP Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu: “Yasada yasak olan bir olay açık bir şekilde ülkede yaptırılmaktadır”
“Senelerdir göz ardı edilen bir konu, cesur bir şekilde masaya yatırıldı. Çalıştayın adı ‘gece kulüpleri çalıştayı’ olsa da insan ticareti ve seks köleliğini de içeren bir konuyu açmak için toplanıldı. Bu konuda araştırma yapanlar, yurt dışında çalışma yapanlar konuşmalar yaptı. Bu doğrultuda yol haritası çizilmek isteniyor. Yasada yasak olan bir olay açık bir şekilde ülkede yaptırılmaktadır. Çalıştayın ne yapılması gerektiği, dünyadaki örnekleri görerek büyük bir göstergesi olacaktır.”
Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Birliği Başkanı, Biax Gece Kulübü İşletmecisi Erdoğan Şeniz: “Gece kulüplerinde şüpheli ölümleri kabul etmiyorum”
Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Birliği Avukatı Mustafa Asena: “Memlekette fuhuş yapmayan yoktur, devlet vergi almak için fahişeliği teşvik ediyor”
GECE KULÜPLERİ İŞLETMECİLERİ VE AVUKATLARI NE DEDİ?
Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Birliği Başkanı, Biax Gece Kulübü İşletmecisi Erdoğan Şeniz: “Gece kulüplerinde şüpheli ölümleri kabul etmiyorum”
“Çalıştaya katılmamız için 3 kişilik davetiye çıkacaktı. Ancak son gün yalnızca hukukçumuz ve sözcümüz olan Mustafa Asena’nın katılımını kabul ettiler. Gece kulübü işletmecilerini salona almak istemediler. Yeni bir Gece Kulüpleri Yasası düzenlemesi yapılacağını düşünüyorum. Biz de Çalıştaya katılmasını bütün konularımızı bilen Mustafa Asena’yı sözcü seçtik. 4 gece kulübü mühürlendi. Ben bu konuya fazla girmek istemiyorum. LTB ile sürtüşmeden dolayı bunların yaşandığını düşünüyorum. Yasal düzenleme yapılırken toplantılara katılacağız. Gece kulüplerinde şüpheli ölümleri kabul etmiyorum. Rahatsızlığı nedeniyle ölmüş olabilir. Doktor raporlarında çıkacak sonuçlarını bekliyoruz.”
Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Birliği Avukatı Mustafa Asena: “Memlekette fuhuş yapmayan yoktur, devlet vergi almak için fahişeliği teşvik ediyor”
“İşletmeciler, gece kulüplerini geri istiyor. İçinde revü kızlarının çalıştığı, şarkıcıların olduğu, bizlerin ailelerimizle birlikte gittiği yerleri geri istiyoruz. Yasada fuhuş suç değildir. Suç olan fahişeliktir. Bu memlekette fuhuş yapmayan yoktur. Fuhuş, yasal olmayan, evlilik dışı ilişkilerdir. Para karşılığı fuhuş yapanlar ise fahişedir. Bu sistemi devlet yarattı. Kadınlar ne yapacağını bilerek, gece kulüplerine geliyor, fahişelik yapmaya gelmiyorlar. En çok ısmarlayan müşteri ile gider, racon budur. Kadın istemezse, kimse dışarı çıkamaz. Gece kulüpleri geneleve dönüştürülecekse, kapatılmasını istiyoruz. Devlet sistematik bir şekilde bu işi geneleve dönüştürdü. Mesaileri 21.00’de başlıyor, gece saat 02.00’de de bitiyor. Devlet vergi almak için fahişeliği teşvik ediyor. Bizim ülkemizde feminist olduklarını söyleyenler, kadın haklarını savunmuyor. Aile Yasası yapıldı, evlere şenlik… Kadın hakları budandı… Gece kulüplerinde şüpheli ölüm yaşanmadı. Binlerce kadın çalıştırıldı, kaç ölüm oldu? Bir tane… O da kalp krizinden öldü. Bu konuyla ilgili hiçbir şey bilinmediği için buraya geldim. Kızların pasaportunu gece kulüpleri değil, polis alıyor. Her aşamada polis var…”